Lügatçilere ve Usulcülere Göre “Küll” ve “Cemî’” Kelimelerinin Anlamı

Dil ve fıkıh usulü düzleminde ele alınan “küll” (كل) ve “cemîʿ” (جميع) konusu önemini dil ve düşünce bağlantısından almaktadır. En küçük birimi harfler ve kelimeler olan dil olgusu, dile medar olan düşüncenin şekil ya da seslerle sembolleştirilmiş somut bir tezahürüdür. Dolayısıyla dil ve düşünce bu bağlamda özdeş denilebilecek bir ilişki içerisindedir. Konuyu bu çok geniş felsefi bir zeminde ele alma yerine, kuramsal bir noktaya taşımamız gerektiğinde, irdelemek istediğimiz lafızları, öncelikle işlevselliği açısından ele almak icap edecektir. Daha sonra da bu işlevselliğin sistematik düşünce platformunda nasıl kullanılmış olduğunu incelemek gerekecektir. Elbette Arap dili ve o dilin üzerine kurulu bir takım disiplinler söz konusu olunca akla ilk gelen İslam Hukuk Metodolojisi ve bu disiplinin dil ve düşünce ekseni üzerine oturttuğu konular olacaktır. Biz bu makalemizde Arap dilinde umum ifade eden birçok lafız ya da kelime formları içerisinden yalnız “küll” ve “cemîʿ” lafızlarını seçerek, birbirlerine olan benzerliklerden dolayı aralarındaki farklılıkları ortaya çıkarıp arkasından da istinbat (çıkarım) boyutunda ne tür yansımalar gösterdiğini inceledik. Bir nevi dil ve düşünce bağlamını, özellikle de İslam düşüncesindeki uygulama boyutundaki bir örneği de böylelikle dikkatlere sunmuş olduk.