Reşit Asım Baran’ın Söylemeli mi?Adapte Eseri Üzerine OdaklananTartışmalar

Türk tiyatro tarihinde ödenekli ilk tiyatro olarak kurulan Dârülbedâyinin, İstanbul Şehir Tiyatrosuna dönüşmesiyle kurumsallaşma çabaları hızla gelişme göstermiştir. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte özellikle batılı anlamda bir tiyatro ve modern anlamda bir tiyatro topluluğu olma çalışmaları, kurumsal kimlik oluşturma çabaları ile beraber gelişmiştir. 1927 yılında Muhsin Ertuğrul’un Dârülbedâyinin başına getirilmesiyle başlayan birtakım gelişmeler tiyatronun ilerlemesi adına heyecan verici olmuştur. Bu çalışmalar kanun ve yönetmeliklerle dönemin hükümeti tarafından desteklenmiştir. Modern bir tiyatronun ihtiyacı olan dekor, ışık, sahne ihtiyaçlarının karşılanması ve batının klasik eserlerinin sahnelenme gayretleri memnuniyetle izlenmiştir. Önemli bir diğer değişiklik de edebi heyetin Dârülbedâyi’den 1928-1929 sezonunda kaldırılması olmuştur. Bu kurumsallaşma ve modernleşme çabaları içinde 1931 yılında Dârülbedâyi ismi alınan bir kararla Şehir tiyatrosuna dönüştürülmüştür. Şehir tiyatrosunun bu seyr-u sülûkunda,birtakım istenmeyen tartışma mecraları da oluşmuştur. Bu durum gelişme aşaması içinde olan tiyatroyu gereksiz şekilde yormuştur. Tartışmalar; edebi heyetin kaldırılması, kurumun oyun seçimi, tercüme eserler ve adapte eserler ile ilgili tutumdan hareketle başlayıp, şahsileşip, sonrasında da hakaret ve tehdit içeren dava konularına kadar gitmiştir. Tartışmaların kamuoyu önünde olması da kurumu, kendini müdafaa etme mecburiyetinde bırakmıştır. Kamuoyu önünde yapılan bu tartışmalar, mahkeme aşamasına gelip tarafların ceza almalarına sebebiyet verdiği gibi mahkeme aşamasına gelmeden basın önünde yapılıp kendi mecrasında sona erenleri de olmuştur. Bu tartışmalardan biri de Reşit Asım Baran (bir nevi şehir tiyatrosunun resmi görüşü) ile Halit Fahri Ozansoy’un taraf olduğu grubunyapmış olduğu tartışmadır.Türk tiyatrosuna önemli katkıları olan Reşit Asım Baran’ın yaşam öyküsü çerçevesinde, tiyatro ile ilgili çalışmalarına değinilerek, aynı zamanda mezun olduğu Galatasaray Lisesinden hocası Halit Fahri Ozansoy ile Söylemeli mi? adlı (kendi adaptasyonu olan) oyunun etrafında 1945 senesinde gelişen tartışmaların kökeni ve nihayetlenmesi üzerinde durulacaktır.

Discussion Focusing on the Adapted Work of Reşit Asım Baran’s “Söylemeli mi?”

Founded as the first budget-funded theatre in the history of Turkish theatre, theinstitutionalization efforts of Dârülbedâyi developed rapidly with its transformation intoIstanbul City Theatre. Upon the proclamation of the republic, along with the efforts to createa corporate identity, also developed activities of establishing a theatre company, especially inthe western or modern sense. Some developments that started with the appointment of MuhsinErtuğrul as head of Dârülbedâyi in 1927 were exciting for the progress of the theatre. Theseactivities were supported by the government of the relevant period through laws andregulations. State of meeting the decor, light, stage needs of a Modern theatre and the effortsof performing classical plays of the west have been gladly followed. The removal of the literarydelegation from Dârülbedâyi in the 1928-1929 season was another important change. As part of these institutionalization and modernization efforts, the name Dârülbedâyi wastransformed into City Theatre in 1931. Some unwelcome debates were also unnecessarilyexhausting the city theatre, developing on its path. Debates began with the institution'sattitude towards game selection, translated works and adapted works, became personal andeventually progressed into cases involving insults and threats. The fact that the debates werepublic also left the institution in need of self-defense. Some of these public debates reached thecourt and resulted in the punishment of the parties, and some did not reach the trial stageand ended in front of the press in the debate area. One of these debates is a debate made bythe audience in which Reşit Asım Baran (representing the official opinion of the city theatre)and Halit Fahri Ozansoy are parties. Emphasized points will be the introduction of works related to the theatre within the lifepath of Reşit Asım Baran, who made a significant contribution to Turkish theatre, as well asthe origin and ending of the debate that developed in 1945 around the play called “Söylemelimi?” (Should I say?) (This play was Baran’s own adaptation) with his teacher Halit FahriOzansoy from Galatasaray High School, where Baran graduated.

