Covid-19 salgınının dünya çapında toplumsal hayat üzerinde oldukça önemli etkiler bıraktığı ve bırakacağı anlaşılmaktadır. Nitekim bu etkilerin bazıları bugün hali hazırda görülebilirken bazıları ise belli bir zaman sonra anlaşılacaktır. Dolayısıyla toplumda bulunan şimdiki ve gelecekteki bu değişim ve dönüşümlerden dinî hayatın istisna kalması pek mümkün gözükmemektedir. Bu nedenle bu çalışma da bu sosyal gerçekliğin belli bir yönünü okuma amacı taşımaktadır. Bu okuma gayreti de nitel yöntem kullanılarak ve anlayıcı/açıklayıcı analiz yaklaşımı ile yapılmıştır. Veri toplama tekniği olarak derinlemesine mülakat kullanılmıştır. Örneklem olarak Ağrı’da dinî hayatın içinde bulunan 21 görevli seçilmiştir. Sonuç olarak ise din görevlilerinin Covid-19 salgınını dinî bir ceza olarak değil de bir imtihan olarak değerlendirdikleri anlaşılmıştır. Örneklemde bulunan din görevlileri bu salgını kader olarak nitelendirmektedirler. Araştırma neticesinde elde edilen bir diğer sonuç da din görevlilerinin kendilerini salgınla mücadelede önemli bir unsur olarak görmeleridir. Araştırma örnekleminde yer alan din görevlilerinin çoğunluğu Covid-19 salgınına yakalanmıştır. 6 din görevlisi de salgına yakalanan vatandaşlara dinî hizmette bulunmuştur.