Koroner bypass cerrahisinin sonuçlarını etkileyen risk faktörleri arasında sol ventrikül hipertrofisi önemli rol oynamaktadır. Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi'nde Şubat 1995 ve Mayıs 1997 tarihleri arasında yapılan bu çalışmada, sol ventrikül hipertrofisinin koroner arter cerrahisinin erken sonuçlarına olan etkisini ortaya koymak amacıyla koroner bypass ameliyatı yapılan sol ventrikül hipertrofisi olan 20 olguluk hipertrofi grubu ile sol ventrikül hipertrofisi bulunmayan 20 olguluk kontrol grubu preoperatif, operatif ve postoperatif değişkenler yönünden kıyaslandı. Hipertrofi yönünden sol ventrikül kitle indeksi esas alınarak gruplandırılan hipertrofik grup ve hipertrofisi olamayan kontrol grubu preoperatif değişkenler ve uygulanan cerrahi işlemler yönünden benzer özellikler taşıyordu. Sol ventrikül hipertrofisinin erken dönem operasyon sonuçlarını bir çok yönden önemli derecede etkileyen bir faktör olduğu görüldü. Mortalite yönünden, olgu sayısının az oluşu ve sadece hipertrofik grupta tek olgunun kaybedilmesi nedeniyle sonuçlar arasında fark gözlenmezken (p=0.5), hipertrofik grupta postoperatif dönemde daha yüksek oranda aritmi insidansı (p=0.028) ve inotropik destek gereksinimi (p=0.021) gözlendi. Hipertrofik grubun postoperatif dönemde yoğun bakımda kalış (p=0.0001) ve hastanede yatış süreleri de (p=0.001) anlamlı ölçüde uzun bulundu. Değerlendirilen diğer morbid olaylar incelendiğinde, istatistiki yönden anlamlılık derecesine ulaşmasa da başta düşük kalp debisi olmak üzere (p=0.17), perioperatif Mİ (p=0.5), enfeksiyon (p=0.5), intraaortik balon kullanımı yönünden (p=0.5) hipertrofik grupta daha yüksek oranları olduğu tespit edildi. Sonuç olarak sol ventrikül hipertrofisinin koroner bypass operasyonu sonuçlarını olumsuz yönde etkileyen bir faktör olduğu görülmüştür.
Left ventricular hypertrophy as a risk factor plays a major role on the results of coronary artery bypass grafting (CABG). Between February 1995 and May 1997 at Bursa Yüksek İhtisas Hospital we performed CABG at a hypertrophic group of 20 patients who had left ventricular hypertrophy and a control group of 20 patients who had no left ventricular hypertrophy in order to see the effect of left ventricular hypertrophy on early results of CABG. We compared preoperative, operative, and postoperative variables of the patients. The hypertrophic group which was classified for the left ventricular mass index as regarded hypertrophy and control group which had no hypertrophy had the same characteristics for the preoperative variables and operative techniques. Left ventricular hypertrophy had the important effects from different directions on the early period of the operative results. Because of the limited number of the patients and only one mortality in the hypertrophic group we did not observe significantly difference between the results (p=0.5) but, on postoperative period, there are higher incidence of arrhythmia (p=0.028) and more inotropic support need (p=0.021) in the hypertrophic group. The hypertrophic group had significantly longer intensive care unit stay (p=0.001). When we looked at the other morbid events, especially low cardiac output syndrome (p=0.17), perioperative MI (p=0.5), infection (p=0.5), and IABP insertion (p=0.5) in the hypertrophic group were higher proportion than the control group but no statistically significant. We conclude that left ventricular hypertrophy as a risk factor had negative effects on the early results of CABG. "> [PDF] Koroner revaskülarizasyonun erken dönem sonuçlarına sol ventrikül hipertrofisinin etkisi | [PDF] The effect of left ventricular hypertrophy on the results of the early period of coronary revascularization Koroner bypass cerrahisinin sonuçlarını etkileyen risk faktörleri arasında sol ventrikül hipertrofisi önemli rol oynamaktadır. Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi'nde Şubat 1995 ve Mayıs 1997 tarihleri arasında yapılan bu çalışmada, sol ventrikül hipertrofisinin koroner arter cerrahisinin erken sonuçlarına olan etkisini ortaya koymak amacıyla koroner bypass ameliyatı yapılan sol ventrikül hipertrofisi olan 20 olguluk hipertrofi grubu ile sol ventrikül hipertrofisi bulunmayan 20 olguluk kontrol grubu preoperatif, operatif ve postoperatif değişkenler yönünden kıyaslandı. Hipertrofi yönünden sol ventrikül kitle indeksi esas alınarak gruplandırılan hipertrofik grup ve hipertrofisi olamayan kontrol grubu preoperatif değişkenler ve uygulanan cerrahi işlemler yönünden benzer özellikler