Dijital Ebeveynlik

Dijitalleşme bir kavram olarak sadece iletişim alanında değil sosyal bilimlerin birçok alanında incelenen bir konu başlığı olarak dikkat çekmekte, araştırmacılar tarafından birçok yönden ele alınmaktadır. Ayrıca dijitalleşme kavramının kendisi araştırma konusu olarak aynı zamanda kavramla bütünlük içerisinde, bireysel ve toplumsal bağlamda etkisini yakından hissettiğimiz yeni kavramların oluşumuna da yol açmaktadır. Bu kavramlar sosyal bilimlerin hemen her alanında sadece güncel ve gündemde olan tartışmalar açısından değil aynı zamanda psikoloji, sosyoloji, hukuk, eğitim, iletişim bilimleri, işletme, pazarlama, vb. diğer disiplinler açısından da yeni kavramların oluşumuna yol açmaktadır. Bu bağlamda bu disiplinlerin ayrı ayrı ve disiplinlerarası bir araştırma konusu olarak ele alacağı dijital mecralar, dijital iletişim, dijital ebeveyn, dijital sanat, dijital dönüşüm, dijital bankacılık, dijital pazarlama, dijital reklam, dijital içerik, dijital endüstri, dijital medya, dijital oyun, dijital kütüphane, dijital teknoloji, vb. birçok yeni kavram, dijitalleşmenin kendiliğinden, tek başına bir gerçeklik olarak 90’lı yılların sonundan itibaren insan hayatında etkisini hissettirmeye başlamasının ötesinde toplumsal kimi yeni gerçekliklerin oluşmasında, insana ve hayata yön vermesinde etkili olmaya başlamıştır. Bu etkinin nasıl olduğu, hangi yönde geliştiği, hangi yöne evrildiği ve hangi sınırlar içerisinde oluşmaya başladığı gibi sorular/sorunlar gerek akademide gerekse entelektüel düzeyde üzerinde ciddi çalışmalar yapılan konular olarak dikkat çekmektedir.