Alain Badiou felsefi projesinde bilim, politika, sanat ve aşk alanlarını tek bir hamlede birleştirerek felsefenin sonu ve hakikatin olmadığını ileri süren çağdaş iddialara karşı kuşatıcı bir düşünme ve hakikati kavrama olanağı sunmuştur. Bunu yaparken de Platon tarafından felsefeye yüklenen hakikat misyonunu temel almıştır. Ancak Badiou, tüm bu iddialara karşı çıkarken ileri sürdüğü önemli kavramlarının birinde tanım sorunu yaşamıştır. Bu kavram “özne”dir ve bize göre bu, tüm felsefi projesinin kalbinde patlak veren bir sorundur. Çünkü onun felsefesinin doruk noktasını oluşturan hakikat, özne olmaksızın ve özneden ne kastedildiği anlaşılmaksızın olanaksızdır. Badiou, bazı yapıtlarında öznenin insani rolüne vurgu yaparken bazı yapıtlarında ise bunu reddederek, prosedürel ve oluşumsal özneye dikkat çeker. Badiou ile ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında da bahsi geçen öznedeki tanım sorunu ya hiç tartışılmamış ya da Badiou’daki birbirine zıt tanımlardan birinin seçilmesine karar verilmiştir. Bu çalışmada ise öznenin tanımındaki ikili anlamlılık sorununun tespit edilmesi için önce Badiou’nun felsefesindeki varlık ve hakikat anlayışı incelenmiştir. Daha sonra, Badiou’nun metinlerine sadık kalınarak söz konusu sorunun giderilmesine yönelik bir çözüm geliştirilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak bu çalışma, Badiou’nun özneden neyi kastettiğinin net olarak anlaşılması, tanım cepheleşmesinin giderilmesi ve çelişmeyen bir özne tanımının geliştirilmesi adına bir çabadır.

Alain Badiou, in response to the so-called end of philosophy and absence of truth and under the Platonic conception of truth, proposes a new philosophy of thinking and truth that incorporates the reality of science, politics, art, and love. However, as he refuted all of these arguments, he struggled to define one of his core ideas as the subject, which arises at the core of his entire philosophical endeavor. As truth is the foundation of Bodio’s philosophy, it cannot be conceptualized and comprehended without the subject notion and comprehending what subject
means. While Badiou emphasizes the human role of the subject in some of his works, he rejects this in some of his works and draws attention to the procedural and formational subject. When studying the literature on Badiou, it was revealed that the subject’s definition problem was either never addressed or incorrectly selected by one of the contradicting definitions. In order to identify the source of the ambiguity in the subject definition, we analyzed Badiou’s philosophical conceptions of existence and truth in our study. Then, we attempted to develop a solution to this issue by adhering to Badiou’s writings. Therefore, it should be understood precisely what Badiou means by the subject. This research aims to resolve the definitional conflict and develop a non-contradictory definition of the subject concept.

"> [PDF] Badiou'da Hakikat Anlayışı ve Özne Sorunu | [PDF] Badiou's Concept of Truth and Problem of Subject Alain Badiou felsefi projesinde bilim, politika, sanat ve aşk alanlarını tek bir hamlede birleştirerek felsefenin sonu ve hakikatin olmadığını ileri süren çağdaş iddialara karşı kuşatıcı bir düşünme ve hakikati kavrama olanağı sunmuştur. Bunu yaparken de Platon tarafından felsefeye yüklenen hakikat misyonunu temel almıştır. Ancak Badiou, tüm bu iddialara karşı çıkarken ileri sürdüğü önemli kavramlarının birinde tanım sorunu yaşamıştır. Bu kavram “özne”dir ve bize göre bu, tüm felsefi projesinin kalbinde patlak veren bir sorundur. Çünkü onun felsefesinin doruk noktasını oluşturan hakikat, özne olmaksızın ve özneden ne kastedildiği anlaşılmaksızın olanaksızdır. Badiou, bazı yapıtlarında öznenin insani rolüne vurgu yaparken bazı yapıtlarında ise bunu reddederek, prosedürel ve oluşumsal özneye dikkat çeker. Badiou ile ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında da bahsi geçen öznedeki tanım sorunu ya hiç tartışılmamış ya da Badiou’daki birbirine zıt tanımlardan birinin seçilmesine karar verilmiştir. Bu çalışmada ise öznenin tanımındaki ikili anlamlılık sorununun tespit edilmesi için önce Badiou’nun felsefesindeki varlık ve hakikat anlayışı incelenmiştir. Daha sonra, Badiou’nun metinlerine sadık kalınarak söz konusu sorunun giderilmesine yönelik bir çözüm geliştirilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak bu çalışma, Badiou’nun özneden neyi kastettiğinin net olarak anlaşılması, tanım cepheleşmesinin giderilmesi ve çelişmeyen bir özne tanımının geliştirilmesi adına bir çabadır.

