ANADOLU TAHTACILARI

Selçukluların 1071’de Bizanslılara karşı elde ettiği Malazgirt zaferinden sonra, Küçük Asya (Anadolu), İran üzerinden gelen Oğuz Federasyonu’nun Orta Asya’daki göçebe kabileleri tarafından yavaş yavaş Türkleştirilmiş ve İslamlaştırılmıştır. Her şeyden önce Selçuklu ve Osmanlı hükümetlerinin izlediği bu tutarlı politika nedeniyle bu kabileler zamanla yerli topluluklarla karıştırılmıştır. Yetkililerin çeşitli ve çoğunlukla zorlayıcı girişimlerine rağmen göçebelerin toplam yerleşimi oldukça başarılıydı. Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Osmanlı İmparatorluğu çöktüğü zaman, son derece yozlaşmış sosyal yapılarına karşın hâlâ göçebe yaşam tarzlarına inatla sarılan topluluklar vardı. Bugün bile sedentarizasyon (göçmenlerin bir yaşam alanına yerleştirilmesi) süreci tamamlanmamıştır. Göçebelik kesinlikle azalmakta ve bu da genellikle yarı göçebeliğe yol açmaktadır. Yakın ya da çok yakın gelecekte kınanmış olarak görünse de bu durum yine devam edecektir. Dünyanın bazı bölgelerindeki koşulların aksine, Türkiye’deki göçebelik ciddi ekonomik ihtiyaçlara uygun görünmemekte, geleneğin ağırlığı ve göçebelerin spesifik özellikleri onların hayatta kalmasını sağlamaktadır. 

THE TAHTACI OF ANATOLIA

After the Seljuk victory at Manzikert over the Byzantines in 1071, Asia Minor was gradually turkicized and islamicized by central Asian nomadic tribes of the Oghuz federation who came in through lran. In course of time and above all due to the consistent policy followed by Seljuk and Ottoman governments these tribes mixed with local communities. Notwithstanding various, often forcible, attempts by the authorities the total settlement of the nomads was however quite achieved and when the Ottoman Empire collapsed at the end of the first world war, there were communities, which inspite of their extremely decadent social structure, still clung tenaciously to their traditional nomadic life style. Even today the process of sedentarization has not been completed. Nomadism certainly is diminishing, often giving way to semi nomadism; it appears condemned in the more or less near future and yet, it persists. Contrary to circumstances in certain other parts of the world, nomadism in Turkey does not appear to correspond to severe economic needs. Rather, the weight of tradition and the specific characteristics of these nomads assure its survival.

___

  • Al-Kâşgarî (1939-1943). Divanü Lûgat-it-Türk (translated by Besim Atalay). Ankara: Türk Dil Kurumu.
  • Andrews, P. (ed.) (in press). Ethnic Groups in the Republic of Turkey. Tübingen: Reichert Verlag.
  • Atabeyli, N. K. (1940). “Antalya Tahtacılarına Dair Notlar”. Arkeologya ve Etnografya Dergisi, 4: 203-212.
  • Babinger, F. (1924). “Takhtadjı”. Encyclopaedia of Islam. IV: 658-659.
  • Bajraktarevitch, F. (1924). “Yörük”. Encyclopaedia of lslam. IV: 1241-1242.
  • Birge, J. K. (1937).The Bektashi Order of Dervishes. London: Luzac & Co.
  • Cahen, C. (1970). “Le Chiisme dans l'Asie Mineure turque pré-ottomane”. Actes du Colloque sur le Chiisme imamite. Paris: Presses Universitaires de France, 115-129.
  • Erten, S. F. (1930, 1940, 1948). Antalya Vilayeti Tarihi. İstanbul: Antalya İl Yıllığı.
  • Gökalp, A. (1980). “Têtes rouges et bouches noires. Une confrérie tribale de l'ouest Anatolien”. Paris: Société d'Ethnographie.
  • Grenard, M.F. (1904). “Une secte religieuse d'Asie Mineure, les Kizil Bachs”. Journal Asiatique 3 Sér. X: 511-522.
  • Hasluck, F. W. (1929). Christianity and Islam Under the Sultans. Vol. 2, Oxford: Oxford University Press.
  • Johansen, U. (1966). “Alačıq”. Reşid Rahmeti Arat İçin (Ed. M. Ergin). Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü , 286-305.
  • Koşay, H.Z. (1954). “Manisa, Akhisar ve Çevresi Halk Bilgisine Dair Notlar”. Türk Yurdu 1/2(234): 112-118.
  • Massignon, L. (1963). “L'oratoire de Marie à l'Aqca vu sous le voile de deuil de Fatima”. In: Opera Minora: I. Beirut: Dar al-Maaref, 592-618.
  • Melikoff, I. (1975). “Le problème Kızılbaş”. Turcica VI: 49-67.
  • Mordtmann, J. H. (1917). Die heutige Türkei. Berlin.
  • Müller, K. E. (1969). Kulturhistorische Studien zur Genese pseudo-islamischer Sektengebilde in Vorderasien. Wiesbaden: Franz Steiner Verlag.
  • Petersen, E. and F. von Luschan (1888). Reisen in Lykien, Milyas and Kibryatis. Vienna: Gerold.
  • Planhol, X. de (1958). De la plaine pamphylienne aux lacs pisidiens. Nomadisme et vie paysanne. Paris: Adrien Maisonneuve.
  • Planhol, X. de (1965). “Les nomades, la steppe et la forêt en Anatolie”. Geographische Zeitschrift 52(2-3): 101-116.
  • Roux, J-P. (1970). Les traditions des nomades de la Turquie méridionale. Paris: Adrien Maisonneuve.
  • Saint-Martin, V. de (1852). “Description historique et géographique de l’Asie Mineure”. Vol. 2, Paris.
  • Sevgen, N. (1951). “Tahtacılar”. Beşeri Coğrafya Dünyası I(4): 303-309.
  • Yetişen, R. (1950-1951). “Naldöken Tahtacıları”. Türk Folklor Araştırmaları: 17-23.
  • Yılmaz, A. ve K. Kaygısız (1948). Tahtacılar'da Gelenekler. Ankara: Ulus Basımevi.