Değerli katılımcılar, İlâhiyat Fakültesinin Değerli Hocaları, Anadolu İlâhiyat Akademisinin güzide müdavimleri, ehl-i ilim, hepinize saygılarımı sunuyorum.Şu an, İlâhiyat Akademisinin ne kadar hayırlı bir amaca hizmet ettiğini görmenin mutluluğunu yaşıyorum. Günümüz İslâm dünyasında dinî tefekkür ve araştırmaların giderek kısır bir döngüye girip içine kapandığını ileri sürerek karamsar olmak mümkün. Ancak, İslâm dünyasında ciddî bir zihnî toparlanma, sorgulama ve asıldan kopmadan kendini yenileme ve geleceği inşâ çabaları da artık hissedilir bir yoğunlukta. Bu akademiyi, İlâhiyat fakültelerinde yapılan bazı çalışmaları, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’ne bağlı, fakat bütçesi ve çalışma programı itibariyle tamamen bağımsız bir şekilde faaliyete başlayan Kur’an Araştırmaları Merkezi (KURAMER) gibi kuruluşların sayılarının giderek arttığını görünce karamsar olmak bir tarafa, geleceğimiz adına umutlarımız tazelenmekte. Akademinin çalışmalarını da çok heyecan verici buldum.