Türk edebiyatı asırlar içinde gelişirken, kendi içinde çeşitli kollara da ayrılmıştır. Söz gelimi eski Türk edebiyatı, XI-XIX. asırlar arasında var olan klasik Türk edebiyatını, yeni Türk edebiyatı ise Tanzimatla başlayan ve günümüzde de devam eden edebiyatı konu edinir. Fakat edebiyatı her ne kadar eski edebiyat, yeni edebiyat, halk edebiyatı olarak tasnif etmeye çalışsak da, zaman zaman böyle bir ayrımın keskin hatlarla yapılmasının mümkün olmadığını görürüz. Çünkü bazı şairler ve yazarlar edebiyatın her yönüne ilgi duymuşlardır. Böylece ortaya koydukları eserlerin hangi alanda değerlendirileceği konusunda görüş ayrılıkları oluşmuştur. Bu durum aslında hem edebiyatımızın zenginliğini, hem de o şairin ya da yazarın kabiliyetini ve edebî gücünü gösterir.