Teacher Candidates' Perceptions of Standards in an Education Program at a University in Turkey

Problem Durumu: Öğretmenlik mesleği üzerine çeşitli görüş ve argümanlar sıklıkla dile getirilmektedir. Örnek vermek gerekirse; Bir taraftan öğretmenlik bir uzmanlık alanı ve kendine özgü bir meslek olarak görülmemekte, diğer taraftan meslek olsa bile herkesin yapabileceği bir meslek olarak nitelendirilmektedir. Fakat öğretmenlik; Alana hakim olmayı, öğretme ve öğrenmenin sosyal ve politik yapısını bilmeyi ve aynı zamanda pratik yaparak ve tecrübeyle gelişen öğretme becerisine sahip olmayı gerektirir. Bir öğretmenin görevi, sadece öğrencisine bilgileri yüklemek ve öğreteceği konuları bilmek değildir, bunun yanında ders harici hazırlık ve diğer meslektaşlarıyla işbirliği yapması da gerekmektedir. Öğretmenlik mesleği üzerine yapılan çalışmalar bazı varsayımlarda bulunmaktadırlar. Öğretmenlik bir uzmanlık alanı olarak görülmediğinden Türkiye'de Eğitim Fakülteleri düşük prestije sahiptirler. Ayrıca bina, yerleşim alanı ve personel istihdamı gibi lojistik ve insan kaynakları konularında yeterli destek göremeyen ve üst yöneticilerinin eğitim kökenli olmayışı nedeniyle Eğitim Fakültelerine yönelik olumsuz bir algı da söz konusudur. Çoğu gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de eğitim fakültelerinin kalite standartlarını artırmak için YÖK tarafından birçok çalışma yapılmıştır. Ancak bunların ne kadar faydalı ve yeterli olduğu konusunda tartışmalar günümüzde de devam etmektedir.okutulan derslerin içeriğinden, iyi eğitim eksikliğinden ve öğretmenlik mesleğine yeterince hazırlanamamaktan yakınmaktadırlar. Bu çalışmanın amacı; Türkiye'deki bir üniversitede öğrenim gören öğretmen adaylarının kendi üniversitelerinin öğretim elemanı kalitesi ve eğitim programı ile ilgili algılarını belirlemektir. Araştırmanın Yöntemi: Bu çalışmaya, 2011-2012 akademik yılı içerisinde farklı branşlarda öğrenim gören toplam 441 öğretmen adayı katılmıştır. Katılımcıların %58,3'ü erkek, %41'i ise kızdır. Eğitim Fakültesinde; İlköğretim, Psikolojik Danışma ve Rehberlik, Güzel Sanatlar, Türkçe, Sosyal Bilimler, Beden Eğitimi, Bilgisayar ve İletişim Teknolojileri, Matematik ve Fen Bilimleri olmak üzere dokuz farklı bölümde okuyan üçüncü ve son sınıf öğrencilerinin büyük çoğunluğu (%88,2'si) bu çalışmaya katılmıştır. Her ne kadar öğretmen adayı olsalar bile birinci ve ikinci sınıflar henüz kendilerini öğretmenliğe hazır hissetmeyecekleri yada üçüncü sınıfa kadar yeterince eğitim almadıkları için çalışmaya dahil edilmemişlerdir. Ancak örneklem hatasının en aza indirilebilmesi amacıyla fakültede kaydı bulunan ve derslere devam eden bütün üçüncü ve son sınıf öğrencileri çalışmaya katılım için davet edilmişlerdir. Çalışmanın ana problem sorusu "Öğretmen adayları eğitim fakültesinde verilen eğitim standartlarını nasıl algılamaktadırlar?" şeklindedir. Konuyla ilgili öğretmen adaylarının görüşleri son derece önemlidir çünkü eğitim programlarında yararlanan ve ilerde uygulamaya geçirecek olanlar bizzat onlardır. Alt problem olarak ise (i) Öğretmen adayları öğretim elemanlarının mesleki yeterliliklerini nasıl algılıyorlar? (ii) Öğretmen adayları öğretim elemanlarının kişilik özelliklerini nasıl algılıyorlar? (iii) Öğretmen adayları bölümlerinin eğitim programını nasıl algılıyorlar? (iv) Öğretmen adayları eğitim yönetiminin niteliklerini nasıl algılıyorlar? sorularından oluşmaktadır. Veriler yapılandırılmış bir anket ile toplanmıştır. Anket öğretmen eğitimi üzerine uzman olan akademisyenlerin çalışma, görüş ve yorumlarına dayanarak hazırlanmış ve dikkate değer önemli bazı başlıklar da sonradan eklenmiştir. Ardından anket içerik, gramer ve anlatıma dayalı potansiyel hatalardan arındırılmıştır. Bu konuda bazı öğretmen adaylarına anket soruları okutularak soruların anlaşılıp anlaşılmadığı yada kolay cevap verilip verilemeyeceği noktasında yardım alınmıştır. Anketin üst kısmında bu çalışmanın amacını, kapsamını ve prosedürleri anlatan kısa bir açıklama ve soruları okuyup cevaplandırma için yaklaşık 20 dakikayı geçmeyecek şekilde anket uygulanmaya hazır hale getirilmiştir. Ankette katılımcıların isim ve diğer kişisel bilgileri sorulmamakta ve sadece konuya ilişkin görüşleri anonim olarak değerlendirilmektedir. Ankette iki bölüm halinde 20 soru bulunmaktadır. Birinci bölüm; öğretim elemanlarının kalitesi hakkında öğretmen adaylarının algılarını belirlemeye yönelik seçilmiş 10 sorudan oluşmaktadır. İkinci bölüm ise öğretmen adaylarının çeşitli bölümlerde takip edilen eğitim programları üzerine yaklaşımlarını öğrenme amacıyla belirlenmiş 10 sorudan oluşmaktadır. Anketler, Mart 2012-Mayıs 2012 tarihleri arasında, derse başlamadan once öğrencilere uygulanmıştır. Katılım tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak yapılmış olup ankete katılmak istemeyenlere uygulanmamıştır. Veriler SPSS (Statistical Packages for Social Sciences) kullanılarak analiz edilmiştir. Bu çalışma öğretmen adaylarının okudukları fakültede eğitim standartlarına yönelik algılarını betimsel olarak açıklamaya çalıştığından dolayı herhangi bir sebep sonuç ilişkisi iddiasında bulunmamaktadır. Konuyla ilgili çok sayıda nitel araştırma bulunmaktadır, ancak bu çalışma nicel verilere dayalı bir analiz ortaya koymaktadır. Öncelikle, birinci düzeyde tek yönlü analizlerle katılımcıların sosyo demografik özellikleri hakkında bilgiler verilmiştir. Ardından ikinci düzeyde analizlerle öğretmen adaylarının algılarında cinsiyetlerinin, okudukları bölüm ve sınıf seviyelerinin (üçüncü yada dördüncü sınıfa devam ediyor olmaları) anlamlı farklılıklar meydana getirip getirmediğine bakılmıştır. Araştırmanın Bulguları: Çalışmanın öne çıkan bazı sonuçlarına göre; Öğretim elemanlarının etkililiği ile ilgili hemen hemen tüm öğretmen adayları, öğretim elemanlarının ilerleyici ve pratik eğitim sağlama konusunda yetersiz olduğunu belirtmişlerdir. Örnek olarak; cinsiyet, okudukları bölüm ve sınıf düzeyi farketmeksizin katılımcıların %63,6'sı teorik derslerin pratik derslerden daha yoğun olduğu ve pratikten çok teoriye dayalı işlendiği düşüncesine sahip oldukları, %59,5'inin öğretim elemanlarının kon

