Koroner arter bypass grefti olarak kullanılan internal mammaryan arterin akım karakteristikleri ve greft açıklığının postoperatif dönemde değerlendirilmesinde renkli doppler ultrasonografinin etkinliğinin saptanması. Materyal ve Metod: Sol internal mammaryan arter ile sol ön inen koroner arter arasında arteriyel greft anastomozu uygulanmış 29 olgu, preoperatif, operasyonu takip eden 7.-10. günlerde (erken postoperatif) ve operasyon sonrası 3. ayda (geç postoperatif) olmak üzere 3 ayrı dönemde renkli Doppler ultrasonografi ile değerlendirilmiş ve maksimum sistolik akım hızı, diastol sonu akım hızı, ortalama akım hızı, rezistif indeks, pulsatilite indeksi, akım hacmi, damar çapı ve akım paterni parametreleri kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışma grubunda üç dönemde yapılan toplam 78 incelemenin 70'inde (%89.6) greft optimum olarak değerlendirilmiştir. Preoperatif değerlendirmede, internal mammaryan arterde normal akım paterni olan trifazik akım, greft uygulaması sonrasında erken postoperatif dönemden itibaren bifazik (sistolo-diastolik) forma dönüşmektedir. Postoperatif dönemde maksimum sistolik akım hızı, rezistif ve pulsatilite indeks değerlerinde düşme, diyastol sonu akım hızı ve ortalama akım hızında ise artma saptanmıştır. Sonuç: Sonuç olarak klinik izlem ve eforlu EKG testi desteğinde, renkli Doppler ultrasonografi yöntemi, greft akım paterni ve karakteristiklerindeki değişimleri kantitatif olarak saptayarak greft patensisinin değerlendirilmesinde ve disfonksiyonların erken dönemde saptanmasında kullanılabilecek non-invaziv ve değerli bir yöntemdir.
The aim of the study is to evaluate the patency and the flow characteristics of the left internal mammarian artery that is used as a coronary artery bypass graft. Methods: Twenty nine cases, who had internal mammarian artery and coronary artery bypass graft surgery, were evaluated by color Doppler sonography examination in the pre-operative, early post-operative (7-10th day) and in the late postoperative (3rd month) periods. The peak systolic, end-diastolic and mean velocities, the resistive and pulsatility indices, the diameter, the mean flow volume, and the flow pattern of the artery in each period were recorded. Results: The optimum evaluation of the graft was possible in 70 of the 78 (89.6%) examinations. The triphasic form of flow in the left internal mammarian artery in the pre-operative period was changed into biphasic (systolo-diastolic) form, just beginning from the early post-operative period. The peak systolic velocity, resistive index and pulsatility index decreased where the end-diastolic and mean velocities increased (in the post-operative periods). Conclusion: Together with the clinical and electrocardiographic support, color Doppler sonography is a valuable and non-invasive tool for the evaluation of the patency and early detection of dysfunction in the follow-up of the internal mammarian artery grafts. ">
[PDF] Koroner arter bypass grefti olarak kullanılan internal mammaryan arterin renkli Doppler ultrasonografi ile değerlendirilmesi | [PDF] Evaluation of internal mammarian artery bypass graft by color Doppler sonography
Koroner arter bypass grefti olarak kullanılan internal mammaryan arterin akım karakteristikleri ve greft açıklığının postoperatif dönemde değerlendirilmesinde renkli doppler ultrasonografinin etkinliğinin saptanması. Materyal ve Metod: Sol internal mammaryan arter ile sol ön inen koroner arter arasında arteriyel greft anastomozu uygulanmış 29 olgu, preoperatif, operasyonu takip eden 7.-10. günlerde (erken postoperatif) ve operasyon sonrası 3. ayda (geç postoperatif) olmak üzere 3 ayrı dönemde renkli Doppler ultrasonografi ile değerlendirilmiş ve maksimum sistolik akım hızı, diastol sonu akım hızı, ortalama akım hızı, rezistif indeks, pulsatilite indeksi, akım hacmi, damar çapı ve akım paterni parametreleri kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışma grubunda üç dönemde yapılan toplam 78 incelemenin 70'inde (%89.6) greft optimum olarak değerlendirilmiştir. Preoperatif değerlendirmede, internal mammaryan arterde normal akım paterni olan trifazik akım, greft uygulaması sonrasında erken postoperatif dönemden itibaren bifazik (sistolo-diastolik) forma dönüşmektedir. Postoperatif dönemde maksimum sistolik akım hızı, rezistif ve pulsatilite indeks değerlerinde düşme, diyastol sonu akım hızı ve ortalama akım hızında ise artma saptanmıştır. Sonuç: Sonuç olarak klinik izlem ve eforlu EKG testi desteğinde, renkli Doppler ultrasonografi yöntemi, greft akım paterni ve karakteristiklerindeki değişimleri kantitatif olarak saptayarak greft patensisinin değerlendirilmesinde ve disfonksiyonların erken dönemde saptanmasında kullanılabilecek non-invaziv ve değerli bir yöntemdir. ">
Koroner arter bypass grefti olarak kullanılan internal mammaryan arterin akım karakteristikleri ve greft açıklığının postoperatif dönemde değerlendirilmesinde renkli doppler ultrasonografinin etkinliğinin saptanması. Materyal ve Metod: Sol internal mammaryan arter ile sol ön inen koroner arter arasında arteriyel greft anastomozu uygulanmış 29 olgu, preoperatif, operasyonu takip eden 7.-10. günlerde (erken postoperatif) ve operasyon sonrası 3. ayda (geç postoperatif) olmak üzere 3 ayrı dönemde renkli Doppler ultrasonografi ile değerlendirilmiş ve maksimum sistolik akım hızı, diastol sonu akım hızı, ortalama akım hızı, rezistif indeks, pulsatilite indeksi, akım hacmi, damar çapı ve akım paterni parametreleri kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışma grubunda üç dönemde yapılan toplam 78 incelemenin 70'inde (%89.6) greft optimum olarak değerlendirilmiştir. Preoperatif değerlendirmede, internal mammaryan arterde normal akım paterni olan trifazik akım, greft uygulaması sonrasında erken postoperatif dönemden itibaren bifazik (sistolo-diastolik) forma dönüşmektedir. Postoperatif dönemde maksimum sistolik akım hızı, rezistif ve pulsatilite indeks değerlerinde düşme, diyastol sonu akım hızı ve ortalama akım hızında ise artma saptanmıştır. Sonuç: Sonuç olarak klinik izlem ve eforlu EKG testi desteğinde, renkli Doppler ultrasonografi yöntemi, greft akım paterni ve karakteristiklerindeki değişimleri kantitatif olarak saptayarak greft patensisinin değerlendirilmesinde ve disfonksiyonların erken dönemde saptanmasında kullanılabilecek non-invaziv ve değerli bir yöntemdir.
