BİZ NE YERİZ, ÖTEKİLER NE YER?

Yiyecek ve yemeklerin ülkeden ülkeye farklı olması geçmişte insanlar için önemli sorunlar yaratmaktaydı. Küreselleşmeye rağmen günümüzde de bu sorunlar büsbütün ortadan kalkmış değildir. Son zamanlara kadar insanların ne yiyip ne yiyemeyeceğini yaşadıkları coğrafya, mensup oldukları dinlerin kuralları, inançlar ve alışkanlıklar belirlemiştir. Memleket değiştiren, çevre değiştiren insanlar, zamanla yedikleri şeyleri de değiştirmek zorunda kalmıştır. Genel olarak eski zamanda insanoğlu için kendi mensup olduğu grubun, halkın, dinî cemaatin yiyecek ve yemekleri güzeldi, lezzetliydi, değerliydi. Ötekilerin (yani yabancıların ve düşmanların) yiyecek ve yemekleri ise kötüydü, iğrençti, değersizdi. Makalede, eski metinlerden bu önyargıları içeren örnek parçalar verilmektedir. Bu parçalarda geçen bazı kelimeler için açıklamalar eklenmiş, eski okuma yanlışları için onarma önerileri de yapılmıştır
Anahtar Kelimeler:

Eski metinler, Osmanlı sofrası

___

  • Mélikoff’un metnindeki yėyenüb bir dizgi yanlışı olsa gerek.
  • Mélikoff’un metnindeki barānī (Sözlük 295: P. barānī, plat, récipient) bir istinsah veya okuma yanlışı olsa gerek.
  • Demir-Harvard yayınında unlu, bu bir çekimleme yanlışıdır.
  • Mélikoff yayınında ḳuzı, bu bir çekimleme veya okuma yanlışı olabilir, yazmayı görme olanağım yoktu.
  • ṭoġrandı galiba geçmiş zaman değil, ‘doğranmış’ anlamına sıfat. Belki, burada pişmiş kelleden kesilip çıkarılmış etleri niteliyor.