taşıyordu. Sol ventrikül hipertrofisinin erken dönem operasyon sonuçlarını bir çok yönden önemli derecede etkileyen bir faktör olduğu görüldü. Mortalite yönünden, olgu sayısının az oluşu ve sadece hipertrofik grupta tek olgunun kaybedilmesi nedeniyle sonuçlar arasında fark gözlenmezken (p=0.5), hipertrofik grupta postoperatif dönemde daha yüksek oranda aritmi insidansı (p=0.028) ve inotropik destek gereksinimi (p=0.021) gözlendi. Hipertrofik grubun postoperatif dönemde yoğun bakımda kalış (p=0.0001) ve hastanede yatış süreleri de (p=0.001) anlamlı ölçüde uzun bulundu. Değerlendirilen diğer morbid olaylar incelendiğinde, istatistiki yönden anlamlılık derecesine ulaşmasa da başta düşük kalp debisi olmak üzere (p=0.17), perioperatif Mİ (p=0.5), enfeksiyon (p=0.5), intraaortik balon kullanımı yönünden (p=0.5) hipertrofik grupta daha yüksek oranları olduğu tespit edildi. Sonuç olarak sol ventrikül hipertrofisinin koroner bypass operasyonu sonuçlarını olumsuz yönde etkileyen bir faktör olduğu görülmüştür. "> Koroner bypass cerrahisinin sonuçlarını etkileyen risk faktörleri arasında sol ventrikül hipertrofisi önemli rol oynamaktadır. Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi'nde Şubat 1995 ve Mayıs 1997 tarihleri arasında yapılan bu çalışmada, sol ventrikül hipertrofisinin koroner arter cerrahisinin erken sonuçlarına olan etkisini ortaya koymak amacıyla koroner bypass ameliyatı yapılan sol ventrikül hipertrofisi olan 20 olguluk hipertrofi grubu ile sol ventrikül hipertrofisi bulunmayan 20 olguluk kontrol grubu preoperatif, operatif ve postoperatif değişkenler yönünden kıyaslandı. Hipertrofi yönünden sol ventrikül kitle indeksi esas alınarak gruplandırılan hipertrofik grup ve hipertrofisi olamayan kontrol grubu preoperatif değişkenler ve uygulanan cerrahi işlemler yönünden benzer özellikler taşıyordu. Sol ventrikül hipertrofisinin erken dönem operasyon sonuçlarını bir çok yönden önemli derecede etkileyen bir faktör olduğu görüldü. Mortalite yönünden, olgu sayısının az oluşu ve sadece hipertrofik grupta tek olgunun kaybedilmesi nedeniyle sonuçlar arasında fark gözlenmezken (p=0.5), hipertrofik grupta postoperatif dönemde daha yüksek oranda aritmi insidansı (p=0.028) ve inotropik destek gereksinimi (p=0.021) gözlendi. Hipertrofik grubun postoperatif dönemde yoğun bakımda kalış (p=0.0001) ve hastanede yatış süreleri de (p=0.001) anlamlı ölçüde uzun bulundu. Değerlendirilen diğer morbid olaylar incelendiğinde, istatistiki yönden anlamlılık derecesine ulaşmasa da başta düşük kalp debisi olmak üzere (p=0.17), perioperatif Mİ (p=0.5), enfeksiyon (p=0.5), intraaortik balon kullanımı yönünden (p=0.5) hipertrofik grupta daha yüksek oranları olduğu tespit edildi. Sonuç olarak sol ventrikül hipertrofisinin koroner bypass operasyonu sonuçlarını olumsuz yönde etkileyen bir faktör olduğu görülmüştür.
Left ventricular hypertrophy as a risk factor plays a major role on the results of coronary artery bypass grafting (CABG). Between February 1995 and May 1997 at Bursa Yüksek İhtisas Hospital we performed CABG at a hypertrophic group of 20 patients who had left ventricular hypertrophy and a control group of 20 patients who had no left ventricular hypertrophy in order to see the effect of left ventricular hypertrophy on early results of CABG. We compared preoperative, operative, and postoperative variables of the patients. The hypertrophic group which was classified for the left ventricular mass index as regarded hypertrophy and control group which had no hypertrophy had the same characteristics for the preoperative variables and operative techniques. Left ventricular hypertrophy had the important effects from different directions on the early period of the operative results. Because of the limited number of the patients and only one mortality in the hypertrophic group we did not observe significantly difference between the results (p=0.5) but, on postoperative period, there are higher incidence of arrhythmia (p=0.028) and more inotropic support need (p=0.021) in the hypertrophic group. The hypertrophic group had significantly longer intensive care unit stay (p=0.001). When we looked at the other morbid events, especially low cardiac output syndrome (p=0.17), perioperative MI (p=0.5), infection (p=0.5), and IABP insertion (p=0.5) in the hypertrophic group were higher proportion than the control group but no statistically significant. We conclude that left ventricular hypertrophy as a risk factor had negative effects on the early results of CABG. ">

