Amaç: Açık kalp cerrahisi sonrası kalıcı pacemaker takılması nadiren gerekmektedir. Kalıcı pacemaker takılma sıklığı ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla son on yıl içerisinde ameliyat edilen olgular retrospektif olarak incelendi. Çalışma planı: Kliniğimizde son on yıl içinde ameliyat edilen hastaların, 43’üne kalıcı pacemaker yerleştirildi. Çalışmaya alınan hastaların 13’ü (%30) koroner arter hastalığı (10 erkek, 3 kadın; ort. yaş 66.8±8.1; dağılım 43-77), 24’ü (%55) edinsel kapak hastalığı (10 erkek, 14 kadın; ort. yaş 52.5±15.6; dağılım 16-73) ve altısı (%13) doğuştan kalp hastalığı (5 erkek, 1 kadın; ort. yaş 11.1±10.8; dağılım 3-32) tanısıyla ameliyat edilmişlerdi. Koroner arter hastalığı hastalarının sekizinde başvuru sırasında atriyoventriküler tam blok vardı. On dokuz hastaya aort kapak replasmanı, iki hastaya redo mitral kapak replasmanı, iki hastaya aort kapak replasmanı+mitral kapak replasmanı ve bir hastaya mitral kapak replasmanı+koroner bypass uygulandı. Pacemaker endikasyonları ameliyat sonrası 10 gün devam eden A-V tam blok, hemodinamik probleme yolaçan yavaş ventrikül cevaplı atriyal fibrilasyon/flatter, >3 saniye sinoatriyal arreste neden olan paroksismal atriyal fibrilasyondu.Bulgular: Sekiz hastaya ameliyat öncesinde bulunan A-V tam bloğun devam etmesi, 35 hastaya ise ameliyat sonrası gelişen A-V blok nedeniyle kalıcı pacemaker takıldı. Ameliyatla kalıcı pacemaker implantasyonuna kadar geçen süre ortalama 10.8±4.3 gün, yoğun bakımda kalış süresi ortalama 42.6±14.6 saat, hastanede kalış süresi ise 16.8±4.7 gündü. Hastalar ortalama 23.1±18.3 ay takip edildi. Geç dönemde bir hastada pace batarya protrüzyonu gelişti, bir hastada pulmoner arterde tromboemboli gözlendi. Takip süresince 43 hastanın 36’sı NYHA (New York Heart Association) sınıf I, beşi sınıf II fonksiyonel kapasitedeydi.Sonuç: İleti defektlerinin, ameliyat öncesi dönemde öngörülmesi ameliyat planını doğrudan etkileyebilir. Ayrıntılı risk skorlama sistemleri ameliyat ekibini yönlendirmeye yardımcı olur. Uzun dönem takiplerde, kalıcı pacemaker takılmış olması fonksiyonel kapasiteyi olumsuz yönde etkilememektedir.
Background: Permanent pacemaker (PP) implantation is rarely required after open heart surgery. A retrospective analysis of patients operated within last 10 years was performed to determine the frequency and risk factors. Methods: Forty-three of patients, who were operated within the last 10 years in our clinic, required PP implantation. Thirteen (30%), (10 males, 3 females; mean age 66.8±8.1; range 43 to 77 years) of these were operated for coronary artery disease (CAD), 24 (55%), (10 males, 14 females; mean age 52.5±5.6; range 16 to 73 years) for acquired valvular heart disease (AVD) and 6 (13%), (5 males, 1 female; mean age 11.1±10.8; range 3 to 32 years) for congenital heart disease. Eight of the CAD patients had AV block preoperatively. Nineteen of these patients had aortic valve replacement (AVR), 2 had reoperation for mitral valve replacement (MVR), 2 had AVR + MVR and 1 had MVR and CABG. Indications for PP implantation were; persistent complete AV block lasting for 10 days postoperatively, atrial fibrillation/ flutter with slow ventricular response leading to hemodynamic compromise and paroxysmal atrial fibrillation leading to sinusoidal arrest >3 seconds.Results: PP implantation was required for persistence of preoperatively existing complete A-V block in 8 patients and for the new onset A-V block in 35 patients. Mean interval from operation to implantation was 10.8±4.3 