The Relationship between Prospective Teachers' Media and Television Literacy and Their Critical Thinking Dispositions

Problem Durumu: Medya okuryazarlığı kişilerin kendi kendine öğrenmesinde kullanacağı iletişim ortamlarından ulaştıkları bilgilere eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmalarını, yararlı ve zararlı bilgileri süzebilmelerini sağlayarak onların başarılı olmalarında yardımcı olur. Öğrencileri medya okuryazarlığı konusunda yönlendirmede ve eleştirel düşüme becerisini kazandırmada önemli ölçüde belirleyici olan öğretmenlerdir. Bu bakımdan öğretmenlerin hizmet öncesi eğitimlerinde medya okuryazarlığı ve eleştirel düşüneme ile ilgili bilgi sahibi olmaları gerekmektedir.Çünkü gelecek nesilleri şekillendirecek olan öğretmen adaylarının bilgiye ulaşma, ulaşılan bilgiye eleştirel bir bakış açısıyla bakabilme ve neyin iyi neyin kötü olduğunu ayırt etmeye ilişkin becerileri kazandıkları takdirde; göreve başladıklarında da bu becerileri öğrencilere kazandırabileceklerdir.Bu bağlamda, öğretmenlik formasyonu alan öğretmen adaylarının medya okuryazarlıkları ile eleştirel düşünme eğilimlerinin incelenmesi araştırmaya değer bir konu olarak düşünülmüştür.Çünkü yukarıda da belirtildiği üzere öğretmenlerin, öğrencileri medya okuryazarı ve eleştirel düşünme becerisine sahip olarak yetiştirilebilmeleri için hizmet öncesi eğitimde medya okuryazarı ve eleştirel düşünme becerilerine sahip olmaları gerekmektedir. Alanyazın incelendiğinde ortaöğretim öğrencilerinin medya okuryazarlığı ile çevre konularıyla ilgili kitap okumaya yönelik tutumları arasındaki ilişkinin incelendiği araştırmaya rastlanılmıştır. Medya okuryazarlığı ile eleştirel düşünme arasındaki ilişkinin incelendiği az sayıda araştırmaya rastlanılmıştır. Bu nedenle, böyle bir çalışmanın yapılmasına karar verilmiştir. Araştırmanın Amacı: Bu çalışmanın temel amacı, öğretmen adaylarının medya ve televizyon okuryazarlık düzeyleri ile eleştirel düşünme eğilimleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın Yöntemi: Bu araştırmada tarama modellerinden olan ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma, Türkiye'de bir devlet üniversitesinde 2012-2013 eğitim-öğretim yılında basit seçkisiz örnekleme yöntemiyle seçilmiş, öğretmenlik formasyonu alan farklı bölüm mezunu öğretmen adayları ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya, toplam 166 öğretmen adayı katılmıştır.Öğretmen adaylarının, 114 (%69)'ı kadın, 52 (%31)'i erkektir.Araştırmada üç veri toplama aracı kullanılmıştır.Bunlar; "Kişisel Bilgiler Formu", "California Eleştirel Düşünme Eğilimi Ölçeği" ve "Medya ve Televizyon Okuryazarlık Düzeyi Ölçeği"dir. Verilerin analizinde betimsel istatistik, çok değişkenli varyans analizi (MANOVA) ve Pearson momentler çarpımı korelasyonu kullanılmıştır. Araştırmanın Bulguları: Araştırma sonucunda; öğretmen adaylarının medya ve televizyon okuryazarlık ölçeğinin okuryazarlık düzeyinin yüksek, bağımlılık düzeyinin düşük olduğu, eleştirel düşünme eğilimleri puanının 240'tan az olduğu; ancak açık fikirlilik boyutunun ortalama puanlarının 40'tan büyük olduğu tespit edilmiştir. Öğretmen adaylarının medya ve televizyon okuryazarlık ile eleştirel düşünme eğilim düzeyleri puanlarında cinsiyete ve bölüme göre anlamlı bir farklılaşma olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.Araştırma sonucunda, öğretmen adaylarının genel eleştirel düşünme eğilimleri puanları ile okuryazarlık düzeyleri puanları arasında orta pozitif bir ilişki olduğu, bağımlılık alt boyutunda ise eleştirel düşünme eğilimi ölçeğinin meraklılık alt boyutunda düşük düzeyde pozitif ilişki tespit edilmiştir. Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Öğretmen adaylarının iki bölümde incelenen medya ve televizyon okuryazarlık düzeyleri puanları, okuryazarlık ve bağımlılık olmak üzere ters orantılıdır. Öğretmen adaylarının medya ve televizyon okuryazarlık düzeyi ortalamasının yüksek düzeyde, bağımlılık düzeylerinin ise düşük düzeyde olduğu görülmüştür.Alanyazın incelendiğinde de, benzer sonuçların olduğu çalışmalara rastlanılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre eleştirel düşünme eğilimlerinin düşük olduğu, alt boyut puanları incelendiğinde ise en yüksek açık fikirlilik boyutunun ortalama puanlarının 40'tan büyük olduğu, yani öğretmen adaylarının eleştirel düşünme eğilimlerinin bu alt boyutta olumlu yönde olduğu, diğer boyutlarda ise düşük olduğu tespit edilmiştir. Alanyazında bu sonucu destekleyen pek çok araştırmaya rastlanılmıştır.Bu bağlamda bu araştırmada elde edilen öğretmen adaylarının genel eleştirel düşünme eğilimi puanlarının düşük, alt boyutlarda sadece açık fikirlilik alt boyutunda olumluya yakın olmasının yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda normal olduğu ve puanı düşük olan diğer eleştirel düşünme alt boyutlarının gelişmeye açık olduğu düşünülebilir.Öğretmen adaylarının medya ve televizyon okuryazarlık ile eleştirel düşünme eğilim düzeyleri puanlarında cinsiyete ve bölüme göre anlamlı bir farklılaşma olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.Bu durum, cinsiyet ile bölümlerin birlikte öğretmen adaylarının medya ve televizyon okuryazarlıkları ile eleştirel düşünme eğilim düzeylerinde etkili olduğu ve anlamlı bir farklılaşmaya yol açtığı şeklinde yorumlanabilir.Alanyazın incelediğinde cinsiyet ile ilgili farklı sonuçlara rastlanışlmıştır.Farklı sonuçların elde edilmesi, kullanılan ölçeklerden de kaynaklanabilir, ancak genel olarak araştırmaların çoğunluğu dikkate alınırsa bu araştırmada da olduğu gibi cinsiyet faktörünün öğretmen adaylarının eleştirel düşünme eğilimlerinde etkili olmadığı söylenilebilir.Araştırmada, bölüm değişkenine göre öğretmen adaylarının medya ve televizyon okuryazarlıkları bölüm değişkeni açısından farklılığın olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Araştırmada çıkan bulgunun nedeni olarak, farklı bölümlerde öğrenim gören öğretmen adaylarının medya ile ilgili farklı ilgilerinin olmasından kaynaklandığı söylenebilir.Öğretmen adaylarının medya ve televizyon okuryazarlık düzeyleri puanları; okuryazarlık ve bağımlılık olarak iki farklı biçimde ele alınarak ilişki boyutu incelenmiştir.Korelasyon değerine göre, öğretmen adaylarının genel eleştirel düşünme eğilimleri puanları ile okuryazarlık düzeyleri puanları arasında orta p

