(MELINE TOUMANI VE TÜRKİ-ERMENİ UYUŞMAZLIĞI)

Bu makale Ermeni Amerikalı gazeteci Meline Toumani’nin yazdığıkitabı incelemektedir. Herhangi bir akademik niteliği olmayan bu kitap;Toumani’nin ABD, Türkiye ve Ermenistan’daki tecrübelerine dayalı olan,herhangi bir arşivde herhangi bir araştırmaya, hatta kütüphanelerdegerçek bir çalışmaya bile dayalı olmaktan ziyade kayda değer sayıdamülakata dayalı olan ve dipnotları olmayan çok kişisel bir hikâyesiniiçermektedir. Genelinde, 1965’ten sonra ABD’deki ana akım Ermeni asıllıyazarların çalışmalarının en belirgin niteliği olmayan bir samimiyetleyazılmış olan Toumani’nin bu eseri, Kuzey Amerika’daki Ermenidiasporasının barındırdığı nefret kültürünü ve “soykırımın” çağdaş Ermenikimliğinde işgal ettiği yeri anlamak açısından önemli bir kaynak olarakkalacaktır. Ancak yazar, nihai olarak (özellikle Ermeni GençlikFederasyonunun yaz kamplarında) kendisine aşılanan önyargıları ve maruzkaldığı beyin yıkamasını bir kenara bırakmakta başarısız olmuştur. Türkiye’degeçirdiği zaman sırasında, kendilerini “liberal” olarak tanımlayan bilgisizveya yanlış bilgilendirilmiş ve taraflı görüşleri destekleyen bireylere yoğun birşekilde itimat eden ve Türk tarihi ve toplumu hakkında asgari nitelikte bilgiyiedinmemiş olan Toumani (ki Türki-Ermeni uyuşmazlığı konusunda daha da azbilgi edinmiştir), bir yol ayrımında kalmış ve ortaya ilginç olmakla berabertamamlanmamış bir eser koymuştur

MELINE TOUMANI AND THE TURKIC-ARMENIAN CONFLICT

This essay analyzes the book authored by Armenian Americanjournalist Meline Toumani. Being a very personal story based on herexperiences in the United States, Turkey, and Armenia, based on asignificant number of interviews rather than on any research in anyarchives, or even a real work in libraries, having no footnote, the book isnot, at any level, a scholarly one. Written, as a whole, with a sincerity thatis not often the most obvious quality of mainstream Armenian-heritageauthors in the U.S. after 1965, Toumani’s work will remain as an importantsource for the culture of hate within the Armenian diaspora of NorthAmerica, as well as on the place taken by the “genocide” claims in thedefinition of the contemporary Armenian identity. Yet, the authoreventually failed in her attempt to completely give up the prejudices andindoctrination she received, particularly in the summer camps of theArmenian Youth Federation. Relying heavily, during her time in Turkey,on ignorant or misinformed individuals who identify themselves as“liberals” and who promote tendentious views, and having not acquiredthe minimal knowledge on Turkish history and society, still less on theTurkic-Armenian conflict, Toumani remains in the middle of the fork,leaving an unachieved, albeit interesting, work