İSLAM HUKUKUNDA BİLGİİZLİK (CEHL) ve HUKUKİ ETKİLERİ

İslam dini biigi sahibi olmayı emretmiş ve bilgiyi, çevresini aydınlatan bir ışık kaynağına; bilgisizliği de (cehli) kötüleyerek karanlıklara benzetmiştir. Bilgi sahibi olmak, yükümlülükten, söz ve eylemden önce gerekli görülmüş ve o olmadan bunların sahih olmayacağı vurgulanmıştır. Sorumluluğun temel şartı olan "bilme"den maksat, daima bilfiil bilgi sahibi olmak değil bilgiye yahut bilgi edinme imkanına sahip bulunmaktır. İnsanların sorumlu turulmalarında bilgi önemli bir kriter olduğundan onun zıddı olan bilgisizliğin (cehlin) ne olduğu, hangi durumlarda mazeret kabul edilmeyeceği ve hangi hallerde mazeret kabul edilip sorumluluğu ve cezayı düşürücü bir etken olacağı konusuna açıklık getirilmesi gerekmektedir. Bu maksatla biz bu makalemizde cehlin mahiyetini, kısımlarını, özür kabul edilen ve edilmeyen yönlerini ortaya koymaya çalıştık. 

THE IGNORANCE (CEHL) IN ISLAMIC LAW AND ITS LEGAL EFFECTS

İslam erdered to have religious knowledge and compare it to light resource that brighten the dark; and detract the ignorance (cehl) and compare it to darkness. To have the knowledge is having priority to responsibility, word and action; and without the knowledge, they do not have authenticity. The meaning of "to know" which is the basic requirement ofresponsibility, does not always mean to have the knowledge, but to have possibilty for knowledge or the ways to knowledge. Because of the fact that knowledge is an important criteria to hold the people for responsibility, the ignorance (cehl) which is antonymous of the knowledge must be known clearly, for any situations it can be an exeuse and acceptable as excluding liability. For this reason, in this article we tried to explain the parts and esence of ignorance (cehl), and which directions of the ignorance are acceptable as exeuse or not. 

___

  • Tehanev1, Muhammed Ali, Keşştifü istilfihfiti'l-fiinıln, İstanbul 1984, I, 87; Heyet, elMu'cemü'l-vaslt,
  • Daru'l-mearif, 1980, I, 32.
  • Serahsi, Ebu Bekr Muhammed, Usill, thk. Ebu'l-Vefa el-Afgan!, Beyrut ts., II, 332;
  • Buhm, Alauddin, Keşfii'l-esrar, IV, 237; İbn Nüceym, Zeynüddin, Fetlıu7-Gaffor şerlıu'lmeııfir,
  • Kahire 1936, III, 80; Km, Ali b. Sultan, Tavdüıii7-mebfiııf ve teııkflıü'l-ıneiini (Şerlıu
  • mulıtasari'l-meııiir), thk. İlyas Kaplan, Beyrut 2006, s. 441.
  • Buhm, Keşfii'l-esrar, IV, 237-238; Km, Tavdilıü'l-ınebiinf, s. 441-442.
  • Karl, Tavdilıii'l-ınebiini, s. 442; Bardakoğlu, Ali, "Elıliyet", DİA, X, 534.
  • Hallaf, Abdülvehhab, "el-Eiıliyye fi'ş-Şeriati'l-İsliiıniyye", Mecelletü7-ezlıer, XXIII/lO