Dilin Dramatiği ya da Mahmud ile Yezida

Türk Tiyatrosunun önemli yazarlarından biri olan Murathan Mungan’ın 1980 yılında kaleme aldığı Mahmud ileYezida, yöresellik, şiirsellik ve trajik öğelerin oldukça baskın olduğu bir oyundur. Aşkın tragedyası veya töreler arasınasıkışan aşkın bir tutkunun baltalanışının lirik-trajik iniltisinin canlandırıldığı oyun diye tanımlayabileceğimizMahmud ile Yezida, başat olarak töre kavramının merkezileştirildiği, aşk kavramının da yine benzer ağırlıkla elealındığı tematik bir portföye sahiptir. Yine Türk Tiyatrosunun önemli yapıtları arasında yer alan oyun, canlandırılmailkesine dayandırılarak oluşturulmuş diyalog düzeni ve sahnenin anlatısal işlevinin hesaba katılmasıyla meydanagetirilmiş didaskalik bölümlerinin yetkinliğiyle, hem drama özgü olanı, hem de yazınsallığın değerlerini birarada buluşturan bir seçkinlik taşımaktadır. Her metin kendi dilini yaratır ve her metin kendi özel dil kullanımınınbir ürünüdür, gerçeğinden hareketle irdelemeye çalıştığımız bu oyun metni, öncelikle yazarın şair kimliği, yaşamkaosu içindeki insanın tragedyasını görebilme yetisi ve yöreye ve folklorüne olan duyarlılığı ekseninde biçimlendirilmişbir yapıttır.
Anahtar Kelimeler:

-

___

  • NOTLAR
  • Emil Michel Cioran, Burukluk, Çev.:Haldun Bayrı, Metis
  • Yayınları, İstanbul, 2000, s.9.
  • Sevda Şener, Çağdaş Türk Tiyatrosunda İnsan, Ank. Üniv.
  • DTCF Yay., Ankara, 1972, s. 44.
  • Marvin Carlson, Tiyatro Teorileri, Yunanlılardan Bugüne
  • Tarihsel ve Eleştirel Bir İnceleme, De Ki Yay., Çev.: Eren Buğlalılar,
  • Barış Yıldırım, Ankara, 2007, s. 277
  • E. M. Cioran, Burukluk, s.70.
  • Şuayip Ünsal, Yasak Aşkın Tutkuya Dönüşmesi ve İki Model
  • Oyun, Lisans Tezi, DEÜ, GSF, Sahne Sanatları Bölümü, İzmir, 1990,
  • Ek-1, s.2. (Aktaran: Selda Tumluer, Murathan Mungan’ın
  • Oyunlarında Kişileştirme, Lisans Tezi, DEÜ, GSF, Sahne Sanatları
  • Bölümü, İzmir, 1995, s.3.)
  • agy., s.2.
  • Murathan Mungan, Paranın Cinleri, Metis yayınları, İstanbul,
  • , s.16.
  • Gül Dirican, “Murathan Mungan’la Söyleşi”, Milliyet Sanat
  • Dergisi, 15 Kasım 1992, Sayı:300, s.14.
  • Sevda Şener, “Kahraman ve Kurban”, Hürriyet Gösteri Sanat
  • ve Edebiyat Dergisi, 1984, sayı:42, s.64.
  • Murathan Mungan, Mahmud ile Yezida, Metis Yayınları,
  • İstanbul, 1992, s.16.
  • agy., s.16
  • Bkz., agy., s.80
  • agy., s.21.
  • agy., s.75.
  • Bkz., Dr.Sudi Apak, Yurt Dışındaki İşçi Potansiyeli ve Türkiye
  • Ekonomisi, Cem Yayınları, İstanbul, s.9
  • M. Mungan, Mahmud ile Yezida, s.53
  • agy., s.61
  • agy., s.94.
  • Bkz., agy., s.25.
  • Bkz., agy., s.25
  • Bkz., agy., ss.79-80
  • agy., s.14
  • agy., s.17
  • agy., s.18
  • agy., s.20
  • agy., s.75
  • agy., s.42
  • agy., s.40
  • agy., s.67
  • agy., s.52
  • agy., s.33
  • agy., s.50
  • agy., s.41
  • agy., s.39
  • agy., s.40
  • agy., s.87
  • agy., s.57
  • agy., s.23
  • agy., s.77
  • (*) Kuzgun iki dünya arasında sembol kabul edilir. Yaşayalar için
  • ölüm, ölü ruhlar içinse hayatı temsil eder. Şaman inancında oldukça
  • yaygın kullanılan bir figürdür. Kızılderisi mitolojisinde kuzgun,
  • ruhu huzura kavuşmamış, son dileği yerine gelmemiş kişinin hayata
  • tekrar geri dönmüş halidir. (Bkz., http://www.edebiyatdefteri.
  • com/ siir/278630/dareyn.html)
  • (**) Dilek ağacı Hindu mitolojisine göre isteneni anında dallarında
  • bitiren ağaçtır. Ayrıca Altaylar bölgesindeki Şamanist topluluklarda
  • halen süregelen bir geleneğin Türkiye’deki izdüşümüdür. (Bkz.,
  • http://www.tiyatrodunyasi.com/ makaledetay.asp?makaleno=818)
  • (***) 40, büyük sayılar arasında en büyüleyici sayı olarak
  • Ortadoğu’da özellikle de İran ve Türkiye’de yaygın biçimde kullanılır.
  • ’ın önemi ayın geçtiği 28 nokta ile 12 burcun bileşimi olarak
  • görülmesiyle de açıklanabilir. Yahudilik’te ve İslam’da 40 gün arınma
  • dönemidir: doğumdan sonra kadınlar 40 gün yataktan çıkmazlar.
  • Arınma İslami gelenekte başka bir rol oynar, kurban edilecek
  • hayvanların kesilmeden önce 40 gün özel bir yemle beslenmesi gerekir;
  • ayrıca saç ve tırnakların kırk günde bir kesilmesi öğütlenir.
  • Müslüman folklor baştan başa 40’lı gruplarla doludur. 40 sütunlu
  • saraylar; 40 atlı kahramanlar; masallarda bir batında 40 erkek ya da
  • kız çocuk doğuran anneler. Kahramanlar 40 macera ya da sınama
  • yaşarlar, 40 düşman öldürürler ya da 40 hazine bulurlar gibi…
  • (Annemarie Schimmel, Sayıların Gizemi, Çev: Mustafa Küpüşoğlu,
  • Kabalcı Yay., İstanbul, 1998, ss.265-269)
  • M. Mungan, Mahmud ile Yezida, s.11
  • agy., s.11
  • agy., s.12
  • agy., s.97
  • agy., s.9
  • agy., s.22
  • agy., s.65
  • agy., s.82
  • agy., s.91
  • **** Bu konuyla ilgili ele alınan veri aktarımları, “Abdulbasit Sezer,
  • Murathan Mungan’ın Mensur Eserlerinde Halk Bilimi Unsurları,
  • Dicle Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2007” çalışmasından
  • katkılanarak yapılmıştır.
  • M. Mungan, Mahmud ile Yezida, s.15
  • agy., s.22
  • agy., s.73
  • Bkz., agy., s.41
  • agy., s.22
  • agy., s.32
  • agy., s.33
  • agy., s.44
  • agy., s.61
  • Bkz., agy., s.28, 74
  • Bkz., agy., s.69
  • Bakz., agy., a.80
  • agy., s.41
  • agy., s.16