İspanya’dan Osmanlı’ya: Bazı Yeni Kaynaklar Işığında Çikolatanın Tarihi Serüvenine Katkı

Çikolatanın tarihiyle ilgili Batı’da pek çok eser yazılmıştır. Türkiye’de ise bu konuda akademik anlamda çok az çalışma bulunmaktadır. Bunlara bakıldığında çikolatanın Osmanlı payitahtına ne zaman ve nasıl girdiği tam olarak bilinmemektedir. Bilinenlerin özeti şöyledir: Geçmişi M.Ö. 1500’lere uzanan çikolata, Mayalarda ve Azteklerde zenginlerin, savaşçıların ve kralların içeceği olup para olarak da kullanılmaktaydı. 1521’de İspanyolların Meksika’yı fethinden sonra İspanyol gemileri, altının yanı sıra ülkelerine kakao taneleri taşımaya başlamışlardı. Çikolata İspanyol sarayına XVII. yüzyılın ilk yarısında girip yerleşmesinden bir müddet sonra bütün Avrupa’ya yayılmış; XVIII. yüzyılda kralların, zenginlerin ve aristokratların içtiği lüks tüketim maddeleri arasında yer almıştır. Osmanlılarda ise çikolata, Sanayi Devrimi’nin ardından seri üretime geçilmesiyle 1842’de İngilizler tarafından bir yiyecek olarak piyasaya sürüldükten sonra yavaş yavaş kabul görmeye başlamıştır. Batı’ya nazaran Osmanlı ülkesinde çok geç görülen çikolata tüketimi XIX. yüzyılın ortalarından itibaren başta saray olmak üzere önce elit kesim arasında yaygınlaşmış; zamanla modern kafe ve pastanelerin açılmasıyla halk tarafından da kabul görmüştür. Bu çalışmanın kaynağı olan Osmanlı arşiv belgesi ile İspanyol anı kitabındaki verilere göre ise belki de ilk çikolata İstanbul sarayına, Madrid sarayından gönderilen armağanlar yoluyla girmişti. 1783’te Osmanlı-İspanya barışını güçlendirmek için III. Carlos tarafından I. Abdülhamid’e gönderilen altın, gümüş gibi eşyaların arasında 4 sandık dolusu çikolata ve 6 paket de kakao bulunmaktaydı. Osmanlı kayıtlarında bu yeni ürün iki farklı imlada yazılmış ve kahve türü bir baharat olarak tarif edilmişti. Bu bilgiler, yalnızca çikolatanın tarihine değil aynı zamanda İstanbul’un kültürel tarihine de katkı sağlayacaktır.

From Spain To Ottoman: Contribution to the Adventure of Chocolate in the Light of Some New Resources

There are many works written in the West about the history of chocolate. There are very few studies in Turkey. In these studies it is not known exactly when and how the chocolate is entered into the empire capital. Chocolate, which extends over the past B.C. 1500s, Mayan and Aztecs, the drinks of the richs, the warriors and the kings, were also used as cash. After the Spanish conquest of Mexico in 1521, Spanish ships started to carry cocoa beans to their countries along with gold. Chocolate spread all over Europe after a while after entering to the Spanish palace in the first half of the 17th century. Chocolates has been king’s, rich’s and aristocratic’s luxury consumer goods in the 18th century. In Ottoman, chocolate gradually began to be accepted after the Industrial Revolution with series production, released as a food by the British in 1842. Compared to the West, the consumption of chocolate seen in the Ottoman country has become widespread in the middle the 19th century, especially among the elite. In time, modern cafes and pattisseries were accepted by the public. According to the Ottoman archives and the Spanish memories perhaps the first chocolate to Istanbul palace, had entered the palace through the gifts sent from Madrid. For strengthen the Ottoman- Spanish peace in 1783 among the items such as gold and silver, which were sent by Carlos III to Abdulhamid I, there were 4 crates of chocolate and 6 packs of cocoa. In the Ottoman records, this new product was written in two different ways and described as a type of coffee. This information will contribute not only to the history of chocolate but also to the cultural history of Istanbul.

___

  • Açıkgöz , F. Ü. (2017). Osmanlı-İspanya barışını güçlendiren diplomatik hediyeler, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7(2), 141-159. 10 Ekim 2018 tarihinde http://dergipark.gov.tr/nevsosbilen/issue/33522/355471 internet adresinden erişilmiştir.
  • Ahmet Cevdet. (1993), Tarih-i Cevdet, II, İstanbul: Üçdal Neşriyat.
  • Altun, Ş. (2007). Türkiye’de yabancı sermaye’nin tarihsel gelişimi, İstanbul: Yased Yayınevi.
  • Arıkan, M. (1995), XIV-XVI. Yüzyıllarda Türk-İspanyol ilişkileri ve denizcilik tarihimizle ilgili ispanyol belgeleri,
  • Arıkan, M. Ve Toledo, M. (Ed.), XIV-XVI. asırlarda Türk-İspanyol ilişkilerine toplu bir bakış. Ankara: Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargah Basımevi.
  • Beydilli, K. (2001). İspanya, Diyanet Vakfi İslam Ansiklopedisi, 23(ss.162- 170), İstanbul 2001. Bilim, C. (1990). Ebubekir Ratıb efendi Nemçe sefaretnamesi, Belleten, LIV(209), 261-295, Ankara. Büyük Türkçe sözlük (2011), Ankara: Türk Dil Kurumu.
  • Castrillo, R. (2005), Gabriel de Aristizábal y su viaje a Constantinopla en el año 1784, Arbor, CLXXX, 707-726. 27 Ekim 2017 tarihinde http://arbor.revistas.csic.es internet dresinden erişilmiştir.
  • Coe, S. and Coe. (2005). Çikolata’nın gerçek tarihi, çev.: Ayşe Öztek, İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
  • Corrales. E. M. (2006), İspanya-Türkiye 16. yüzyıldan 21. yüzyıla rekabet ve dostluk, Asuero P. M. (Ed.), İspanya-Osmanlı ilişkileri (ss. 235-254). İstanbul: Kitap Yayınevi. Çakır, H. (1997). Osmanlı basınında reklam, Ankara: Elit Reklamcılık.
  • Eksen, İ. (2008). İstanbul’un tadı tuzu saray sofralarından sokak yemeklerine, İstanbul: Yaşam Yayınları. Emiroğlu, K. (2001). Gündelik hayatımızın tarihi, Ankara: Dost Kitabevi.
  • Gravina, F. (2004). İstanbul anlatımı, çev.: Yıldız Ersoy Canpolat, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. Gürsoy, D. (2006). Aşkın ilacı çikolata, İstanbul: Oğlak Yayınları.
  • Işın, P. M. (2008). Gülbeşeker Türk tatlıları tarihi, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. Özen, S. (2014). Çukulata-çikolata’nın yerli tarihi, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
  • Şeni. N. (1999). Marie ve Marie Konstantıniyye’de bir mevsim 1856-1858, çev.: Şirin Tekeli, İstanbul: İletişim Yayınları.