ÖZET Amaç: Sık transfüzyon ihtiyacı olan hematoloji-onkoloji hastalarında hepatit C virüs sıklığı ve bunu etkileyen faktörleri incelemeyi amaçladık. Yöntem: Hematoloji-onkoloji polikliniğinde takibine devam edilen hastalar retrospektif olarak incelenerek en az üç kez kan ve kan ürünü transfüzyonu almış yaşları 1,5-23 yaş arasında olan 308 hasta çalışmaya alındı. Hasta dosyalarından anti-Hepatit C virüs serolojisi tarandı. Kronik hepatit-C tanısı almış ve son altı ay içinde hepatit C virüs serolojisi değerlendirilmemiş hastalardan anti HCV tekrarlandı. Anti- Hepatit C virüs pozitif çıkanlardan HCV RNA pozitifliği araştırıldı. Bulgular; Çalışma grubunu oluşturan çok sayıda kan ve kan ürünü transfüzyonu olan 308 hastanın yaş ortalaması erkekler 9 ± 4.35 yıl, kızlar ise 9.99±4.81 yıl idi (p>0.05). Çalışmamızda transfüzyon sonrası anti HCV pozitif 59 hasta (%19.2) tespit edildi. Anti HCV pozitif olan hastaların 36’sında (%61) HCV RNA pozitif saptandı. Anti HCV yönünden taranmış donör kanlarının kullanılmaya başlandığı dönem baz alınarak; taranma yapılmamış hastalarda posttransfüzyon HCV enfeksiyonu %49 iken, taranma yapılmış hastalarda ise %4,8 olarak görüldü (p<0.01). Anti HCV pozitif olan hastaların yaş ortalaması anti HCV negatif olan hastalara göre daha yüksekti (p<0.01). Sonuç: Akut ve kronik hepatit, karaciğer sirozu ve hepatoselüler karsinoma gibi önemli sağlık problemlerine sebep olan hepatit C enfeksiyonu gibi, kan ve kan ürünü transfüzyonu ile bulaşan hastalıklardan korunmak için transfüzyon öncesi özel tedbirler alınmaya devam edilmelidir.