Amaç: Günümüzde ağırlığı artan akut myokard infarktüsü (AM ) sonrası erken dönem ve unstabl angina pektoris (USAP) vakalarının cerrahi tedavisinin kabul edilebilirliğini göstermeyi amaçladık. Materyal ve Metod: Ocak 1997- Aralık1998 tarihleri arasında Merkezi'mizde aorta koroner bypas greft (AKBG) yapılan akut myokard infarktüsü sonrası ilk 20 gün ağrıları devam eden 18 (Grup 1) ve son 2 ay içinde AMİ geçirmemiş ancak USAP tablosu olan 31 olgu (Grup 2) preoperatif, intraoperatif ve postoperatif özellikleri yönünden karşılaştırıldı. Preoperatif parametreler içinden yaş, cinsiyet, sigara, hipertansiyon, diabetes mellitus, geçirilmiş AMİ, EF<%30, yatış operasyon arasında geçen süre, preoperatif nitrogliserin kullanımı, sol ana koroner arter lezyonunun varlığı karşılaştırıldı. Her iki grup intraoperatif veri olarak distal anastomoz sayısı, İTA kullanımı, kros klemp süresi, bypass süresi, myokard koruma teknikleri yönünden karşılaştırıldı. Gruplar postoperatif dönemde mortalite, mortalite nedenleri, görülen komplikasyonlar (düşük debi, sternum detaşmanı ve akciğer disfonksiyonu), taburcu olma süreleri yönünden incelendi. Bulgular: İki grup arasında intraoperatif veriler açısından istatiksel anlamlı fark yoktu. Mortalite 1. grupta %22.2 (4/18), 2. grupta ise %3.3 (1/30) idi (p<0.05). Sonuç: Bu hasta gruplarında mortalite ve morbidite yüzdeleri standart AKBG operasyonlarına göre yüksek olsa da kabul edilebilir oranları içinde uygulanmaktadır.
Background: We aimed to show reliability of surgical therapy that is being more favorite on early period of post myocardial infarctus (MI) and unstable angina pectoris (USAP) cases. Methods: Between January' 97 and December `98, 18 patients who had post-MI angina occurred in less than 20 days (group 1) and 31 patients who had USAP but had not myocardial infarct in the last 2 months (group 2) were operated at our center and their preoperative, intraoperative and postoperative parameters were evaluated. Preoperative variables were; age, gender, smoking, hypertension, diabetes mellitus, previous myocardial infarct, less than % 30 ejection fraction, time of interval between hospital admittance and operation, properative nitroglycerine usage and existence of left main coronary artery disease. Also, both groups were compared for perioperative variables of; number of distal anastomoses, ITA usage, myocardial preservation, cross-clamp and bypass times. In both groups, postoperative variables of mortality, complications (low cardiac output, sternal dehiscence, and pulmonary dysfunction) and length of stay were analyzed. Results: No statistical difference was present in perioperative variables in both groups. Mortality was %22.2 (4/18) in the first group and %3.3 (1/30) in the second group (p< 0.05). Conclusions: Although mortality and morbidity are higher than in standard CABG operations we believe that these numbers are acceptable. "> [PDF] Postinfarkt angina ve unstable angina pektorisde cerrahi tedavi | [PDF] Surgical management of post infarction and unstable angina pectoris Amaç: Günümüzde ağırlığı artan akut myokard infarktüsü (AM ) sonrası erken dönem ve unstabl angina pektoris (USAP) vakalarının cerrahi tedavisinin kabul edilebilirliğini göstermeyi amaçladık. Materyal ve Metod: Ocak 1997- Aralık1998 tarihleri arasında Merkezi'mizde aorta koroner bypas greft (AKBG) yapılan akut myokard infarktüsü sonrası ilk 20 gün ağrıları devam eden 18 (Grup 1) ve son 2 ay içinde AMİ geçirmemiş ancak USAP tablosu olan 31 olgu (Grup 2) preoperatif, intraoperatif ve postoperatif özellikleri yönünden karşılaştırıldı. Preoperatif parametreler içinden yaş, cinsiyet, sigara, hipertansiyon, diabetes mellitus, geçirilmiş AMİ, EF<%30, yatış