"> Alain Badiou felsefi projesinde bilim, politika, sanat ve aşk alanlarını tek bir hamlede birleştirerek felsefenin sonu ve hakikatin olmadığını ileri süren çağdaş iddialara karşı kuşatıcı bir düşünme ve hakikati kavrama olanağı sunmuştur. Bunu yaparken de Platon tarafından felsefeye yüklenen hakikat misyonunu temel almıştır. Ancak Badiou, tüm bu iddialara karşı çıkarken ileri sürdüğü önemli kavramlarının birinde tanım sorunu yaşamıştır. Bu kavram “özne”dir ve bize göre bu, tüm felsefi projesinin kalbinde patlak veren bir sorundur. Çünkü onun felsefesinin doruk noktasını oluşturan hakikat, özne olmaksızın ve özneden ne kastedildiği anlaşılmaksızın olanaksızdır. Badiou, bazı yapıtlarında öznenin insani rolüne vurgu yaparken bazı yapıtlarında ise bunu reddederek, prosedürel ve oluşumsal özneye dikkat çeker. Badiou ile ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında da bahsi geçen öznedeki tanım sorunu ya hiç tartışılmamış ya da Badiou’daki birbirine zıt tanımlardan birinin seçilmesine karar verilmiştir. Bu çalışmada ise öznenin tanımındaki ikili anlamlılık sorununun tespit edilmesi için önce Badiou’nun felsefesindeki varlık ve hakikat anlayışı incelenmiştir. Daha sonra, Badiou’nun metinlerine sadık kalınarak söz konusu sorunun giderilmesine yönelik bir çözüm geliştirilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak bu çalışma, Badiou’nun özneden neyi kastettiğinin net olarak anlaşılması, tanım cepheleşmesinin giderilmesi ve çelişmeyen bir özne tanımının geliştirilmesi adına bir çabadır.

Alain Badiou, in response to the so-called end of philosophy and absence of truth and under the Platonic conception of truth, proposes a new philosophy of thinking and truth that incorporates the reality of science, politics, art, and love. However, as he refuted all of these arguments, he struggled to define one of his core ideas as the subject, which arises at the core of his entire philosophical endeavor. As truth is the foundation of Bodio’s philosophy, it cannot be conceptualized and comprehended without the subject notion and comprehending what subject
means. While Badiou emphasizes the human role of the subject in some of his works, he rejects this in some of his works and draws attention to the procedural and formational subject. When studying the literature on Badiou, it was revealed that the subject’s definition problem was either never addressed or incorrectly selected by one of the contradicting definitions. In order to identify the source of the ambiguity in the subject definition, we analyzed Badiou’s philosophical conceptions of existence and truth in our study. Then, we attempted to develop a solution to this issue by adhering to Badiou’s writings. Therefore, it should be understood precisely what Badiou means by the subject. This research aims to resolve the definitional conflict and develop a non-contradictory definition of the subject concept.

