SİLİFKE MÜZESİ’NDEN FİGÜRLÜ BİR DUVAR NİŞİ BLOĞU

Silifke Müzesi bahçesinde, kireçtaşından bir duvar nişinin yuvarlak kemerli üst bloğu bulunmaktadır. Kemer alınlığının köşelerinde çift daire içine alınmış birer Malta haçı vardır. Soldaki haçın yarısı kırıktır. Kemer alınlığının ortasında ise birbirlerine yönelmiş, antitetik iki yunus balığı yer alır. Yunusların açık ağızları birbirlerine dokunur. Bu dokunuştan oluşan alanda dört yapraklı küçük bir çiçek bulunmaktadır. Yunusların altında, niş kemerinin ise hemen üzerindeki alanda farklı yönlere hareket eden dört küçük balık tasvir edilmiştir. Çift kemerli nişin ortasında ise başı tahrip olmuş bir kartal figürü vardır. Alt bölümü tahrip olan bir kaide üzerindeki kartal, tüyleri yivlerle belirtilen kanatlarını iki yana açmıştır. Silifke Müzesi’ndeki yuvarlak kemerli nişe sahip blok taş, balık ve kartal figürleriyle dikkat çekicidir. Eski ve Yeni Ahit’te yer almayan, Kilise Babaları tarafından Antik geleneğe bağlı olarak sadece insan severlikleri, oyuna düşkünlükleri ve hızlı olmalarıyla konu edilen yunus, Hıristiyan inancında balıkların kralıdır ve denizde yaşayanları sembolize eder. Yunus, koruyucu sıfatı ile İsa’yı simgeler. Suyun içinde sıçrayan yunus, inancını sevinçle, mutlulukla yaşayan henüz vaftiz edilmiş İsa’nın sembolü olarak da kabul edilir. Erken Hıristiyanlık-Bizans Dönemi’nde Silifke Müzesi’ndeki blok taşın niş kemeri alınlığındaki gibi yunus balıklarının antitetik olarak tasvir edildikleri mezar taşları, altarlar, sütun başlıkları vardır. Yunuslar arasında ölü büstü, çiçek, rozet, çam kozası, yaba ya da haç motifine yer verilmiştir. Silifke Müzesi’ndeki blok taşın niş kemeri üzerindeki ikisi küçük dört balık tasviri Yeni Testament’teki anlatıma göre yapılmış olmalıdır. Burada su içindeki balık ifadesi, vaftiz edilmiş inananlar için kullanılmıştır. Nişin içinde de görülen kartal, Erken Hıristiyanlık-Bizans Dönemi lahitlerinde ve Kıpti mezar taşlarında ölümsüzlüğü, İsa gibi öldükten sonra dirilmeyi ümit eden inananları sembolize eder, bazen çelenk içindeki İsa monogramıyla birlikte ya da sadece bir çelenkle verilir. Silifke Müzesi’ndeki nişli blok taşın benzerleri Mısır ve Suriye Erken Hıristiyanlık-Bizans Dönemi Mimarisi’nde özellikle dini, az da olsa sivil yapılardaki üst bölümü genellikle yuvarlak kemerli duvar nişleridir. Kilikya-İsaurya Bölgesi’ndeki bazı kiliselerin narthekslerinde küçük boyutlarda, sade, herhangi bir bezeme unsuru olmayan duvar nişleri yer alır. Kolymbion olarak adlandırılan bu tür nişlerin içinde, kutsanmış su olduğu kabul edilir. Mısır kiliselerindekine benzer duvar nişleri ise bölgede Alahan Manastırı, Doğu Kilisesi batı cephesinde görülür. Silifke Müzesi’ndeki nişli blok taşın üstü, kenarları ve arkasının kabaca bırakılmış, işlenmemiş olması, onun bir duvar örgüsü içinde yer aldığını gösterir. İçinde kartal, kemer alınlığı üzerinde yunus ve balık figürleriyle daire içinde haç motifine yer veren nişli blok taş, duvar nişinin üst bölümünü oluşturmuştur. Nişin üst bölümü gibi yarım daire planlı alt bölümünü oluşturan blok taş ise günümüze ulaşmamıştır. Böyle bir duvar nişinin hangi yapının duvar örgüsünde yer aldığını gösterecek veri bulunmamaktadır. Alahan örneği gibi bir kilisede ya da bir mezar yapısı veya vaftizhane gibi başka bir yapıda da kullanılmış olabilir. Silifke Müzesi’ndeki blok taşın nişi içinde yer alan kartal figürü, plastik etkili yüksek kabartma verilişiyle 6. yüzyılın ilk yarısında yapılan figürlü tasvirlerle aynı grupta değerlendirilebilir. Kemer alınlığındaki balık figürleri ise alçak kabartma tekniğinde olabildiğince yumuşak vücut biçimlenişleri, azaltılmış vücut detayları ve hareket halinde verilişleriyle 6. yüzyıl ortasına tarihlendirilen tasvirlerle ortak özelliklere sahiptir. Silifke Müzesi’nde bulunan bir duvar nişinin üst bölümüne ait figürlü blok taş, üzerindeki figürlerin üslup özellikleriyle 6. yüzyıl ilk yarısı ya da ortasına tarihlendirilebilir.

A Figured Wall Niche Block from the Silifke Museum

This paper examines the preserved upper part of an arched wall niche made of limestone which is exhibited/preserved today in the Silifke Museum. This piece is very attractive with its encircled Malta crosses, dolphin, fish and eagle figures. The dolphin is neither mentioned in the Old nor in the New Testament, but the church priests due to ancient tradition mention the dolphin dealing with its love for people, its playfulness and speed. Dolphins are seen in Christianity as the king of the fish and symbolize all the creatures living in the sea and Jesus as “The protector”. Dolphins jumping in water are also considered as the symbol of the newly baptized Jesus. The fish above the niche block arch of which two are smaller than the other two, must have been made according to the the New Testament in which the fish in the water symbolize the baptized believers. The eagle apparent inside the niche, seen on both Early Christian-Byzantine sarcophagai and Coptic tombstones, symbolize immortality and the believers who hope to be resurrected after death, just like Jesus. Sometimes this figure is also accompanied by a monogram of Jesus depicted in a wreath or just the wreath with no monogram. Similar examples for the block with niche at the Silifke museum are the wall niches with commonly have a rounded upper part which are found mostly in the religious and rarely in the civil buildings of the Early Christian-Byzantine period architecture of Egypt and Syria. The narthexes in the churches of the CilicianIsaurian region have small plain wall niches without any decoration. It is considered that these niches called as “Colymbion” contained sacred water. Niches similar to the ones seen in the churches of Egypt can be seen on the West side of the Eastern Church at the Alahan Monastery. The edges and back of the block with the niche are left rough and this indicates the use of the block in a wall construction. It is possible that this piece was used in a church as seen in the Alahan example, in a grave structure or in another type of structure such as a Baptisterion. The iconographic program consisting of greek crosses, dolphins, fishes and an eagle with its wings spread is a common feature of sacred architecture throughout the early Christian and Byzantine Eastern Mediterranean, including Isauria (East Church of Alahan Manastiri). It will be argued that for stylistic reasons, the niche has to be dated to the first half or around the middle of the 6th century.