days. Mean times of intensive care unit stay and hospital stay were 42.6±14.6 hours and 16.8±4.7 days respectively. Mean follow- up time was 23.1±18.3 months. In long term, one patient had pace-maker battery protrusion, one had pulmonary arterial thromboembolism. During follow-up, 36 patients were in NYHA (New York Heart Association) Class I, 5 were Class II.Conclusion: Preoperative estimation of conduction defects may effect the surgical plan directly. Detailed risk scoring systems are essential to guide the surgical team. In long term follow-up, permanent pacemaker implantation does not affect the functional capacity adversely. "> [PDF] Açık kalp cerrahisi sonrası kalıcı pacemaker implantasyonu | [PDF] Permanent pacemaker implantation after open heart surgery Amaç: Açık kalp cerrahisi sonrası kalıcı pacemaker takılması nadiren gerekmektedir. Kalıcı pacemaker takılma sıklığı ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla son on yıl içerisinde ameliyat edilen olgular retrospektif olarak incelendi. Çalışma planı: Kliniğimizde son on yıl içinde ameliyat edilen hastaların, 43’üne kalıcı pacemaker yerleştirildi. Çalışmaya alınan hastaların 13’ü (%30) koroner arter hastalığı (10 erkek, 3 kadın; ort. yaş 66.8±8.1; dağılım 43-77), 24’ü (%55) edinsel kapak hastalığı (10 erkek, 14 kadın; ort. yaş 52.5±15.6; dağılım 16-73) ve altısı (%13) doğuştan kalp hastalığı (5 erkek, 1 kadın; ort. yaş 11.1±10.8; dağılım 3-32) tanısıyla ameliyat edilmişlerdi. Koroner arter hastalığı hastalarının sekizinde başvuru sırasında atriyoventriküler tam blok vardı. On dokuz hastaya aort kapak replasmanı, iki hastaya redo mitral kapak replasmanı, iki hastaya aort kapak replasmanı+mitral kapak replasmanı ve bir hastaya mitral kapak replasmanı+koroner bypass uygulandı. Pacemaker endikasyonları ameliyat sonrası 10 gün devam eden A-V tam blok, hemodinamik probleme yolaçan yavaş ventrikül cevaplı atriyal fibrilasyon/flatter, >3 saniye sinoatriyal arreste neden olan paroksismal atriyal fibrilasyondu.Bulgular: Sekiz hastaya ameliyat öncesinde bulunan A-V tam bloğun devam etmesi, 35 hastaya ise ameliyat sonrası gelişen A-V blok nedeniyle kalıcı pacemaker takıldı. Ameliyatla kalıcı pacemaker implantasyonuna kadar geçen süre ortalama 10.8±4.3 gün, yoğun bakımda kalış süresi ortalama 42.6±14.6 saat, hastanede kalış süresi ise 16.8±4.7 gündü. Hastalar ortalama 23.1±18.3 ay takip edildi. Geç dönemde bir hastada pace batarya protrüzyonu gelişti, bir hastada pulmoner arterde tromboemboli gözlendi. Takip süresince 43 hastanın 36’sı NYHA (New York Heart Association) sınıf I, beşi sınıf II fonksiyonel kapasitedeydi.Sonuç: İleti defektlerinin, ameliyat öncesi dönemde öngörülmesi ameliyat planını doğrudan etkileyebilir. Ayrıntılı risk skorlama sistemleri ameliyat ekibini yönlendirmeye yardımcı olur. Uzun dönem takiplerde, kalıcı pacemaker takılmış olması fonksiyonel kapasiteyi olumsuz yönde etkilememektedir. "> Amaç: Açık kalp cerrahisi sonrası kalıcı pacemaker takılması nadiren gerekmektedir. Kalıcı pacemaker takılma sıklığı ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla son on yıl içerisinde ameliyat edilen olgular retrospektif olarak incelendi. Çalışma planı: Kliniğimizde son on yıl içinde ameliyat edilen hastaların, 43’üne kalıcı pacemaker yerleştirildi. Çalışmaya alınan hastaların 13’ü (%30) koroner arter hastalığı (10 erkek, 3 kadın; ort. yaş 66.8±8.1; dağılım 43-77), 24’ü (%55) edinsel kapak hastalığı (10 erkek, 14 kadın; ort. yaş 52.5±15.6; dağılım 16-73) ve altısı (%13) doğuştan kalp hastalığı (5 erkek, 1 kadın; ort. yaş 