KASİDE DORUKLARINDA UÇAN BİR ANKA: ENVERÎ
Enverî, Selçuklular döneminde yaşamış ve yazdığı kasidelerle şöhret bulmuş bir şairdir. Kaynaklarda, kaside şairi olarak “şiirin üç peygamberinden biri” nitelemesiyle benimsenmiş, şairlik vasfı yanında bilgin yönüyle de tanınmıştır. İyi bir eğitim aldıktan sonra Selçuklu Sultanı Sencer’in sarayına intisap ederek onun saray şairi olmuştur. Hayatının en güzel günlerini Selçuklu sarayında geçiren Enverî, en güzel kasidelerini adı geçen sultan adına yazmıştır. Enverî, bir kaside şairidir. Kasidelerinde Arap kasideciliğinin izlerini görmemiz mümkündür. Kasideleri akıcı olmasına rağmen; başta astronomi ve felsefe olmak üzere bilimsel anlam ve
kavramları kullanması, Arapça bilgisini şiire taşıması, Arapça kelime ve terkiplere yer vermesi, övgüde aşırıya kaçması, kolay anlaşılmayan bir dile sahip olması ve benzeri hususlar kasidelerinin anlaşılmasını güçleştirmiştir. Enverî’nin kasidelerinin tamamına yakın bir kısmı medhiyedir.
Kasidelerine bazen nesiple başlar, sonra övgüye geçer, çoğu zaman da kasidesine övgüyle başlar. İster nesiple ister medhiye ile kasidelerine başlasın ifrat ve tefritte sınır tanımayan bir mübalağaya yer vermiştir. Şiirinin anlaşılmamasının nedenlerinden birisi de budur. Belki de o, bu yönüyle kaside peygamberi olarak anılmış ve kendisinden sonra gelen şairler tarafından üstat olarak benimsenmiştir.
___
- Râzî, Emîn Ahmed, Heft İklîm (nşr. Cevâd-i Fâzıl), Kitâbfurûşi-yi Alî Ekber-i İlmî, Tahran ts.
Safâ, Zebîhullâh, Târîh-i Edebiyyât der Îrân, İntişârât-ı Emîr Kebîr, Tahran1352 hş.
Şehîdî, Seyyid Ca’fer, Şerh-i Lugât ve Muşkilât-ı Dîvân-ı Enverî-yi Ebîverdî,
İntişârât-ı İlmî, Tahran 1387 hş.
Şems-i Kays-ı Râzî, el- Mu’cem fi Meâ’yîri Eş’âri’l-Acem, (nşr. Muhammed
Kazvînî-Müderris-Muderris Razavi), Tahran1338 hş.
Yûsufî, Gulâmhüseyin, Çeşme-i Rûşen, İntişârât-ı İlmî, Tahran 1388 hş.