ANADOLU AĞITLARININ TÜRKÜLEŞME SÜRECİ ve ÜÇ AĞIT ÖRNEĞİ

Ağıtlar, insanlığın var oluşundan itibaren, insan topluluklarının istisnasız hepsinin kültür dünyasında yer almış çok değerli eserlerdir. Hem bir edebiyat hem de bir müzik eseri olan ağıtların genel evrensel özellikleri yanında çeşitli millî özellikleri de bulunmaktadır. Ağıt terimi, dünyanın birçok dilinde ağlamak sözcüğünün ifade ettiği anlam ile doğrudan ilişkilidir. Ağıtlar, toplumların sosyal yapısını çok iyi yansıtan, hem edebî hem müzik hem de sosyolojik belgelerdir. Çünkü ağıtlar, toplumların yaşayış tarzlarından çok değişik unsurları dile getirdikleri gibi aynı zamanda milletlerin dil, din, tarih ve geleneklerinden bir- çok özelliği de bünyesinde barındırır. Ağıtların çok önemli özelliklerinden birisi de hem icra edilmeleri esnasında hem de icra edilmelerinden sonra insanı rahatlatmasıdır. İnsanlar, ölen bir kişinin arkasından söyledikleri ağıtlarla âdeta bir ruhsal boşalım sağlarlar. Ağıt söylemek, ölüm karşısında insanın bir isyanı gibi görünse de aslında bütün bu ağlamalar, feryat etmeler, çırpınmalar son demde ruhun dinginleşmesine, bozulan aile düzeninin yeniden tesisine zemin hazırlar. Türk topluluklarında da ağıt söyleme geleneği, gelenekselleşmiş, çok bilinen uygulamalarla icra edilir. Tarihin çok eski çağlarındaki ağıt söyleme geleneği, bugün Anadolu’da da çok az değişikliklerle yaşamaya devam etmektedir. Ağıtlar ilk söyleniş biçimleriyle kalmazlar. Toplumun benimsediği ağıtlar, halk içinde söylene söylene orijinal hâllerinden bir hayli uzaklaşırlar. Her müzik eseri gibi ağıtlar da çoğunlukla ezgileri bakımından değişime uğrayabilmektedirler. Ağıtlar ilk hâlleriyle melodik bakımdan çok duygulu eserlerdir. Zaman içinde toplumun değişime uğramasına paralel olarak ağıtlar da bu duygulu özelliklerini kaybedebilmektedirler. Hatta bu değişim o kadar fazla olmaktadır ki, duygulu bir ağıt zamanla oyun havası formuna girebilmektedir. Burada notalarıyla birlikte zikrettiğimiz üç ağıt örneği de, Anadolu’da ağıtların değişime uğradıklarını göstermektedir.
Anahtar Kelimeler:

Türkü, ağıt, ezgi, duygu, ölüm

THE PROCESS OF BEING TURKISH FOLK SONG OF ANATOLIAN ELEGIES AND THREE ELEGY EXAMPLES

The elegies are invaluable works which take the place in cultural world of humanity since the starting of Human History. Composed of both literature and different musical works, elegy is of not only nationalistic features but also universal understandigs. The word of Elegy is directly associated with The meaning expressed as “crying”in a lot of world languages. The elegies are both literary and musical and sociologic documentaries reflecting social structure of societies. As well as expressing of various elements of life styles societies, the elegies harbour a lot of properties such as language, religion, history and traditions of nations. One of the most important features of the elegies is that they have comfortive effect both during their performance and after performance. People provide a spirutual discharge by means of elegies following to a dead person. Even if performing elegy seemed like a rebellion of People against the death, all these cries or elegies prepares a ground for new contstrection of family regulation and soothing of the spirit in the last moment. The tradion of expressing the elegy in Turkish Society has been performed with know application. The tradition of Elegy in the old ages of the history has been continuing with very little change. The elegies don’t stay as they were said first. The elegies adopted by society have been gone far away by repating of the society again and again. Like every musical work, the elegies as regards their melodies have undergone to the changing considerably with their initial forms. The elegies are very emotional works as regards their melodies. Parallel to the change of the society in time, the elegies also might lose their emotional features. Even this change occurs so rapidly that an emotional elegy can transform into rithmic dance. Three examples of the elegies we tried to show here with their notes, it has been abserwed that the elegies of Anatolia have changed in time.