11.1±10.8; dağılım 3-32) tanısıyla ameliyat edilmişlerdi. Koroner arter hastalığı hastalarının sekizinde başvuru sırasında atriyoventriküler tam blok vardı. On dokuz hastaya aort kapak replasmanı, iki hastaya redo mitral kapak replasmanı, iki hastaya aort kapak replasmanı+mitral kapak replasmanı ve bir hastaya mitral kapak replasmanı+koroner bypass uygulandı. Pacemaker endikasyonları ameliyat sonrası 10 gün devam eden A-V tam blok, hemodinamik probleme yolaçan yavaş ventrikül cevaplı atriyal fibrilasyon/flatter, >3 saniye sinoatriyal arreste neden olan paroksismal atriyal fibrilasyondu.Bulgular: Sekiz hastaya ameliyat öncesinde bulunan A-V tam bloğun devam etmesi, 35 hastaya ise ameliyat sonrası gelişen A-V blok nedeniyle kalıcı pacemaker takıldı. Ameliyatla kalıcı pacemaker implantasyonuna kadar geçen süre ortalama 10.8±4.3 gün, yoğun bakımda kalış süresi ortalama 42.6±14.6 saat, hastanede kalış süresi ise 16.8±4.7 gündü. Hastalar ortalama 23.1±18.3 ay takip edildi. Geç dönemde bir hastada pace batarya protrüzyonu gelişti, bir hastada pulmoner arterde tromboemboli gözlendi. Takip süresince 43 hastanın 36’sı NYHA (New York Heart Association) sınıf I, beşi sınıf II fonksiyonel kapasitedeydi.Sonuç: İleti defektlerinin, ameliyat öncesi dönemde öngörülmesi ameliyat planını doğrudan etkileyebilir. Ayrıntılı risk skorlama sistemleri ameliyat ekibini yönlendirmeye yardımcı olur. Uzun dönem takiplerde, kalıcı pacemaker takılmış olması fonksiyonel kapasiteyi olumsuz yönde etkilememektedir.
Background: Permanent pacemaker (PP) implantation is rarely required after open heart surgery. A retrospective analysis of patients operated within last 10 years was performed to determine the frequency and risk factors. Methods: Forty-three of patients, who were operated within the last 10 years in our clinic, required PP implantation. Thirteen (30%), (10 males, 3 females; mean age 66.8±8.1; range 43 to 77 years) of these were operated for coronary artery disease (CAD), 24 (55%), (10 males, 14 females; mean age 52.5±5.6; range 16 to 73 years) for acquired valvular heart disease (AVD) and 6 (13%), (5 males, 1 female; mean age 11.1±10.8; range 3 to 32 years) for congenital heart disease. Eight of the CAD patients had AV block preoperatively. Nineteen of these patients had aortic valve replacement (AVR), 2 had reoperation for mitral valve replacement (MVR), 2 had AVR + MVR and 1 had MVR and CABG. Indications for PP implantation were; persistent complete AV block lasting for 10 days postoperatively, atrial fibrillation/ flutter with slow ventricular response leading to hemodynamic compromise and paroxysmal atrial fibrillation leading to sinusoidal arrest >3 seconds.Results: PP implantation was required for persistence of preoperatively existing complete A-V block in 8 patients and for the new onset A-V block in 35 patients. Mean interval from operation to implantation was 10.8±4.3 days. Mean times of intensive care unit stay and hospital stay were 42.6±14.6 hours and 16.8±4.7 days respectively. Mean follow- up time was 23.1±18.3 months. In long term, one patient had pace-maker battery protrusion, one had pulmonary arterial thromboembolism. During follow-up, 36 patients were in NYHA (New York Heart Association) Class I, 5 were Class II.Conclusion: Preoperative estimation of conduction defects may effect the surgical plan directly. Detailed risk scoring systems are essential to guide the surgical team. In long term follow-up, permanent pacemaker implantation does not affect the functional capacity adversely. ">