">

Badiou'da Hakikat Anlayışı ve Özne Sorunu

Alain Badiou felsefi projesinde bilim, politika, sanat ve aşk alanlarını tek bir hamlede birleştirerek felsefenin sonu ve hakikatin olmadığını ileri süren çağdaş iddialara karşı kuşatıcı bir düşünme ve hakikati kavrama olanağı sunmuştur. Bunu yaparken de Platon tarafından felsefeye yüklenen hakikat misyonunu temel almıştır. Ancak Badiou, tüm bu iddialara karşı çıkarken ileri sürdüğü önemli kavramlarının birinde tanım sorunu yaşamıştır. Bu kavram “özne”dir ve bize göre bu, tüm felsefi projesinin kalbinde patlak veren bir sorundur. Çünkü onun felsefesinin doruk noktasını oluşturan hakikat, özne olmaksızın ve özneden ne kastedildiği anlaşılmaksızın olanaksızdır. Badiou, bazı yapıtlarında öznenin insani rolüne vurgu yaparken bazı yapıtlarında ise bunu reddederek, prosedürel ve oluşumsal özneye dikkat çeker. Badiou ile ilgili yapılan çalışmalara bakıldığında da bahsi geçen öznedeki tanım sorunu ya hiç tartışılmamış ya da Badiou’daki birbirine zıt tanımlardan birinin seçilmesine karar verilmiştir. Bu çalışmada ise öznenin tanımındaki ikili anlamlılık sorununun tespit edilmesi için önce Badiou’nun felsefesindeki varlık ve hakikat anlayışı incelenmiştir. Daha sonra, Badiou’nun metinlerine sadık kalınarak söz konusu sorunun giderilmesine yönelik bir çözüm geliştirilmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak bu çalışma, Badiou’nun özneden neyi kastettiğinin net olarak anlaşılması, tanım cepheleşmesinin giderilmesi ve çelişmeyen bir özne tanımının geliştirilmesi adına bir çabadır.

Badiou's Concept of Truth and Problem of Subject

Alain Badiou, in response to the so-called end of philosophy and absence of truth and under the Platonic conception of truth, proposes a new philosophy of thinking and truth that incorporates the reality of science, politics, art, and love. However, as he refuted all of these arguments, he struggled to define one of his core ideas as the subject, which arises at the core of his entire philosophical endeavor. As truth is the foundation of Bodio’s philosophy, it cannot be conceptualized and comprehended without the subject notion and comprehending what subject means. While Badiou emphasizes the human role of the subject in some of his works, he rejects this in some of his works and draws attention to the procedural and formational subject. When studying the literature on Badiou, it was revealed that the subject’s definition problem was either never addressed or incorrectly selected by one of the contradicting definitions. In order to identify the source of the ambiguity in the subject definition, we analyzed Badiou’s philosophical conceptions of existence and truth in our study. Then, we attempted to develop a solution to this issue by adhering to Badiou’s writings. Therefore, it should be understood precisely what Badiou means by the subject. This research aims to resolve the definitional conflict and develop a non-contradictory definition of the subject concept.

___

Badiou, Alain; Komünist Hipotez, çev.: Oylum Bülbül, İstanbul: Encore Yayınları, 2011.
_____; Sonsuz Düşünce, çev.: Tuncay Birkan, Işık Ergüden, İstanbul: Metis Yayınları, 2006.
_____; Etik Kötülük Kavrayışı Üzerine Bir Deneme, çev.: Tuncay Birkan, 3. baskı, İstanbul: Metis Yayınları, 2013.
_____; Başka Bir Estetik Sanatlar İçin Küçük Bir Kılavuz, çev.: Aziz Ufuk Kılıç, 2. baskı, İstanbul: Metis Yayınları, 2013.
_____; Felsefe İçin Manifesto, çev.: Nilgün Tutal, Hakkı Hünler, İzmir: Aralık Yayınları, 2005.
_____; Fransız Felsefesinin Macerası 1960’lardan Günümüze, çev.: P. Burcu Yalım, İstanbul: Metis Yayınları, 2015.
_____; Being and Event, İngilizceye çev.: Oliver Feltham, London: Continuum Press, 2005.
_____; Conditions, İngilizceye çev.: Steven Corcoran, London: Continuum press, 2008.
_____; Theoretical Writings, İngilizceye çev.: Ray Brassier and Alberto Toscano, London: Continuum Press, 2004.
_____; Number and Numbers, İngilizceye çev.: Robin Mackay, Cambridge, Polity Press, 2005.
_____; Felsefe ve Rohdad, Farsçaya çev.: Ali Firdevsi, Tahran, Dibaçe Yayınları, 2016.
Hawking, Stephen ve Leonard Mlodinow; Büyük Tasarım, çev.: Selma Öğünç, 18. baskı, İstanbul: Doğan Kitap Yayınevi, 2017.
Lyotard, Jean-François; Postmodern Durum, çev.: İsmet Birkan, Ankara: Bilgesu Yayıncılık, 2013.
Türk, Duygu; Öteki, Düşman, Olay, İstanbul: Metis Yayınları, 2013.
Yenisoy Şahin, Eylem; “Alain Badiou’nun Hakikat Kuramı”, ViraVerita E-Dergi, S. 2, 2016.