TASAVVUFÎ BAKIŞ İLE SANATSAL YARATICILIK ARASINDA SEMBOL

Tasavvufi hitab özellikle en edebi hitaplardan biri sayılır. Bu durum tasavvufi dilin lügat ve belagat yönünden sahip olduğu özellikler sebebiyledir. Bu özellik -gerçekte- tasavvufi deneyime ve irfanî-zevkî alıştırmalara dayanır. Tasavvufi deneyim, sufi benliğin, derinliklerine nüfuz ettiği ve yangının ana damarlarında eridiği derin bünyedir. Sufiler bizzat kendileri, kelimelerin darlığı nedeniyle bu hali ifade etmenin mümkün olmadığına işaret etmişlerdir. Bu yüzden işaret bile koca bir fezadan başka bir şey değildir. Bu yüzden tasavvufi tecrübe kendisini kapsayacak özel bir dile ihtiyaç duymuştur. Tasavvuf ehlinin dili kapalılığa meyletmiş ve semboller yaygınlaşmıştır. Öyleyse tasavvufi dil sembolik bir dildir. Dahası onlar kendileri gibi sufi olanlardan başkasının bilemeyeceği, künhüne vakıf olamayacağı ve inceliklerini kavrayamayacağı özel kavramlar koyma yoluna gitmişlerdir. Buna bağlı olarak tasavvufi dile alışık olmayanlar için bu kavramlar tevile ihtiyaç duyar. Herhalde tasavvufi dilde en çok kullanılan semboller arasında kadın, şarap, harfler, sayılar vs. yer alır ki, bunlar maveraya ait pek çok işaret ve zevkî mana taşır. Sufiler bunlara çok sayıda ruhî ve fikrî konuyu sembolize etme görevi yüklemiştir. Bu makale sembol kavramı ve şekilleri, tasavvufi deneyim gibi bu konuyla alakalı bazı meselelere cevap vermeye çalışacaktır.

___

  • ....