Göç Türküleri: Yunanistan Mübadilleri Örneği

1923 yılında Türkiye ve Yunanistan arasındaki Mübadele Antlaşmasına kadar Anadolu’nun farklı bölgelerinde yaşamış olan Hıristiyan Ortodokslar hayatlarının pek çok alanında Türkçe kullanmışlardır. Kullanmış oldukları Türkçeyi sadece komşuları ile iletişim için değil aynı zamanda çeşitli geleneksel tören ve özel günlerde de (dini ritüeller, evlilik törenleri, ninniler, vb.) kullanmaları Ortodokslar arasında zengin bir Türkçe sözlü geleneğin doğmasını sağlamıştır. Zorunlu göçleri sırasında maddi anlamda yanlarında çok fazla bir şey götürme sansı olmayan mübadiller, kültür ve kimliklerini yeni yaşayacakları yerlere taşımışlardır. Yeni topraklara uyum noktasında yaşadıkları sorunlar, onların şarkı ve türkülerine de yansımıştır. Belleklerin de getirdikleri türkülerin yanında yeni vatanlarındaki sorunlar ve eski vatanlarına duydukları hasreti içeren yeni türküler söylemeye başlamışlardır. Ağıt şeklinde olan bu eserler göç sorunları, özlem ve hayıflanma gibi duyguları içeriyordu. Bu bağlamda çalışma içerisinde özel arşivlerde ve alan çalışmalarında kayıt edilmiş olan “Mübadele Türküleri” veya “Mübadele Ağıtları”  adı verilen türküler ele alınmıştır. Yunanistan’daki mübadil köylerinde ve özel arşivlerde karşılaşılan bu eserler, notaya alınırken, mübadelenin Yunan tarafındaki etkilerinin sözlü kültür ve müzik kültürü üzerindeki etkilerinin anlaşılması, bu türküler üzerinden değerlendirilmiştir.                                                                              

Songs of Immigration: A Sample of Greece Migrants

Until the Population Exchange Agreement between Turkey and Greece in 1923, the Christian Orthodox people who lived in different regions of Anatolia spoke Turkish in many areas of their lives. They used the Turkish language not only to communicate with their neighbors, but also in their traditional ceremonies and special occasions (such as religious rituals, marriage ceremonies, lullabies), which had led to the rise of a very rich Turkish oral tradition among the Orthodox. The migrants who had no chance to take many things with them during their forced immigration process took their cultures and identities to their new country. The problems that they faced in adapting to the new lands were reflected in their songs and ballads. In addition to the folk songs brought by their memory, they started to sing new songs about the problems in their new homeland and their longing for their former homeland. These works which were in the form of requiems included immigration problems and emotions such as longing and wailing. In this context, the study discusses ballads called "Exchange Ballads” or “Exchange Requiems", which were recorded in private archives and field studies. While composing these works which were encountered in exchange villages in Greece and in private archives, the comprehension of the Greek effects of the exchange on verbal culture and music culture was evaluated on the basis of these ballads.            

___

  • Referans1Balta, E., & Çokona, A. (2017). Stavros Stavridi, Anatol Türküleri. İstanbul: Literatür Yayıncılık.,
  • Referans2Chambers, I. (2014). Göç, Kültür, Kimlik. İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
  • Referans3Kösemihal, M. R. (1937). Balkanlarda Musikis İlerleyişi. Ankara: Nümune Matbaası.