Korkmamız Gereken Tek Şey: 11 Eylül Sonrasında Güvensizliğin Kurumsallaşması

Amerika Birleşik Devletleri’nde son on sene içinde güvenlik önlemlerini arttırmak için milyar dolarlar harcanmıştır. Yurtiçi Güvenlik Departmanı da dahil olmak üzere yeni kurumlar oluşturulmuş, yeni güvenlik araçları geliştirilmiş ve Amerikalıların gözetlenmesi artmıştır. Çeşitli ‘Emniyet bölgeleri’nin oluşturulmasına karşın, ne Amerikalıların olası terör saldırılarına karşı daha güvenli hissetmeleri sağlanabilmiş, ne de muhtemel terör saldırılarını önleyebilme konusunda Amerikan hükümetlerine olan güven artmıştır. ‘Dünya Risk Toplumu’ ve ‘Refleksif Modernite’ kavramlarını geliştiren Beck’e göre, refleksif modernitenin bir ürünü olarak terörün geleneksel güvenlik tedbirleri ile engellenmesi mümkün değildir. Bu çerçevede, bu çalışma 11 Eylül saldırılarından itibaren Amerikalıların durumunu incelemektedir. Bu bağlamda çalışmanın temel argümanı, devlet merkezli güvenlik önlemleri ile devlet ve ülke merkezinden yoksun terörün hedeflenmesi sonucu oluşan boşluğun Amerikalılarda yüksek düzeyde güvensizliğin, korku ve endişenin devam etmesine neden olmasıdır. Bu çalışmada, Amerikalıların ülkelerindeki güvenlik ve terör riski konularında düşüncelerini analiz etmek için farklı şirketler tarafından 11 Eylül saldırıları sonrasındaki on yıllık dönem içinde Amerika’da yapılan çeşitli kamuoyu anketleri kullanılmıştır.

The Only Thing We Have to Fear: Post 9/11 Institutionalization of In-security

During the last decade, billions of dollars have been spent to increase security measures in the United States. New institutions, including a department for homeland security, have been established, new security tools have been developed, and surveillance of Americans has been increased. However, despite the creation of ‘safety zones,’ neither the level of the Americans’ feeling of security from further terrorist attacks, nor their confidence in the ability of US governments to prevent attacks, has seen an increase. According to Beck, who introduced the concepts of ‘world risk society’ and ‘reflexive modernity’, terrorism is one of the products of reflexive modernity which cannot be addressed by traditional security measures. Within this framework, this paper analyzes the case of the Americans since 9/11 attacks. In this vein, it is argued that the gap which has arisen as a result of addressing non-territory and non-state-based terrorism through state-based security measures has caused a continuation of a high level of insecurity, fear, and anxiety among the Americans. Public opinion surveys conducted in the United States since the 9/11 attacks by various institutions are used to analyze Americans’ thoughts about security and the terror risk in the United States