___

  • Anabritannica; 1990, İstanbul, Ana Yayıncılık.
  • Avcı, A. Haydar; 2001, Zeybeklik ve Zeybekler, Almanya, verlag Anadolu Yayınları.
  • Bali, Muhan; 1997, Ağıtlar, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları.
  • Başgöz, İlhan; 1943, “Ağıtlar Üzerine”, Ülkü, Cilt 5, sayfa 12-15, Ankara.
  • Başgöz, İlhan; 1986, Folklor Yazıları, İstanbul, Adam Yayınları.
  • Başgöz, İlhan; 2008, Türkü, İstanbul, Pan Yayıncılık.
  • Boratav, Pertev Naili; 1984, 100 Soruda Türk Folkloru, İstanbul, Gerçek Yayınevi.
  • Elçin, Şükrü; 1986, Halk Edebiyatına Giriş, Ankara, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
  • Elçin, Şükrü; 1990, Türkiye Türkçesinde Ağıtlar, Ankara. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
  • Elçin, Şükrü; 1992, “Ağıt”, Türk Dünyası El Kitabı, Ankara, c. 3. Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları.
  • Esen, Ahmet Şükrü; 1982, Anadolu Ağıtları, (Açıklamalar ve Dizin Pertev Naili Boratav- Remy Dor), Ankara, İş Bankası Yayınları.
  • Fransızcadan-Türkçeye Yeni Lûgat; 1965, İstanbul, Kanaat Yayınları.
  • Görkem, İsmail; 2001, Türk Edebiyatında Ağıtlar, Ankara, Akçağ Yayınları.
  • Güven, Merdan; 2009, Türküler Dile Geldi, İstanbul, Ötüken Neşriyat.
  • Kaya, Doğan; 1999, Anonim Halk Şiiri, Ankara, Akçağ Yayınları.
  • Kanar, Mahmut; 1998, Türkçe Farsça Sözlük, İstanbul, Birim Yayıncılık.
  • Kemal, Yaşar; 1993, Ağıtlar, İstanbul, Toros Yayınları.
  • Korkut, Huriye; 1946, Halk Edebiyatında Ağıtlar, İstanbul, İstanbul Üniversitesi (Basılmamış lisans tezi).
  • Mutcalı, Serdar; 1995, Arapça Türkçe Sözlük, İstanbul, Dağarcık Yayınevi.
  • Özdemir, Ahmet; 1994, Öyküleriyle Ağıtlar, Ankara, Kültür Bakanlığı Yayınları.
  • Öztelli, Cahit; 1966, Halk Edebiyatı Terimleri Sözlüğü, Türk Folklor Araştırmaları, c. X. S. 4124.
  • Reinhard, Kurt; 1974, Güney Türk Ağıtlarının Biçimleri, Ankara, I. Uluslararası Folklor Semineri Bildirileri, Kültür Bakanlığı Yayınları.
  • Sevinçli, Erdal; 1977, “Ağıt Geleneği: Ölü Deşetleri”, Türk Folklor Araştırmaları, Cilt. 17, s. 338, sayfa 8090-8091.
  • Sipos, Janos; 2009, Anadolu’da Bartok’un İzinde, (Çeviren: Sanat Deliorman), İstanbul, Pan Yayıncılık.
  • Şimşek, Esma; 1993, Kadirli ve Osmaniye Ağıtları, Antakya, Kültür Ofset.
  • TRT Türk Halk Müziği Repertuvar Kitabı; 2000, Ankara, TRT Müzik Dairesi Yayınları.
  • XIII. Yüzyıldan Beri Türkiye Türkçesiyle Yazılmış Kitaplardan Toplanan Tanıklarıyla Tara- ma Sözlüğü; 1971, TDK Yayınları, C. v. Ankara.
  • Yeni Redhouse Lûgati; 1962, Amerikan Bard Neşriyat Dairesi.