Osmanlıcılık İdeolojisi ve Osmanlı Hâkimiyeti Sonrası Türk-Arap İlişkilerinde Değişim ve Süreklilik

Arap vilayetlerindeki hâkimiyetinin sona erdiği tarih olan 1918 senesi sonrasında Türk-Arap ilişkilerinde Osmanlıcılık ideolojisinin etkisi, konu ile ilgili akademisyenlerin çoğunlukla ihmal ettikleri bir konudur. Türk-Arap ilişkileri sahasına dâhil edilebilecek konular üzerine yapılan akademik çalışmalar, Osmanlıcılık ideolojisinin seyrini ekseriyetle Osmanlı Devleti’nin Arap topraklarındaki hâkimiyetinin sona erdiği döneme kadar ele almakta, Osmanlı idaresinin bittiği dönem ile Hilafet’in kaldırılmasına kadar geçen süre zarfındaki ilişkileri bu ideolojinin etkileri çerçevesinde inceleme konusu yapmamaktadırlar. Bu çalışmada Osmanlıcılık ideolojisinin söz konusu seyri ve etkileri, 1918 sonrası Türk-Arap ilişkileri, Türkiye-Suriye örneğinden hareketle, imzalanan anlaşmalar ve hayata geçirilmesi planlanan projeler çerçevesinde değerlendirilmeye çalışılmıştır. Aynı şekilde, Suriye merkez olmak üzere 1918 yılından itibaren Türkler ile Araplar arasındaki iş birliği çabaları ve bu çabalarda Osmanlı Devleti ve Hilafeti’nin sahip olduğu önemli mevkie de değinilmeye çalışılmıştır

Continuity and Change in the Turkish-Arab Relations After the Collapse of the Ottoman Administration and the Ideology of the Ottomanism

Historians almost totally neglect the ongoing impact of Ottomanism on Turkish-Arab relations after the defeat of the Ottoman state and its withdrawal from the last predominantly Arabic-speaking provinces of the empire in 1918. Academic studies that address Turkish-Arab studies consider Ottomanism as a spent and irrelevant force after 1918. The aim of this paper is to investigate the relations between Turkish and Arab elites following the collapse of the Ottoman rule in geographical Syria, Iraq and the Hejaz. Based on the treatises between the two sides, the joint projects put into practice, the attitudes of the leaders of the movements that resist European occupation on both sides of the armistice line, and a critical reading of the secondary literature, the article argues that Ottomanist ideology continued to bear an influence. It helped efforts at political organization and especially in conjunction with the notion of the Caliphate, which is another focus of the article.