Açık kalp cerrahisi sonrası kalıcı pacemaker implantasyonu

Amaç: Açık kalp cerrahisi sonrası kalıcı pacemaker takılması nadiren gerekmektedir. Kalıcı pacemaker takılma sıklığı ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla son on yıl içerisinde ameliyat edilen olgular retrospektif olarak incelendi. Çalışma planı: Kliniğimizde son on yıl içinde ameliyat edilen hastaların, 43’üne kalıcı pacemaker yerleştirildi. Çalışmaya alınan hastaların 13’ü (%30) koroner arter hastalığı (10 erkek, 3 kadın; ort. yaş 66.8±8.1; dağılım 43-77), 24’ü (%55) edinsel kapak hastalığı (10 erkek, 14 kadın; ort. yaş 52.5±15.6; dağılım 16-73) ve altısı (%13) doğuştan kalp hastalığı (5 erkek, 1 kadın; ort. yaş 11.1±10.8; dağılım 3-32) tanısıyla ameliyat edilmişlerdi. Koroner arter hastalığı hastalarının sekizinde başvuru sırasında atriyoventriküler tam blok vardı. On dokuz hastaya aort kapak replasmanı, iki hastaya redo mitral kapak replasmanı, iki hastaya aort kapak replasmanı+mitral kapak replasmanı ve bir hastaya mitral kapak replasmanı+koroner bypass uygulandı. Pacemaker endikasyonları ameliyat sonrası 10 gün devam eden A-V tam blok, hemodinamik probleme yolaçan yavaş ventrikül cevaplı atriyal fibrilasyon/flatter, >3 saniye sinoatriyal arreste neden olan paroksismal atriyal fibrilasyondu.Bulgular: Sekiz hastaya ameliyat öncesinde bulunan A-V tam bloğun devam etmesi, 35 hastaya ise ameliyat sonrası gelişen A-V blok nedeniyle kalıcı pacemaker takıldı. Ameliyatla kalıcı pacemaker implantasyonuna kadar geçen süre ortalama 10.8±4.3 gün, yoğun bakımda kalış süresi ortalama 42.6±14.6 saat, hastanede kalış süresi ise 16.8±4.7 gündü. Hastalar ortalama 23.1±18.3 ay takip edildi. Geç dönemde bir hastada pace batarya protrüzyonu gelişti, bir hastada pulmoner arterde tromboemboli gözlendi. Takip süresince 43 hastanın 36’sı NYHA (New York Heart Association) sınıf I, beşi sınıf II fonksiyonel kapasitedeydi.Sonuç: İleti defektlerinin, ameliyat öncesi dönemde öngörülmesi ameliyat planını doğrudan etkileyebilir. Ayrıntılı risk skorlama sistemleri ameliyat ekibini yönlendirmeye yardımcı olur. Uzun dönem takiplerde, kalıcı pacemaker takılmış olması fonksiyonel kapasiteyi olumsuz yönde etkilememektedir.

