“TÜRK EDEBİYATINDA 15. YÜZYILDAN BİR NESİR KESİTİ OLARAK HAMZA-NÂME’NİN HİTAP ETTİĞİ ZÜMRELER”

Türkçe Hamza-nâmeler Hamzavî tarafından yazıya geçirilmiştir. Hamza-nâmelerin önce sözlü bir gelenek olarak Türkler arasında itibar gördüğü anlaşılmaktadır. Hamza-nâme'nin Türk halkı tarafından sevilmesinde Hazreti Hamza'nın cesareti, dürüstlüğü ve daima zayıftan yana olması gibi sebepler etkili olmuştur. Hamzanâme 72 kitaptan oluşmaktadır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Nadir Eserler Kütüphanesinde bulunan nüsha, nitelik ve nicelik bakımından farklı önemi haizdir. Destansı ögelerin kimi ciltlerde daha yoğunlukta olduğunu gördüğümüz bu muazzam eser, yazıldığı dönemden itibaren çok geniş bir coğrafyada farklı zümreler tarafından okunmuştur. Çok ilginç bir okuma tarzının varlığına şahit olduğumuz Hamza-nâme ciltlerinin hemen hemen 72'sinde de çok sayıda kayda geçirilmiş "okundu" bilgileri ile karşılaşılır. Bu kayıtlarda; eserin hangi cildi okunmuşsa, okumanın ardından, farklı kalemle eseri okuyanın adı, cildin okunduğu mekânın adresi, okuyanların ve hatta bazen dinleyenlerin kısa tanıtımı yer almaktadır

“SOCIETIES AND PLACES IN WHICH HAMZA-NÂME WAS READ”

Turkish Hamza-nâmes firstly have been documented in written format by Hamzavî . It is understood that long before being converted to written format Turkish Hamza-nâmes were beloved as part of storytelling tradition among Turkish people. The reason why Hamza-nâme becomes so popular lies in the characteristics of Hz. Hamza such as his courage, honesty, and support for the weak and poor. Hamza-nâme is a large-scale work of 72 volumes. The copy used in this study which is located in the General Library of Istanbul University Literature Faculty is quite different than other existing copies both qualitatively and quantitatively. Hamza-nâme known for its epic and fantastic elements have been read by large and different communities over a widespread geography. In particular, among traditional Ottoman soldiers, called Yanicaris, it has been read through books or improvised by storytellers. It can also be seen that a record has been added in almost all of the volumes once a reading of the work was completed. In these records, after the reading, a separate writing set is used to note the name of the reader, the location of the reading room, and the description of the readers and – sometimes– the audience.

___

  • ALBAYRAK, Nurettin, (1997), “Hamza-nâme”, TDV İslam Ansiklopedisi, C.XV, İstanbul, s. 517.
  • ARTUN, Erman, (2002), Dini-Tasavvufi Halk Edebiyatı, Ankara, Akçağ Yayınları, s.64.
  • BANARLI, Nihat Sami, (1971), Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, C.1, İstanbul, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları.
  • DEMİR, Necati, (2004), Danismend-nâme, Ankara, Akçağ Yayınları, Birinci Baskı.
  • KOCATÜRK, Vasfi Mâhir, (1964), Türk Edebiyatı Tarihi, Ankara, Edebiyat Yayınevi.
  • KÖKSAL, M. Asım, (1996), İslam Tarihi, C.2, İstanbul.
  • KÖPRÜLÜ, Fuat, (1980), Türk Edebiyat Tarihi, İstanbul, Ötüken Neşriyat, 2. Baskı.
  • SEZEN, Lütfi, (1991), Halk Edebiyatında Hamza-nâmeler, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları.