Bir Bektaşî şairi: Üsküdarlı Rızâ Râmî ve yeni bulunan on iki şiiri

Üsküdarlı Rıza Râmî, yaklaşık olarak 1866-1921 yılları arasında, yakın bir dönemde yaşamasına ve irticalı kuvvetli bir şair olmasına rağmen hangi sebeple olursa olsun pek tanınmayan ve yalnızca üç şiiri ve bir destanı neşredilen Bektaşî şairlerinden biridir. Biz, bir mecmuada onun kaynaklarda bilinmeyen yedisi aruzla beşi heceyle yazılmış on iki şirini bularak neşrettik ve şairini tanıttık. Bu şiirlerin başlarında şairin adı, mahlası, mesleği, nereli olduğu, mecmua sahibiyle ilişkisi gibi bilinenleri tasdik eden ve kimi konulara açıklık getiren bazı küçük bilgiler de bulunmaktadır. Bu şiirlerde Râmî, vezni iyi kullanan, dile ve tasavvuf kültürüne hâkim bir şair olduğu izlenimini vermektedir. Şairin, bu şiirlerinde, Allah, Hz. Peygamber ve Hz. Ali’ye olan sevgisini dile getirdiği, aşk ve tasavvuf konularını işlediğini söyleyebiliriz. Râmî bu şiirlerini methiye, münâcât, düvaz, dîvân, kalenderî, semaî, koşma, nefes gibi farklı tür ve şekillerde söylemiş ve yazmıştır.

Bektashi poet: Üsküdarlı Rızâ Râmî and His twelve poem that wos found recently

Rıza Râmî of Üsküdar living around the years 1866-1921 was one of the Bektaşi poets. Although he lived not far from our time, and had a strong memory in poetry recitation, what ever the reason was, today he is not well known poet by Turkish people. Hereto, just three poems and one epoc of Râmî have been published. In a small classical magazine (mecmua), we have found his twelve poems, seven of which were written with aruz (classic meter) and five of which were written with meter, and publihed by giving information about Râmî. At the beginning of these poems, some information explaining and conferming the name of the poet, his nickname, his occupation, his home town, etc. has taken place. In these poems, Râmî puts an impression suggesting himself as a strong poet who uses the meter and aruz, and knows the language (Turkish) and mysticizm (tasavvuf) well. In these pomes, we can say that the poet discloses his love towards Allah, the Prophet and Ali handling the love and mysticism (tasavvuf) itself. Râmî in his poems has uttered and written in different genres and forms such as methiye, münacat, düvaz, divan, kalenderi, semai, koşma, nefes, etc.

___

Âşık Mustafa Remzî Kırkağacî (Yazma), Hadîkatü’ş-Şu‘arâ (Mecmua-i Eş’âr ve Fevaid), Nadir Özkuyumcu Özel Kütüphanesi.

Cönk (yazma), 06 Mil Yz 234.

DİLÇİN, Cem (1983), Örneklerle Türk Şiir Bilgisi, Ankara.

ERDOĞAN, Kenan (2007a), “Kırkağaçlı Âşık Mustafa Remzî’nin Yunan İşgali İle İlgili Yazdığı Dört Şiiri”, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı: 35, Erzurum.

ERDOĞAN, Kenan (2007b), “Âşık Remzî’nin Adanalı Eşine Yazdığı Otobiyografik Destanı ve 19 Şiiri” (Bir Âşığın Adana Sergüzeşti ve Duygu Dünyasındaki Yankıları), Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S. 17, Adana.

ERDOĞAN, Kenan (2007c), “Âşık Mustafa Remzî-i Kırkağacî’nin Çeşitli Manzumelerinde Ehl-i Beyt Sevgisi, Kerbelâ Hadisesi ve Bununla İlgili Yazdığı Şiirler”, 2. Uluslararası Türk Kültür Evreninde Alevîlik ve Bektaşîlik Bilgi Şöleni Bildirileri, Ankara.

EYÜBOĞLU, E. Kemal (1973), Şiirde ve Halk Dilinde Atasözleri ve Deyimler, C.1, İstanbul.

GÖLPINARLI, Abdülbaki (1972), Türk Tasavvuf Şiiri Antolojisi, İstanbul.

İPEKTEN, Haluk-vd (1988), Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü, Ankara.

KOCA, Turgut (1990), Bektaşi Alevi Şairleri ve Nefesleri, İstanbul.

KOCATÜRK, Vasfi Mahir (1968), Tekke Şiiri Antolojisi, Ankara.

KÖPRÜLÜ, Fuat (2004), Saz Şairleri, Ankara.

ONAY, A.Talat (1996), Türk Halk Şiirinin Şekil ve Nev’i, Haz. Prof. Dr. C. Kurnaz, Ankara.

ÖZTELLİ, Cahit (1973), Bektaşi Gülleri, İstanbul.

Râmî (2001), Dîvân, Haz. Erdal Hamamî, Ankara.

Râmî Paşa (1998), Dîvânçe, Haz. Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan, İstanbul. Saadettin Nüzhet (1930), Bektaşi Şairleri, İstanbul.

TUMAN, Nail (2001), Tuhfe-i Nailî Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri, Tıpkıbasım (Haz. M. Tatçı-C. Kurnaz) C.1, Ankara.