SIDKÎ BABA’NIN AĞIT VE MERSİYELERİNDEKİ SÖZCÜKLERİN KAYNAK DİL BAKIMINDAN SINIFLANDIRILMASI

Dede Kargın aşiretine mensup Malatyalı bir ailenin çocuğu olan Sıdkî Baba, 1865’te Tarsus Yenice’de dünyaya gelmiş, 1928’de ömrünün bir kısmını geçirdiği Merzifon’un Harız köyünde vefat etmiş ve buraya defnedilmiştir. Asıl adı Zeynel Abidin olan şair, eserlerinde Sıdkî veya Pervane mahlasını kullanmıştır. Sıdkî Baba, Alevî-Bektaşî kültürünün önemli şairlerinden biridir. Ahmed Yesevi soyunun Anadolu’daki halkalarından birine mensup Sıdkî Baba şiirlerini hem hece ölçüsünün çeşitli kalıpları hem de aruz ölçüsü ile meydana getirmiştir. Aldığı eğitimin ve intisap ettiği tarikatın etkisiyle dinî-tasavvufî konuları işlemiştir. Sıdkî Baba hakkında yayımlanan en son kitap, Baki Yaşa Altınok’a aittir. Altınok, Sıdkî Baba Divanı adlı bu kitapta şairin 772 şiirine yer vermiştir. Bu şiirler incelendiğinde, Sıdkî Baba’nın ağıt-mersiye, dedim-dedi, destan, devriye, güzelleme gibi birçok farklı şiir şekli ve türü kullandığı görülmektedir. Bu çalışmada Sıdkî Baba’nın ağıt ve mersiyeleri, kullanılan sözcüklerin kaynak dilleri bakımından karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Bu çalışmada, Altınok’un Sıdkî Baba Divanı adlı eserinde yer alan ağıt ve mersiyeler temel alınmıştır. Sıdkî Baba’nın 14 ağıt şiiri ve 40’ın üzerinde mersiyesi yer almaktadır. Ağıtlardan en çok öne çıkanı, Hz. Hüseyin için söylenmiş ağıttır. Ayrıca Seyyid Çelebi Cemalettin Efendi’ye söylenmiş ağıtlar da önem arz etmektedir. Mersiyelerde de yine Hz. Hüseyin ve Seyyid Çelebi Cemalettin Efendi için yazılanlar dikkat çekmektedir. Çalışmamızın amacı, Sıdkî Baba’nın ağıt ve mersiyelerinde kullandığı sözcüklerin kaynak dillerini tespit ve tasnif etmektir. Bunların karşılaştırılması neticesinde, Sıdkî Baba’nın ağıt ve mersiyelerindeki sözcük seçimlerinin köken yahut türle ilişkisi olup olmadığı saptanmaya çalışılacaktır. Osmanlı Devleti’nin son dönemine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna tanık olmuş Sıdkî Baba’nın sözcük kullanımındaki tercihi, dönemin dil anlayışı hakkında ipucu vermesi bakımından da önem arz etmektedir. 

THE CLASSIFICATION OF THE WORDS IN SIDKÎ BABA’S DIRGES AND ELEGIES IN TERMS OF THE SOURCE LANGUAGE

Sidkî Baba, the child of a Dede Kargın tribe member family from Malatya, was born in Tarsus Yenice in 1865. He died in 1928 in Harız, a village of Merzifon where he spent part of his life and was buried there. The poet, whose real name is Zeynel Abidin, used the Sidkî or Pervane pseudonym in his poems. Sidkî Baba is one of the important poets of Alevi-Bektashi culture. Sidkî Baba, who is a member of a branch of Ahmed Yesevi lineage in Anatolia, produced poems of both syllable and prosodic forms. Under the influence of his education and the sect he has developed, he has worked on the subjects of religious-sufism. The last book published about Sidkî Baba belongs to Baki Yaşa Altinok. Altınok, in this book called Sidkî Baba Divani, has included 772 poems of the poet. When these poems are analyzed, it can be seen that Sidkî Baba used many different types of poems and genres such as dirges, elegies, epics, dewriyes and guzellemes. In this study, the dirges and elegies of Sidkî Baba will be examined comparatively in terms of the origins of the words used. This study was based on the dirges and elegies in Altinok’s Sidkî Baba Divani. This book includes Sidkî Baba’s 14 dirges and more than 40 elegies. The most prominent of the dirges is for Hz. Huseyin. In addition, the dirges for Seyyid Celebi Cemalettin Efendi are also important. Also, the elegies which are written for Hz. HUseyin and Seyyid Celebi Cemalettin Efendi are noteworthy. The aim of our study is to determine and classify the origins of the words used by Sidkî Baba in his dirges and elegies. As a result of these comparisons, it will be tried to determine whether or not the word choices in Sidkî Baba’s dirges and elegies are related to the origin or genre. Sidkî Baba’s choices about the words, as being a witness of the last period of the Ottoman Empire and the foundation of the Republic of Turkey is also important in terms of giving tips about understanding the language of the period. 

___

  • ALTINOK, Baki Yaşa (2013). Sıdkî Baba Dîvânı. Ankara: Sistem Ofset.
  • ARTUN, Erman (2005). “Osmaniye’de Ağıt Söyleme Geleneği ve Osmaniye”, Karacaoğlan’dan-Bela Bartok’a Dadaloğlu’ndan-Âşık Feymani’ye Osmaniye Kültür Sanat ve Folklor Sempozyumu Bildirileri, Ankara: Matsa Basımevi.
  • Büyük Türkçe Sözlük (2011). Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları.
  • BORATAV, Pertev Naili (1982). Folklor ve Edebiyat, İstanbul: Adam Yayıncılık.
  • CLAUSON, Gerhard (1972). An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth-Century Turkish. Oxford: Clarendon Press.
  • ÇİFTLİKÇİ, Ramazan (2013). “Âşık Sıdkî Baba Dîvanı’nda Devriyeler”. İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi, Cilt 2, Sayı 2 (2016), 13-33.
  • DENİZ, Rasim (1984). Âşık Sıdkî Üzerine. Erciyes Dergisi, 7 (73), s. 14.
  • ELÇİN, Şükrü (1990). Türkiye Türkçesinde Ağıtlar. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
  • ESEN, Ahmet Şükrü (1930). “Âşık Pervane’nin Şiirleri”. Halk Bilgisi Haber, 1 (7), 5.
  • GÜL, Muhsin (1983). “Sıdkî Baba Divanından (Şiirler)”. Türk Folkloru, 5(49), 8.1983, 28.
  • GÜL, Muhsin (1984). Şeyh Cemaleddin Efendi’nin Aşığı Halk Ozanı Sıdkî Baba, Hayatı ve Şiirleri (1865-1928). Ankara: Kadıoğlu Matbaası.
  • GÜLENSOY, Tuncer (2007). Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü. Ankara: TDK Yayınları.
  • İSEN, Mustafa (1986). “Mersiye”. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. İstanbul: Dergâh Yayınları.
  • İSEN, Mustafa (1997). Genç Osman İçin Yazılan Bir Ağıt ve Bir Mersiye. Ötelerden Bir Ses. Ankara: Akçağ Yayınları.
  • İSEN, Mustafa (2004). “Mersiye”. İslam Ansiklopedisi, Cilt 29, 218-219.
  • KAYA, Doğan (2003). “Başlangıçtan Günümüze Âşık Edebiyatı”. Âşık Edebiyatına Giriş, Bişkek: Türkiye Manas Üniversitesi Yayınları.