The aim of the study is to evaluate the patency and the flow characteristics of the left internal mammarian artery that is used as a coronary artery bypass graft. Methods: Twenty nine cases, who had internal mammarian artery and coronary artery bypass graft surgery, were evaluated by color Doppler sonography examination in the pre-operative, early post-operative (7-10th day) and in the late postoperative (3rd month) periods. The peak systolic, end-diastolic and mean velocities, the resistive and pulsatility indices, the diameter, the mean flow volume, and the flow pattern of the artery in each period were recorded. Results: The optimum evaluation of the graft was possible in 70 of the 78 (89.6%) examinations. The triphasic form of flow in the left internal mammarian artery in the pre-operative period was changed into biphasic (systolo-diastolic) form, just beginning from the early post-operative period. The peak systolic velocity, resistive index and pulsatility index decreased where the end-diastolic and mean velocities increased (in the post-operative periods). Conclusion: Together with the clinical and electrocardiographic support, color Doppler sonography is a valuable and non-invasive tool for the evaluation of the patency and early detection of dysfunction in the follow-up of the internal mammarian artery grafts. ">
Koroner arter bypass grefti olarak kullanılan internal mammaryan arterin renkli Doppler ultrasonografi ile değerlendirilmesi
Koroner arter bypass grefti olarak kullanılan internal mammaryan arterin akım karakteristikleri ve greft açıklığının postoperatif dönemde değerlendirilmesinde renkli doppler ultrasonografinin etkinliğinin saptanması. Materyal ve Metod: Sol internal mammaryan arter ile sol ön inen koroner arter arasında arteriyel greft anastomozu uygulanmış 29 olgu, preoperatif, operasyonu takip eden 7.-10. günlerde (erken postoperatif) ve operasyon sonrası 3. ayda (geç postoperatif) olmak üzere 3 ayrı dönemde renkli Doppler ultrasonografi ile değerlendirilmiş ve maksimum sistolik akım hızı, diastol sonu akım hızı, ortalama akım hızı, rezistif indeks, pulsatilite indeksi, akım hacmi, damar çapı ve akım paterni parametreleri kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışma grubunda üç dönemde yapılan toplam 78 incelemenin 70'inde (%89.6) greft optimum olarak değerlendirilmiştir. Preoperatif değerlendirmede, internal mammaryan arterde normal akım paterni olan trifazik akım, greft uygulaması sonrasında erken postoperatif dönemden itibaren bifazik (sistolo-diastolik) forma dönüşmektedir. Postoperatif dönemde maksimum sistolik akım hızı, rezistif ve pulsatilite indeks değerlerinde düşme, diyastol sonu akım hızı ve ortalama akım hızında ise artma saptanmıştır. Sonuç: Sonuç olarak klinik izlem ve eforlu EKG testi desteğinde, renkli Doppler ultrasonografi yöntemi, greft akım paterni ve karakteristiklerindeki değişimleri kantitatif olarak saptayarak greft patensisinin değerlendirilmesinde ve disfonksiyonların erken dönemde saptanmasında kullanılabilecek non-invaziv ve değerli bir yöntemdir.
Evaluation of internal mammarian artery bypass graft by color Doppler sonography
The aim of the study is to evaluate the patency and the flow characteristics of the left internal mammarian artery that is used as a coronary artery bypass graft. Methods: Twenty nine cases, who had internal mammarian artery and coronary artery bypass graft surgery, were evaluated by color Doppler sonography examination in the pre-operative, early post-operative (7-10th day) and in the late postoperative (3rd month) periods. The peak systolic, end-diastolic and mean velocities, the resistive and pulsatility indices, the diameter, the mean flow volume, and the flow pattern of the artery in each period were recorded. Results: The optimum evaluation of the graft was possible in 70 of the 78 (89.6%) examinations. The triphasic form of flow in the left internal mammarian artery in the pre-operative period was changed into biphasic (systolo-diastolic) form, just beginning from the early post-operative period. The peak systolic velocity, resistive index and pulsatility index decreased where the end-diastolic and mean velocities increased (in the post-operative periods). Conclusion: Together with the clinical and electrocardiographic support, color Doppler sonography is a valuable and non-invasive tool for the evaluation of the patency and early detection of dysfunction in the follow-up of the internal mammarian artery grafts.