___

  • Baran, R. (1945a, Mayıs 11). Bir Tiyatro Münekkidimiz ve Bir Fransız Müellifi. Cumhuriyet, s. 4.
  • Baran, R. (1945b, Kasım 1). Eugene Labiche. Türk Tiyatrosu(184), s. 13-15.
  • Baran, R. (1945c, Aralık 5). Labiche ve Söylemeli mi? Hakkında Birkaç Söz. Tasvir, s. 2.
  • Baran, R. (1945d, Aralık 29). Söylemeli mi Mütercimi Cevap Veriyor. Son Posta, s. 4,6.
  • Baran, R. (1946, Şubat 9). Halit Fahri Ozansoy'a Reşit Baran'ın Cevabı. Son Posta, s. 4,6.
  • Coşkun, N. S. (1941, Birinci Teşrin 16). Dedikodulu Münakaşa Münasebetiyle: Muhsin Ertuğrul Haklıdır. Son Posta, s. 3,7.
  • Coşkun, N. S. (1945a, Kasım 11). Söylemeli mi? Son Posta, s. 4,6.
  • Coşkun, N. S. (1945b, Aralık 6). Reşit Baran'a Bir Cevap. Son Posta, s. 4,6.
  • Coşkun, N. S. (1945c, Aralık 10). Nusret Sefa Coşkun'un Reşit Baran'a Cevabı. Tasvir.
  • Ertuğrul, M. (1993). Gerçeklerin Düşleri.İstanbul: Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfı.
  • Gerçek, S. N. (1945a, Nisan 21). Dram ve Komedi Tiyatrolarında Son İki Piyes. Dördüncü HanriHacı Kaptan. Akşam, s. 3,6.
  • Gerçek, S. N. (1945b, Kasım 24). Şehir Tiyatrosu Komedi Kısmında Bir Temsil- Bir Müsamere. Söylemeli mi?- Doğan Kardeş. Akşam, s. 3,7.
  • Nutku, Ö. (2015). Dârülbedâyi'den Şehir Tiyatrosuna. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
  • Ozansoy, H. F. (1941a, Birinci Teşrin 15). Tiyatro Âlemimizdeki Hâdise: Muhsin’e ve Celâleddin Ezine’ye Açık Mektup. Son Posta, s. 1,5.
  • Ozansoy, H. F. (1941b, İkinci Teşrin 28). Hamlet Dedikodularına Şair Halit Fahri Ozansoy da Karışıyor. Son Posta, s. 1,5.
  • Ozansoy, H. F. (1945a, Kasım 10). Dört Yılda Üç Yüz Elli Dört Eser. Son Posta, s. 4,6.
  • Ozansoy, H. F. (1945b, Aralık 15). Dinle Öyle İse Reşit Baran. Son Posta, s. 4,6.
  • Ozansoy, H. F. (1945c, Aralık 22). Hayalet Olan Bir Hayaletin Hikayesi. Son Posta, s. 4,8.
  • Ozansoy, H. F. (1946, Şubat 16). Çocuklarımızın Yaptığı Resimler. Son Posta, s. 4.
  • Toker, M. (1945, Aralık 23). Tiyatromuzdan Haberler, Bir tiyatro hadisesi daha…. Cumhuriyet.
  • Zobu, V. R. (1943, Birinciteşrin 15). Sahne Sanatkarlarımız Reşit Baran. (Ö. F. Başkut, Dü.) Perde ve Sahne(7), s. 8,16.