Zorunlu Varlığın Varlığı

Zıtlar birbirine hasımken, ihtilaflar (farklı fikirler) da birbirleriyle davacıdırlar. Bu davaya bakan Yargıç, kendi davalı ve davacısından birinin yanında yer alamaz. Kendi katında iki rakipten biri de olamaz. Fakat ‘hak’, Yargıç’ın doğruluğu ortaya çıkartması ve onu gerçekleştirmesi anlamında Yargıç için kullanılır; bu ‘hak’ taraflardan birinin yanında yer alıp diğerinin karşısında olması anlamında değildir. Bu yüzden de varlık ve yokluk, zorunluluk ve imkân, birlik ve çokluk, ilim ve cehalet, hayat ve ölüm, hak ve batıl, hayır ve şer, kudret ve acziyet zıt kavramlardır ki; Yüce Allah ortaklık ve zıtlıklardan münezzehtir. “Bu yüzden siz de artık bile bile Allah’a ortaklar koşmayın” (Bakara, 2/22) “Hâlbuki en güzel isimler Allah’ındır. Siz O’na o isimler ile duada bulunun ve O’nun isimlerinde sapıklık edenleri bırakın. Yarın onlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir.” (A’raf, 7/180) Allah’ım seçilmiş kullarının hakkı sebebiyle selam onların üzerine olsun, bize öğrettiklerinden faydalanmamızı sağla, faydalı kıldığın şeyleri bize öğret. 

Presence of a Mandatory Entity

Oppositions are contradictory, and disputes (different ideas) are plaintiffs with each other. The Judge in this case cannot stand by his defendant and plaintiff. There can't be one of two opponents on his floor. But the için right ‘is used for the Judge in the sense that the Judge has uncovered the correctness and that it will perform it; this ild right ında does not mean that it is located next to one of the sides and is opposite the other. Therefore, existence and absence, necessity and possibility, unity and multiplicity, science and ignorance, life and death, right and superstition, charity and power, power and oppression are opposite concepts; Almighty Allah is free from partnerships and contradictions. ’For this reason, even Allah does not run unto you even partners.” (Al-Baqarah, 2/22) ortak However, the most beautiful names are Allah. You pray with him by those names and those who perverse the names of the drop. Tomorrow they will pay for what they have done. Onların (Arraf, 7/180) Allah, thanks to the right of His chosen servants, let us use what they teach us.

___

  • Muhammed b. Abdülkerim eş-Şehristanî’nin (ö. 548/1153), yeni Arapça edisyon ve İngilizce çevirisiyle Wilferd Madelung ve Toby Mayer tarafından yayınlanmış (I.B. Tauris Publishers London-New York in Association with The Institute of Ismaili Studies, London 2001) Kitabu’l-Musaraa adlı kitabının “Fi Vucudi Vacibu’l-Vücud” adlı ikinci bölümünün (ss. 24–43) tercümesidir.