Koroner revaskülarizasyonun erken dönem sonuçlarına sol ventrikül hipertrofisinin etkisi

Koroner bypass cerrahisinin sonuçlarını etkileyen risk faktörleri arasında sol ventrikül hipertrofisi önemli rol oynamaktadır. Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi'nde Şubat 1995 ve Mayıs 1997 tarihleri arasında yapılan bu çalışmada, sol ventrikül hipertrofisinin koroner arter cerrahisinin erken sonuçlarına olan etkisini ortaya koymak amacıyla koroner bypass ameliyatı yapılan sol ventrikül hipertrofisi olan 20 olguluk hipertrofi grubu ile sol ventrikül hipertrofisi bulunmayan 20 olguluk kontrol grubu preoperatif, operatif ve postoperatif değişkenler yönünden kıyaslandı. Hipertrofi yönünden sol ventrikül kitle indeksi esas alınarak gruplandırılan hipertrofik grup ve hipertrofisi olamayan kontrol grubu preoperatif değişkenler ve uygulanan cerrahi işlemler yönünden benzer özellikler taşıyordu. Sol ventrikül hipertrofisinin erken dönem operasyon sonuçlarını bir çok yönden önemli derecede etkileyen bir faktör olduğu görüldü. Mortalite yönünden, olgu sayısının az oluşu ve sadece hipertrofik grupta tek olgunun kaybedilmesi nedeniyle sonuçlar arasında fark gözlenmezken (p=0.5), hipertrofik grupta postoperatif dönemde daha yüksek oranda aritmi insidansı (p=0.028) ve inotropik destek gereksinimi (p=0.021) gözlendi. Hipertrofik grubun postoperatif dönemde yoğun bakımda kalış (p=0.0001) ve hastanede yatış süreleri de (p=0.001) anlamlı ölçüde uzun bulundu. Değerlendirilen diğer morbid olaylar incelendiğinde, istatistiki yönden anlamlılık derecesine ulaşmasa da başta düşük kalp debisi olmak üzere (p=0.17), perioperatif Mİ (p=0.5), enfeksiyon (p=0.5), intraaortik balon kullanımı yönünden (p=0.5) hipertrofik grupta daha yüksek oranları olduğu tespit edildi. Sonuç olarak sol ventrikül hipertrofisinin koroner bypass operasyonu sonuçlarını olumsuz yönde etkileyen bir faktör olduğu görülmüştür.

