Osmanlı Mimarlığının Metinsel Dili: Mimarlık Tarihi Yazınında Şer'iyye Sicillerinin Yeri

Osmanlı mimarlık tarihi çalışmalarının ana kaynağını mimari yapıların bizatihi kendisi teşkil etmektedir. Mimarlık tarihçileri mevcut yapılara dayanarak Osmanlı mimarlığının gerek form özelliklerini betimlemiş gerekse kuramsal çerçevesini çizmişlerdir. Bununla birlikte Osmanlı Devleti gibi birçok faaliyetini yazıya dökerek belgelendiren bir imparatorluğun sağlamış olduğu kaynak çeşitliliği bize, mimarlığı düşünürken sadece mevcut yapıları gözlemekten fazlasına ihtiyacımız olduğu hissini vermektedir. Şer'iyye sicilleri gibi genelde hukuk tarihi ve sosyo-ekonomik tarih yazı¬mında kullanılan bir kaynak grubunun içerisinde barındığı bir kısım mimari verilerin mimarlık tarihi yazımında kullanılabilirliğinin denendiği bu çalışma, aynı zamanda mimarlık tarihçileri ve tarihçilerin bir araya geldiklerinde ortaya çıkabilecek sentezle¬rin de küçük bir numunesini teşkil etmektedir. Bununla birlikte Osmanlı tarihi çalışmalarındaki kısmi kaynak çeşitliliği nedeniyle iyi bir senteze ulaşılmak isteniyorsa anlatı literatürünün de mimarlık tarihi çalışmalarında hesaba katılması gerekliliği en azından yazarları için çalışmanın en önemsenen tarafı olmuştur.

Textual Language of Ottoman Architecture: Sharia Court Records (Sicils) as a Source of Architectural History

The architectural constructs constitute the main source of Ottoman architectural studies. Architectural historians have determined the Ottoman architectural form properties and established their frames based on the existing contracts. In addition, the availability of various types of archives documented by the Ottoman Empire leads one to note that an observation of the existing constructs has to be supplemen¬ted with other types of data. Some architectural information that can be traced in Sharia court records, usually utilized for the history of law and socio-economic history, is proposed to be studied for the benefit of architectural historiography. In addition, it has been suggested that due to the variety of architectural sources in the Ottoman Empire, it is necessary to take narrative literature into account in order to reach a sufficient synthesis.