operasyon arasında geçen süre, preoperatif nitrogliserin kullanımı, sol ana koroner arter lezyonunun varlığı karşılaştırıldı. Her iki grup intraoperatif veri olarak distal anastomoz sayısı, İTA kullanımı, kros klemp süresi, bypass süresi, myokard koruma teknikleri yönünden karşılaştırıldı. Gruplar postoperatif dönemde mortalite, mortalite nedenleri, görülen komplikasyonlar (düşük debi, sternum detaşmanı ve akciğer disfonksiyonu), taburcu olma süreleri yönünden incelendi. Bulgular: İki grup arasında intraoperatif veriler açısından istatiksel anlamlı fark yoktu. Mortalite 1. grupta %22.2 (4/18), 2. grupta ise %3.3 (1/30) idi (p<0.05). Sonuç: Bu hasta gruplarında mortalite ve morbidite yüzdeleri standart AKBG operasyonlarına göre yüksek olsa da kabul edilebilir oranları içinde uygulanmaktadır. "> Amaç: Günümüzde ağırlığı artan akut myokard infarktüsü (AM ) sonrası erken dönem ve unstabl angina pektoris (USAP) vakalarının cerrahi tedavisinin kabul edilebilirliğini göstermeyi amaçladık. Materyal ve Metod: Ocak 1997- Aralık1998 tarihleri arasında Merkezi'mizde aorta koroner bypas greft (AKBG) yapılan akut myokard infarktüsü sonrası ilk 20 gün ağrıları devam eden 18 (Grup 1) ve son 2 ay içinde AMİ geçirmemiş ancak USAP tablosu olan 31 olgu (Grup 2) preoperatif, intraoperatif ve postoperatif özellikleri yönünden karşılaştırıldı. Preoperatif parametreler içinden yaş, cinsiyet, sigara, hipertansiyon, diabetes mellitus, geçirilmiş AMİ, EF<%30, yatış operasyon arasında geçen süre, preoperatif nitrogliserin kullanımı, sol ana koroner arter lezyonunun varlığı karşılaştırıldı. Her iki grup intraoperatif veri olarak distal anastomoz sayısı, İTA kullanımı, kros klemp süresi, bypass süresi, myokard koruma teknikleri yönünden karşılaştırıldı. Gruplar postoperatif dönemde mortalite, mortalite nedenleri, görülen komplikasyonlar (düşük debi, sternum detaşmanı ve akciğer disfonksiyonu), taburcu olma süreleri yönünden incelendi. Bulgular: İki grup arasında intraoperatif veriler açısından istatiksel anlamlı fark yoktu. Mortalite 1. grupta %22.2 (4/18), 2. grupta ise %3.3 (1/30) idi (p<0.05). Sonuç: Bu hasta gruplarında mortalite ve morbidite yüzdeleri standart AKBG operasyonlarına göre yüksek olsa da kabul edilebilir oranları içinde uygulanmaktadır.
Background: We aimed to show reliability of surgical therapy that is being more favorite on early period of post myocardial infarctus (MI) and unstable angina pectoris (USAP) cases. Methods: Between January' 97 and December `98, 18 patients who had post-MI angina occurred in less than 20 days (group 1) and 31 patients who had USAP but had not myocardial infarct in the last 2 months (group 2) were operated at our center and their preoperative, intraoperative and postoperative parameters were evaluated. Preoperative variables were; age, gender, smoking, hypertension, diabetes mellitus, previous myocardial infarct, less than % 30 ejection fraction, time of interval between hospital admittance and operation, properative nitroglycerine usage and existence of left main coronary artery disease. Also, both groups were compared for perioperative variables of; number of distal anastomoses, ITA usage, myocardial preservation, cross-clamp and bypass times. In both groups, postoperative variables of mortality, complications (low cardiac output, sternal dehiscence, and pulmonary dysfunction) and length of stay were analyzed. Results: No statistical difference was present in perioperative variables in both groups. Mortality was %22.2 (4/18) in the first group and %3.3 (1/30) in the second group (p< 0.05). Conclusions: Although mortality and morbidity are higher than in standard CABG operations we believe that these numbers are acceptable. ">