The effect of left ventricular hypertrophy on the results of the early period of coronary revascularization

Left ventricular hypertrophy as a risk factor plays a major role on the results of coronary artery bypass grafting (CABG). Between February 1995 and May 1997 at Bursa Yüksek İhtisas Hospital we performed CABG at a hypertrophic group of 20 patients who had left ventricular hypertrophy and a control group of 20 patients who had no left ventricular hypertrophy in order to see the effect of left ventricular hypertrophy on early results of CABG. We compared preoperative, operative, and postoperative variables of the patients. The hypertrophic group which was classified for the left ventricular mass index as regarded hypertrophy and control group which had no hypertrophy had the same characteristics for the preoperative variables and operative techniques. Left ventricular hypertrophy had the important effects from different directions on the early period of the operative results. Because of the limited number of the patients and only one mortality in the hypertrophic group we did not observe significantly difference between the results (p=0.5) but, on postoperative period, there are higher incidence of arrhythmia (p=0.028) and more inotropic support need (p=0.021) in the hypertrophic group. The hypertrophic group had significantly longer intensive care unit stay (p=0.001). When we looked at the other morbid events, especially low cardiac output syndrome (p=0.17), perioperative MI (p=0.5), infection (p=0.5), and IABP insertion (p=0.5) in the hypertrophic group were higher proportion than the control group but no statistically significant. We conclude that left ventricular hypertrophy as a risk factor had negative effects on the early results of CABG.

___

Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Aortanın ileri derecede aterosklerozunda koroner arter cerrahisi

Cemi DEMİROĞLU, Bülent POLAT, Mustafa GÜDEN, İlhan SANİSOĞLU, Bingür SÖNMEZ, Belhhan AKPINAR, Ertan SAĞBAŞ

Endotrakeal entübasyona bağlı membranöz trakeal rüptür

Atila EROĞLU, Nurettin KARAOĞLANOĞLU, Celal TEKİNBAŞ, Atila TÜRKYILMAZ

Açık kalp cerrahisi sonrası görülen derin sternal enfeksiyonda nazal Stafilokokus aureus taşıyıcılığının rolü

Behçet SEVİN, Sadettin DERNEK, Tuğrul KURAL, Turan YAVUZ, Recep ASLAN, Bülent TÜNERİR, Yavuz BEŞOĞUL

Aorta-koroner bypass sonrası lipoprotein (a) değişimi

İslam KAKLIKKAYA, Mehmet ÜNAL, Fahri ÖZCAN, Ramis ÖZDEMİR, Asım ÖREM, Bingür SÖNMEZ

Derin ven trombozu tedavisinde sistemik trombolitik tedavi

Baran UĞURLU, Eyüp HAZAN, Ünal AÇIKEL, Hakkı KAZAZ, Öztekin OTO, Oğuz DİCLE

Konjenital supravalvuler aort stenozunun tek sinüs aortoplasti tekniği ile onarımı: Orta-uzun dönem sonuçları

Bahadır DAĞLAR, Kaan KIRALİ, Necmettin YAKUT, Altuğ TUNCER, Esat AKINCI, Cevat YAKUT, Gökhan İPEK, Mehmet BALKANAY

Pediatrik açık kalp cerrahisi sonrası periton diyalizi

Öztekin OTO, Erdem SİLİSTRELİ, Eyüp HAZAN, Hüdai ÇATALYÜREK, Baran UĞURLU, Nejat SARIOSMANOĞLU, Ünal AÇIKEL, Kıvanç METİN, Hakkı KAZAZ, Cüneyt NARİN

Sempatektomi sonuçlarının değerlendirilmesi

Öcal BERKAN, Ahmet ÖNEN, Kasım DOĞAN, Tonguç SABA, Hasan UÇARI

Periferik arter hastalarında lipid peroksidasyonu ve antioksidan kapasite

Cengiz KÖKSAL, Kürşat BOZKURT, Caner ARSLAN, Kamuran KAZIMOĞLU, Meltem ERCAN, Dildar KONUKOĞLU

Koroner revaskülarizasyonun erken dönem sonuçlarına sol ventrikül hipertrofisinin etkisi

Yusuf ÖZDEMİR, Şenol YAVUZ, Tahsin BOZAT, Adnan CELKAN, İ. Ayhan ÖZDEMİR, Tamer TÜRK, Osman TİRYAKİOĞLU, Yusuf ATA

Academic Researches Index - FooterLogo