Öğretmen Adaylarının Medya ve Televizyon Okuryazarlığı ile Eleştirel Düşünme Eğilimleri Arasındaki İlişki

Problem Statement: Teachers play a significant role in shaping students on media literacy and critical thinking. Hence, prospective teachers are required to gain knowledge about media literacy and critical thinking during pre-service training. Provided that prospective teachers who will shape the next generation possess such skills as accessing to knowledge, examining knowledge with a critical perspective and discerning what is good and what is bad, they will be able to guide students to acquire these skills. On this subject, the present study investigated a small number of studies that examine the relationship between media literacy and critical thinking. Purpose of the Study: The aim of the present study is to analyze the relationship between prospective teachers' media and television literacy levels and their critical thinking dispositions. Method: The research used relational screening models. The sample of the research consisted of 166 prospective teachers studying teacher training course at one of Turkey's state universities. The study's research analysis utilized descriptive statistics, MANOVA and Pearson product-moment correlation. Findings and Results: The current study found that critical thinking dispositions as well as their media and television literacy differ significantly depending on their gender and major. A medium level positive relationship was revealed between prospective teachers' general critical thinking disposition scores and the media and television literacy scale literacy subdimension, while there is a low level positive relationship exists between critical thinking and the addiction sub-dimension. Recommendations: Based on the study's findings, the following recommendations are provided: given prospective teachers' low critical thinking disposition scores, it is important that higher education curricula be designed for the development of critical thinking skills; moreover, various measures should be taken that aim to provide the appropriate equipment and psychological environment to develop these skills. The present study determined that there is a medium level positive relationship between prospective teachers' general critical thinking disposition scores and the media and television literacy scale literacy sub-dimension; this relationship between media literacy and critical thinking can be further investigated through different sample groups and different measurement tools.

___