Postinfarkt angina ve unstable angina pektorisde cerrahi tedavi

Amaç: Günümüzde ağırlığı artan akut myokard infarktüsü (AM ) sonrası erken dönem ve unstabl angina pektoris (USAP) vakalarının cerrahi tedavisinin kabul edilebilirliğini göstermeyi amaçladık. Materyal ve Metod: Ocak 1997- Aralık1998 tarihleri arasında Merkezi'mizde aorta koroner bypas greft (AKBG) yapılan akut myokard infarktüsü sonrası ilk 20 gün ağrıları devam eden 18 (Grup 1) ve son 2 ay içinde AMİ geçirmemiş ancak USAP tablosu olan 31 olgu (Grup 2) preoperatif, intraoperatif ve postoperatif özellikleri yönünden karşılaştırıldı. Preoperatif parametreler içinden yaş, cinsiyet, sigara, hipertansiyon, diabetes mellitus, geçirilmiş AMİ, EF

Surgical management of post infarction and unstable angina pectoris

Background: We aimed to show reliability of surgical therapy that is being more favorite on early period of post myocardial infarctus (MI) and unstable angina pectoris (USAP) cases. Methods: Between January' 97 and December `98, 18 patients who had post-MI angina occurred in less than 20 days (group 1) and 31 patients who had USAP but had not myocardial infarct in the last 2 months (group 2) were operated at our center and their preoperative, intraoperative and postoperative parameters were evaluated. Preoperative variables were; age, gender, smoking, hypertension, diabetes mellitus, previous myocardial infarct, less than % 30 ejection fraction, time of interval between hospital admittance and operation, properative nitroglycerine usage and existence of left main coronary artery disease. Also, both groups were compared for perioperative variables of; number of distal anastomoses, ITA usage, myocardial preservation, cross-clamp and bypass times. In both groups, postoperative variables of mortality, complications (low cardiac output, sternal dehiscence, and pulmonary dysfunction) and length of stay were analyzed. Results: No statistical difference was present in perioperative variables in both groups. Mortality was %22.2 (4/18) in the first group and %3.3 (1/30) in the second group (p< 0.05). Conclusions: Although mortality and morbidity are higher than in standard CABG operations we believe that these numbers are acceptable.

___

Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Akut inferior miyokard infarktüsü ile komplike aorta diseksiyonunda girişimsel ve cerrahi kombine tedavi

İlhan GÖLBAŞI, Ömer BAYEZİD, Ercan AKBULUT, Mehmet KABUKÇU, Oktay SANCAKTAR, Cengiz TÜRKAY

Koroner arter hastalığı ve sol atriyal miksomada kombine cerrahi tedavi

Ömer BAYEZİD, İlhan GÖLBAŞI, Ercan AKBULUT, Harun GÜLMEZ, Mehmet KABUKÇU, Cengiz TÜRKAY

Trakea adenoid kistik karsinomu olgusu

Mustafa YÜKSEL, Sina ERCAN, Serdar AKGÜN, Hasan F. BATIREL, Bedrettin YILDIZELİ

Dev sol ventrikül anevrizmasında cerrahi tedavi: Olgu sunumu

Tevfik TEZCANER, Hakan CEYRAN, Kutay TAŞDEMİR, Ö. Naci EMİROĞULLARI, Fatih AŞGÜN

Postinfarkt angina ve unstable angina pektorisde cerrahi tedavi

Yavuz ŞENSÖZ, Rafet GÜNAY, Serdar ÇİMEN, Mustafa İDİZ, İlyas KAYACIOĞLU, Cüneyt KONURAL, Gökçen ORHAN

Periferik arter yaralanmalarında değerlendirme ve cerrahi tedavi

Azman ATEŞ, Ahmet ÖZYAZICIOĞLU, Hikmet KOÇAK, Münacettin CEVİZ, İbrahim YEKELER, Necip BECİT, Yahya ÜNLÜ, Ahmet Yavuz BALCI

Prostetik vasküler greft enfeksiyonu, 22 olgunun analizi

Abdullah ERDOĞAN, İrfan ESER, Necdet ÖZ, Alpay SARPER, Levent DERTSİZ, Abid DEMİRCAN

İskemik preconditioning, sıçanlarda bilateral alt ekstremite iskemi / reperfüzyonuna bağlı gelişen akciğer hasarını artırır

Ahmet BALTALARLI, Mustafa SAÇAR, Oya RENDECİ, Nagihan ÇOLAKOĞLU, Gökhan ÖNEM, İbrahim GÖKŞİN

Karnitin ve C vitamininin reperfüzyon hasarına olan etkilerinin araştırılması

Atilla SARAÇ, Levent YILDIZ, Hasan Tahsin KEÇELİGİL, Hacı AKAR, Ferşat KOLBAKIR

Kalp kapak cerrahisini takiben üst gastrointestinal kanama gelişen hastalarda Helicobacter pylori infeksiyonunun etkinliği

İsa AK, Atalay METE, Ömer BAYEZİD, İlhan GÖLBAŞI, Ozan ERBASAN, Cengiz TÜRKAY

Academic Researches Index - FooterLogo