“93 Harbi” Sırasında İngilizler ve Araplar

“93 Harbi” olarak bilinen Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Büyük Güçler arasındaki pazarlıkların “Akdeniz’deki çıkarlarını korumak isteyen İngiltere’nin Kıbrıs’ın kendisine devredilmesi karşılığında Osmanlı Devleti’ne diplomatik destek ve askeri yardım garantisi sunması ve böylece Osmanlı Devleti’nin dağılmaktan kurtulması” şeklinde özetlenebilecek yönelimi Doğu Akdeniz’de yaşayan Araplar açısından önceden tahmin edilmemekteydi. Kuzeyden ilerleyen Rusya’ya karşı İngiltere’nin Doğu’da bir üs elde etmek isteyebileceği tahmin edilebilirdi. Ancak hem Osmanlı Devleti’ne yönelik İngiliz dış politikasındaki bölünme ve belirsizlik hem de bununla bağlantılı olarak alınacak üs ile ilgili kararsızlık, çökmesi beklenen İmparatorluğun çeşitli yerlerinde korku yaratmıştı. Suriye’nin de gelişmelere bağlı olarak işgal edilmesi muhtemeldi. Suriye’deki en yetkili İngiliz diplomatı hükümetine Suriye’nin işgal edilmesini önermekteydi. Bölgedeki İngiliz diplomatların iddiası Arapların İngiltere tarafından işgal edilmeyi tercih ettiğiydi. Osmanlı Devleti’nde karşılaşılan uluslararası ve mali sorunlar nedeniyle isyana elverişli bir zemin vardı. Ancak bu verimli zemin bölgedeki İngiliz diplomatlarla kimi Arap ileri gelenleri tarafından farklı yorumlanmıştı. Arapların işgal edilecekleri korkusuyla bağımsız bir Arap devleti kurma projesi, Kıbrıs’ın devredilmesi yoluyla iki ülke arasında anlaşma sağlanması sonucunda işlerlik kazanmadı. Bu makale, hakkında daha önce çok az araştirma yapılmış olan bu bağımsızlık hareketi girişimini ve bu projenin gündeme geldiği uluslararası ortam ile Suriye’nin içinde bulunduğu koşulları incelemektedir

After the Ottoman-Russian War of 1877-78 commonly known as “93 Harbi” in

Ottoman historiography Britain entered into an agreement with the Ottoman Empire to protect her interests in the Mediterranean, by which she took political control over Cyprus and in return guaranteed diplomatic and military support to prevent the disintegration of the Ottoman Empire. This consequence of the war was, of course, unexpected by the Arab people in the Syrian region. At the same time the British Consul-General in Syria was secretly sending letters to His Majesty’s Government recommending the occupation of Syria. According to him the occupation of Syria would be very easy and the Syrian people were ready to support this step. Arab people were equally anxious about the Ottoman Empire’s and their own fate. This fear prompted them to pursue independence. With the threat of invasion looming, they hoped to form a coalition that would bring about the creation of an independent Arab state. However, this hope was not realized due to the results of the Berlin Congress and the annexation of Cyprus by Britain. This paper looks at the Arab response to British foreign policy during the Ottoman-Russian War, which regrettably has been neglected by most mainstream academic research