Permanent pacemaker implantation after open heart surgery

Background: Permanent pacemaker (PP) implantation is rarely required after open heart surgery. A retrospective analysis of patients operated within last 10 years was performed to determine the frequency and risk factors. Methods: Forty-three of patients, who were operated within the last 10 years in our clinic, required PP implantation. Thirteen (30%), (10 males, 3 females; mean age 66.8±8.1; range 43 to 77 years) of these were operated for coronary artery disease (CAD), 24 (55%), (10 males, 14 females; mean age 52.5±5.6; range 16 to 73 years) for acquired valvular heart disease (AVD) and 6 (13%), (5 males, 1 female; mean age 11.1±10.8; range 3 to 32 years) for congenital heart disease. Eight of the CAD patients had AV block preoperatively. Nineteen of these patients had aortic valve replacement (AVR), 2 had reoperation for mitral valve replacement (MVR), 2 had AVR + MVR and 1 had MVR and CABG. Indications for PP implantation were; persistent complete AV block lasting for 10 days postoperatively, atrial fibrillation/ flutter with slow ventricular response leading to hemodynamic compromise and paroxysmal atrial fibrillation leading to sinusoidal arrest >3 seconds.Results: PP implantation was required for persistence of preoperatively existing complete A-V block in 8 patients and for the new onset A-V block in 35 patients. Mean interval from operation to implantation was 10.8±4.3 days. Mean times of intensive care unit stay and hospital stay were 42.6±14.6 hours and 16.8±4.7 days respectively. Mean follow- up time was 23.1±18.3 months. In long term, one patient had pace-maker battery protrusion, one had pulmonary arterial thromboembolism. During follow-up, 36 patients were in NYHA (New York Heart Association) Class I, 5 were Class II.Conclusion: Preoperative estimation of conduction defects may effect the surgical plan directly. Detailed risk scoring systems are essential to guide the surgical team. In long term follow-up, permanent pacemaker implantation does not affect the functional capacity adversely.

___

  • 1) Goldmann BS, Ivanov J, Irwin M, et al. Permanent pacing after cardiac surgery. PACE 1990;13:554. [Abstract]
  • 2) Jaeger FJ, Trohman RG, Brener S, Loop F. Permanent pacing following repeat cardiac valve surgery. Am J Cardiol 1994; 74:505-7.
  • 3) Emlein G, Rofino K, Mittleman RS, van der Salm T, Huang SKS. Severe bradyarrhythmias requiring permanent pacemaker insertion after coronary bypass graft surgery. Incidence clinical and electrocardiographic characteristics. PACE 1992;15:508.
  • 4) Gordon RS, Ivanov J, Cohen G, Ralph-Edwards AL. Permanent cardiac pacing after a cardiac operation: predicting the use of permanent pacemakers. Ann Thorac Surg 1998;66:1698-704.
  • 5) Limongelli G, Ducceschi V, D’Andrea A, Renzulli A, Sarubbi B, De Feo M, et al. Risk factors for pacemaker implantation following aortic valve replacement: a single centre experience. Heart 2003;89:901-4.
  • 6) Brodell GK, Cosgrove D, Schiavone W, Underwood DA, Loop FD. Cardiac rhythm and conduction disturbances in patients undergoing mitral valve surgery. Cleve Clin J Med 1991;58:397-9.
  • 7) Del Rizzo DF, Nishimura S, Lau C, Sever J, Goldman BS. Cardiac pacing following surgery for acquired heart disease. J Card Surg 1996;11:332-40.
  • 8) Ceviz M, Kocak H, Basoglu A, Sahin M, Cerrahoglu M, Ates A, et al. Post CABG conduction disturbances. Ann Thorac Surg 1995;59:546-7.
  • 9) Mosseri M, Izak T, Rosenheck S, Lotan C, Rozenman Y, Zolti E, et al. Coronary angiographic characteristics of patients with permanent artificial pacemakers. Circulation 1997;96:809-15.
  • 10) Omeroglu SN, Ardal H, Erdogan HB, Eren E, Erentug V, Balkanay M, et al. Can revascularization restore sinus rhythm in patients with acute onset atrioventricular block? J Card Surg 2005;20:136-41.
  • 11) Goldman BS, Hill TJ, Weisel RD, Scully HE, Mickleborough LL, Pym J, et al. Permanent cardiac pacing after open-heart surgery: acquired heart disease. Pacing Clin Electrophysiol 1984;7(3 Pt 1):367-71.
  • 12) Boughaleb D, Mansourati J, Genet L, Barra J, Mondine P, Blanc JJ. Permanent cardiac stimulation after aortic valve replacement: incidence, predictive factors and long-term prognosis. Arch Mal Coeur Vaiss 1994;87:925 30.
  • 13) Lewis JW Jr, Webb CR, Pickard SD, Lehman J, Jacobsen G. The increased need for a permanent pacemaker after reoperative cardiac surgery. J Thorac Cardiovasc Surg 1998; 116:74-81.
  • 14) Fleming WH, Sarafian LB, Kugler JD, Hofschire PJ, Clark EB. Changing indications for pacemakers in children. Ann Thorac Surg 1981;31:329-33.
  • 15) Cohen MI, Rhodes LA, Spray TL, Gaynor JW. Efficacy of prophylactic epicardial pacing leads in children and young adults. Ann Thorac Surg 2004;78:197-202.
Türk Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1301-5680
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1991
  • Yayıncı: Bayçınar Tıbbi Yayıncılık
Sayıdaki Diğer Makaleler

