Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sporun arzu edilen seviyeye ulaşabilmesinin en önemli fonksiyonel esaslarından birisinin spor eğitimi olduğu, bunun içerisinde de temaşa sporu'nun en çarpıcı ve yaygını olan futbolun da ayrı bir yerinin olduğu tartışılmazdır. Ülkemizde her geçen gün, bu alandaki bilimsel çalışmalara daha da ağırlık verilebilmiş olması ve 2002 yılında Japonya ve Güney Kore ortaklığıyla organize edilen son Dünya Futbol Şampiyonasında Türk Milli Futbol Takımının dünya üçüncülüğüne uzanması, sadece sportif başarıyı ortaya çıkarmamış, aynı zamanda Türk toplumunun dünyadaki onuru, temsil gururu ve spor elçisi olmuştur. Günümüzde futbol, apayrı bir teknik olgu, hatta yüksek gelir getiren sanayi sektörü haline gelmiş olup, dünyanın en değerli ürünü olan milyonlarca hatta milyarlarca sayıda futbol seyircisini de ortaya çıkarmıştır. Baş döndürücü seviyelere ulaşan futbol sporu, artık okullaşma gereğini de mecbur kılmış, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bir eğitim aracı olarak toplumsallaşmayı hatta bu yolla kültürlenmeyi de hızlandırmıştır. Yine futbol, kendini oluşturan teknik, taktik ve kondisyon gibi elementlerle ruhsal ve eğitsel yönden daha sağlıklı, dengeli bireylerin oluşmasında etkili bir spor çeşidi olmuştur denilebilir.