Türkiye’de Bir Tuhaflık: “Başörtüsü Yasağı”

Memur olanlara ilişkin türban yasağı, kaynağını 657 Sayılı Kanundan (md. 125/A-g) almaktadır. Bu hükme göre, Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak memurlar için uyarma cezasını gerektirir. Burada kanunla açıkça yasaklanan bir kılık kıyafet öngörülmemekte, ne tür kılık ve kıyafetin uyarma cezasını gerektirdiğinin belirlenmesi idari organların takdirine bırakılmış olmaktadır. Yüksek öğretim öğrencilerinin ise eğitim-öğretim hakkını engelleyen hiçbir kanuni ya da idari düzenleme yoktur. Bu konuda iki kez kanuni düzenleme yapılmış; bunlardan birincisi iptal edilmiş, diğeri hakkında da “yorumlu ret” kararı verilmiştir. AYM, Danıştay ve AİHM’nin konuya ilişkin vermiş oldukları kararlara istinaden, bu yasağın tartışılmaz bir şekilde hukuki olduğu; bunun aksinin Anayasal düzenleme yoluyla bile düzenlenemeyeceği ileri sürülerek, her türlü hukuki çözüm yollarının önü kesilmeye çalışılmaktadır. Nitekim 2008 yılında yapılan Anayasa değişikliği de, açıkça başörtüsü serbestisi getirmese de, AYM, bu ihtimale binaen, Anayasa değişikliğini, Anayasadaki yetkilerini de taşarak, “şekilden dolanarak esasa ilişkin denetim” yoluyla iptal etmiştir.