2000 'li yıllarda yürütülen kamu reformu çalışmalarının başlıca ayaklarından biri, personel rejiminin yeniden düzenlenmesidir. Personel rejiminde yapılmak istenen temel değişiklik, memurluk statüsü yerine sözleşmeli istihdam türünü yerleştirmektir. Bu politika IMF ve Dünya Bankası tarafından transfer edilmiş bir politikadır. Gerçekleştirilmesi durumunda 2.750.000 kamu görevlisinin işgüvencesi ve sendikal örgütlenme hakları üzerinde olumsuz etkiler yapacak ve kamu hizmetlerinde özelleştirme ve ticarileşme politikalarının önünü açacaktır. Bu iki temel etki bağımsızlık, kalkınma ve toplumsal eşitlik hedefleri bakımından Türkiye 'nin yararına değildir.

The article discuss the neo-liberal reform practices performed for public personnel issues as one of the main pillars in the public reform studies carried out in 2000s. The author points out that the main change and/or amendment on the current personnel regime is the contract-based employment - instead of civil servant statute of the employees. Such an IMF and World Bank-originated policy will affect 2.750.000 public officials' job-guarantee and their right to organize even it will open the doors for privatization and merchantizing policies on public services. So, finally the author says that such results are not good for Turkey and her goals for independence, development and social equality.