Kan kalesi hikâyeleri ve Cevahirzade'nin manzum kan kalesi hikayesi

Hz. Ali, Müslüman oldukları tarihten beri Türkler arasında özel bir ilgiye mazhar olmuştur. Sadece Alevi Türkler arasında değil, Sünni Türkler arasında da onun kahramanlık hikâyeleri okunmuş, gençler ona özenerek onu taklit ederek yiğitçe yaşamışlardır. Cenknâme olarak isimlendirilen Hz. Ali’nin kahramanlıklarının anlatıldığı hikâyelerin, Türkler arasında Hz. Ali sevgisinin ve hayranlığının yerleşmesinde ve içselleştirilmesinde mühim bir rolü olmuştur. Kan Kalesi de Hz. Ali’nin kahramanlıklarını anlatan onlarca hikâyeden biridir. Kan Kalesi’nin konusu, sünnet olacak bir çocuğa verecek hediyesi olmayan Hz. Ali’nin hediye bulmak için çıktığı yolculuk ve bu yolculuk esnasında başından geçen olaylardır. Yazarı belli olmayan ve nesilden nesile anlatılagelen bu hikâyeyi nazma çekenlerden biri de Cevâhirzâde Mustafa Hilmi Efendi’dir. Bu makalede, Cevahirzade’nin metni esas alınarak Türk toplumunun Hz. Ali algısı üzerinde durulacak ve metnin tahlili yapılmaya çalışılacaktır. Kan Kalesi hikâyesini dikkatlice baktığımızda Türk toplumunun Hz. Ali algısını görürüz. Hz. Ali; yiğitliği, cömertliği, zayıfları himaye etmesi, zalimlerin hakkından gelmesi ve karısına sadık olmasıyla ideal bir tip olmuştur. Bu yönleriyle de moral işlevi görmüş ve dinleyicileri iyi olmaya sevketmiştir. Kan Kalesi hikâyesi aynı zamanda geleneksel Türk hikâyeciliğinin güzel bir örneğidir. İyilerle kötülerin savaşması, dinleyicelere hitap edilmesi, hikâye içinde hikâye anlatılması, ruhani varlıkların bulunmasıyla tipik hikâye özellikleri taşımaktadır. Çalışmamızda bu özellikler örneklerle gösterilmeye çalışılacaktır.

The story of castle of blood and Cevahirzade’s story of castle of blood written in verse

Ali has received a special attention among Turks since he became a Muslim. Not only among the Alevi Turks, but also among the Sunni Turks, his tales of heroism are read, young people emulated and imitated him. The Cenkname tales which tell about Ali’s heroism have played an important role in the settlement and internalization of the love and admiration to Ali among Turks. The Castle of Blood is also among the dozens of tales that tell about Ali’s heroism. The author of this tale is not certain and it is told from generation to generation. The Castle of Blood narrates about the events that Ali experiences during his journey where he went for finding a present for a kid who will be circumcised. Cevahirzade Mustafa Hilmi Efendi is one of those who has versificated this tale. In this article, Turkish society’s perception of Ali based on Cevahirzade’s text is emphasized and the text is tried to be analyzed. When we review the Castle of Blood tale, we see Turkish society’s perception of Ali. Ali has been an ideal character with his bravery, generosity, protection of the weak, overmastering the cruel and his loyalty to his wife. He has acted as a morale figure and directed listeners to be better with these features. The Castle of Blood tale is also a good example of traditional Turkish storytelling. It has several typical characteristics of tales like the war between good and bad, addressing to the listeners, telling stories in the tale and existence of spiritual beings. In this study, these characteristics will be tried to be presented with relevant examples.

___

AKÇAY, Mustafa (2011). ¨Hz. Ali’nin Hayatı ve Kişiliği¨, Anadolu’da Aleviliğin Dünü ve Bugünü, yay. haz. Halil İbrahim Bulut, Sakarya: Sakarya Üniversitesi Yayınları, s. 175-214.

AZİMLİ, Mehmet (2008). ¨Sa’d b. Ubâde¨, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi 35, İstanbul: TDV, s. 377-378.

BORATAV, Pertev Naili (1946). Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği, Ankara: MEB.

ÇETİN, İsmet (1997). Türk Edebiyatında Hz. Ali Cenknâmeleri, Ankara: Kültür Bakanlığı.

EBU’L-HAYR-I RUMİ (1987). Saltuknâme I, haz. Şükrü Haluk Akalın, Ankara: Kültür Bakanlığı.

ELÇİN, Şükrü (1993). Halk Edebiyatına Giriş, Ankara: Akçağ Yayınları.

FİRDEVSİ (1956). Şehnâme, çev. Necati Lugal, Ankara: Maarif Vekaleti.

FİRDEVSİ (2005). Şehnâme, çev. Necati Lügal, İstanbul: Kabalcı Yayınları.

GÜLEÇ, İsmail (2011). Mazum Kan Kalesi Hikâyesi, İstanbul: Pan Yayıncılık.

GÜZEL, Abdurrahman, Mustafa Tatçı (1990). ¨Hz. Ali ile İlgili Manzum Hikâye: Destan-ı Ejderha ve Hazret-i Ali’ye Atfedilen Bir Eser: Emsal-i Hazret-i Ali¨, Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi VI/1, s. 67-89.

VORAGİNE Jacobus de (1900). The Golden Legend: or Lives of the Saints, yay. haz. F.S. Ellis, Londra: J.M. Dent and Co.

KAPLAN, Mehmet (1991). Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 3: Tip Tahlilleri, 2. Bs., İstanbul: Dergah Yayınları.

KARAMAN, Fikret (2006). Dinî Kavramlar Sözlüğü, Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı.

KAYA, Doğan (2009). Noksani’nin Kan Kalesi Cengi, Sivas.

KOCATÜRK, Vasfi Mahir (1970). Türk Edebiyatı Tarihî, Ankara:

KÖPRÜLÜ, Mehmed Fuad (1986). Türk Edebiyatı Tarihî, İstanbul: Ötüken.

KÖPRÜLÜ, Mehmet Fuad (1986). Edebiyat Araştırmaları, Ankara: TTK.

LEVENT, Agah Sırrı (1967). ¨Divan Edebiyatında Hikâye I¨, Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten, s. 71-117.

MATTEİ, Jean-Louis (2004). Hz. Ali Cenknâmeleri, İstanbul: Kitabevi.

NESAİ (1999). Hadislerle Hz. Ali, trc. Naim Erdoğan, İstanbul: İz Yayıncılık.

OCAK, Ahmet Yaşar (1983). Bektaşi Menakıpnâmelerinde İslam Öncesi İnanç Motifleri, İstanbul: Enderun.

ÖZON, Mustafa Nihat (1985). Türkçede Roman, 2. Bs., haz. Alpay Kabacalı, İstanbul: İletişim Yayınları.

ÖZTELLİ, Cahit (1976). ¨İslamdan Sonra İlk Halk Edebiyatı ve Anadolu’da Meydana Gelen Eserler¨, Uluslararası Folklor ve Halk Edebiyatı Semineri Bildirileri, Ankara: Konya Turizm Derneği, s. 346-347.

ŞİBLİ (1975). Asr-ı Saâdet I-V, tercüme eden Ömer Rıza Doğrul, İstanbul.

ÜNVER, İsmail (1986). “Mesnevî”, Türk Dili (Divan Şiiri Özel Sayısı), 415-416-417, s. 430-563.

YAZICIOĞLU Ahmet Bican (1999). Dürr-i Meknun: Saklı İnciler, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları.