Halkla ilişkiler teori ve pratiğine ilişkin normatif yaklaşımlar ile bunların karşısında yer alan eleştirel yaklaşımların iki ucu oluşturdukları bilinmektedir. 2000’li yıllarla birlikte alanda varlığı beliren sosyo-kültürel yaklaşım ise, bu iki uç arasındaki dualiteyi aşmak üzere odağına, yapıları ya da failleri değil ilişkileri almıştır. Bu çalışmada üç halkla ilişkiler perspektifinin güç konusuna yaklaşımları irdelenmiş, sosyo-kültürel yaklaşımdan Bourdieu’nun dünyaya ilişkin ilişkisel bakış açısının halkla ilişkileri toplumsal bağlamı içinde anlama noktasında bir çerçeve sunduğu saptanmıştır. Bourdieu tarafından geliştirilen habitus, alan, sermaye ve sembolik güç kavramlarının halkla ilişkilerin toplumdaki güç dinamikleri ve güç ilişkileri içindeki konumunu serimleme noktasında üretken bir bakış açısı sağladığı görülmüştür. 

It is known that normative approaches to public relations theory and practice and the critical approaches constitute the two pillars. The socio-cultural approach that took place in the field with the years of the 2000s has been focus the on relationships not the structures or the agents, to overcome the duality between these two perspectives. In this study, perspectives on approaches to power have been examined, from the socio-cultural approach, Bourdieu's relitional viewpoint has been found to provide a framework for understanding the public relation to the social context. The concepts of habitus, field, capital and symbolic power developed by Bourdieu have provided a productive point of view at the point of revealing the position of public relations in power dynamics and power relations in society.