Türkiye'deki Bir Üniversitede Öğretmen Adaylarının Eğitim Programının Standartları ile İlgili Görüşleri

Statement of the Problem: This study focuses on the quality of teacher educators and teacher-training programs. In Turkey, both education instructors and teacher candidates have complained about teachertraining programs, courses, lack of a good education, and lack of readiness for the teaching profession. Therefore, the current researcher has examined the quality of courses and the efficiency of instructors in the education program at a university in Turkey. Purpose of the Study: The purpose of this study was to determine teacher candidates' perceptions on the education program at their university in Turkey. Method: A total of 441 teacher candidates majoring in various disciplines during the 2011-2012 academic year participated. Data were collected via a structured questionnaire consisting of 20 questions in two sections. The first section covered instructors' qualifications (ten questions), and the second dealt with the education programs in various departments and the courses offered (ten questions). Between March and May 2012 the data were collected at the university. Data were analyzed using Statistical Packages for Social Sciences (SPSS). Findings: According to the results of the study with regard to instructor effectiveness, almost all teacher candidates indicated that instructors were unqualified to provide progressive, practical training. The teacher candidates' responses revealed that they expected more practical courses instead of predominantly theoretically based courses. Additionally, the results of the study showed that there were significant differences among teacher candidates' perceptions according to their gender, class, and the departments in which they studied. Conclusions and Recommendations: In conclusion, teacher candidates are the customers of education programs and the ones who will teach future generations. In this study they were asked whether they thought that the instructors and the education they received were effective. Overall, they were unhappy with their educational programs and critical of the quality of instructors. Therefore, university administrators should work to improve the quality of instructors and education programs at their schools. Teacher candidates require as much practice as theoretical knowledge, which has been the case throughout the history of Turkish education.

___