Left circumflex coronary artery arising as a terminal extension of right coronary artery in a patient treated with coronary artery bypass grefting

Orhan Hakan ELÖNÜ, Atila BİTİGEN, Ali Cevat TANALP, Ramazan KARGIN, Cevat KIRMA

Hemodynamic changes during distal anastomosis of coronary arteries in off-pump CABG surgery

Hakan GERÇEKOĞLU, Vedat ÖZKUL, Tufan ŞENER, Eren KARPUZOĞLU, Tansel TÜRKOĞLU, Naz Bilge AYDIN

Isolated solitary splenic metastasis of a pulmonary tumor: a successful surgical approach in one stage

Volkan KARAÇAM, İlhan ÖZTOP, Ahmet ÖNEN, Ünal AÇIKEL, Banu GÖKÇEN, Aydın ŞANLI, Ahu HAYRETDAĞ

Ağır travmatik asfiksi: İki olgu sunumu eşliğinde literatürün gözden geçirilmesi

Nimet ŞENOĞLU, Alptekin YASIM, Meral EZBERCİ, Hafize ÖKSÜZ, Beyazıt ZENCİRCİ

Abdominal aortic aneurysm surgery: retroperitoneal or transperitoneal approach?

Onur GÖKSEL, Hakkı AYDOĞAN, Uğur FİLİZCAN, Bayer ÇINAR, Ergin EREN, Şebnem ÇETEMEN, İlhan ÖZTEKİN, Olgar BAYSERKE

Koroner arter hastalığını taklit eden sol atriyal miksoma: Olgu sunumu

Tekin YILDIRIM, Nuri KURTOĞLU, Ahmet Ragıp HAMULU, Hakan KINIKLIOĞLU, Orhan FINDIK, Fatma Mine ÖZ

Manyetik rezonans anjiyografi ile tanı konan bir Scimitar sendromu olgusu

Erdoğan KUNTER, Eşref KIZILKAYA, Murat APAYDIN, Erkan BOZKANAT, Hatice KAYA

Normovolemik hemodilüsyonun alt ekstremite iskemi-reperfüzyonu sonrası oluşan akciğer hasarı üzerine olan etkisi

Ender DÜZCAN, Metin AKBULUT, Vefa ÖZCAN, Şeyda KAYA, Ahmet BALTALARLI, İbrahim GÖKŞİN, Mustafa SAÇAR

Afyon ili ilköğretim okulu çocuklarında göğüs duvarı deformitelerinin prevalansı

Ayşegül BÜKÜLMEZ, Ömer DOĞRU, Okan SOLAK, Hıdır ESME

Atriyal fibrilasyonlu romatizmal mitral kapak replasmanı yapılan hastalarda serum irrigasyonlu radyofrekans ablasyon başarısını predikte eden faktörler

Bahadır DAĞLAR, Haşim ÜSTÜNSOY, Hakkı KAZAZ, M. Adnan CELKAN, İsmail KÖRK

Academic Researches Index - FooterLogo