İYİ YÖNETİM VE TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ’NE ADAYLIĞI

Öz Bir ulusun etik bir rejime ulaşmasının önündeki temel sorun, politikacıların, bürokratların, işadamlarının ve sanayicilerin, kamu kuramlarının ve sivil toplum örgütlerinin tüm insanların eşitliğine inanmakla beraber, kendi mensup oldukları kesimin “biraz daha fazla eşit olduğuna” inanmalarıdır; onlara göre, yasalar ve hukuk sistemi “daha az eşit olanlar” içindir.,. Kendileri yasaların üzerinde ve mahkemelerin erişemeyeceği ulvî bir yerlerdedirler! Gündelik yaşamda karşılaşılan yolsuzlukların yeşermesine uygun ortamı yaratan da bu çelişkidir. Demek ki, “biraz daha fazla eşit olanları” gerçek boyutlarına indirgeyip, onlan toplumdaki herkesle eşitleyecek politikaları geliştirecek dengeleyici bir unsur gerekmektedir. 19-24 Mart 1999 tarihleri arasında Bengaldeş’te düzenlenen “9. Uluslararası Yolsuzluğa Karşı Mücadele Konferansf’na davet edilen Bengaldeş Başyargıcının tebliğinden yapılan bu alıntı, yargıcın adını okuyunca daha da anlam kazanıyor “Mustafa Kamal”! Ulusal bağımsızlık savaşımızın liderinin adını gururla taşıdığını belirten Bengaldeş Başyargıcı Mustafa Kamal, tebliğine şöyle devam ediyor.

___

İYİ YÖNETİM VE TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ’NE ADAYLIĞI