Bir hukuki ilişkinin tarafları arasında bir uyuşmazlık çıktığında başvuru­lacak ilk ve asıl yol devlet mahkemelerine başvurmaktır. Buna "yargısal veya geleneksel usul” denilmektedir. Ne var ki, özel hukukta her uyuşmaz­lığın çözümünün devletten beklenmesi mahkemelerin aşırı iş yükü ile karşı karşıya kalmalarına ve yargılamanın uzun süreye yayılmasına neden olabilir. Bu ise âdil yargılanma hakkının bir unsuru olan makul sürede yargılama ilkesine aykırılık teşkil edebilir. İşte bu nedenlerle, devlet yargısına alterna­tif teşkil eden tahkim yargısının dışında, uyuşmazlıkların çözümünde çeşitli uyuşmazlık çözüm yöntemleri tercih edilmektedir. Birçok ülkede uyuşmazlıkların çözümünde bu yöntemlerin artarak devam ettiği görülmektedir.