HARİCİ KELAM DOKTRİNİ VE EBÜ HANIFE

Bu makale iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm Harici kelam doktrini ile ilgilidir; Haridier günahı yüzünden Müslümanlan tekfireden ilk topluluktur. ibadetlerine aşı n düşkünlükleri ile bilinen Haridierin en sert kelami doktrini, büyük günah işleyen bir Müslüman'ın kafir olmasıydı. Bir Müslüman'ı tektir etme anlayışı da ilk Harici topluluğu oluşturmuştur. Haridiere göre, Kur'an literal anlamında ele alınmalıydı ve hiçbir şekilde yorum konusu edilmemeliydi. İman sadece kalb ile tasdik ve dil ile ikrardan ibaret değildi. Dinin emir ve yasaklarını eyleme dönüştürmek imanın bir parçasıydı. İman, inanç ve eylemi meydana getiren bir unsurdu. Adil olmayan yönetim ya da lidere karşı isyan meşruydu. H aricil er, Emri bi'l-ma'ruf ve'nnehyi anl'l-münker ilkesinin hiçbir şarta bağlı olmadığına ve bu ilahi emrin, her koşulda icra edilmesinin zorunluluğuna inanıyorlardı. İkind bölüm ise Ebü Hanifeni'nin Harici kelam dektrini ile fikri mücadelesini konu almaktadır. Ebü Hanife, yaşadığı dönemde bir bilim adamı olarak, İslam'ın ruhuna aykırı fikir ve düşüncelere sahip birçok mezhep ile fikir mücadelesine giriştiği gibi Haricileri e de mücadele etmiş ve onların kelami doktrinlerini zayıflatmıştır.

THE KHARİJİTE THEOLOGY AND ABU HANİFAH

The essay consists of two chapters (sections): the first chapter deals with Kharijite theology. Kharijites were the first ones who became known for unlawfully making takfeer of the peuple of İslam due to sins. The harsh doctrine of early Kharijter who were were known for orgy In their devotions is that any Muslim who commits a major sin is profane. This notion of takfir (declaring Muslims to be outside Islam), permitted the Kharijite groups. According to Kharijites, the Qur'an must be taken literally and should not be subject to interpretation. Faith · was not for only sineere befief, but alsa putting the commands into action and desısting from the prohibitions was alsa part of fa ith. Fa ith was a com po und thing made up of belief and action. There was an. unconditional necessity to revalt against an unjust governor or leader. They believed that "bidding to good" and "forbidding evli" are not conditional on anything, and that in all circümstances this divine comniand must be carried out. the second part offers an analysis of Abu Hanifah kalarn theology. As a philosophical theologian, Abu Hanifah lnclined toward a mavement in his time that was named Kharijites. Abu Hanlfa debated with many misled sects and defeated them. 

___

  • eş-Şehristaru, Ebu'l-Feth Muhammed b. Abdülkerim, el-Milel ve'n-Nihal, tahk., Muhammed
  • Seyyid Keylaru, Daru'l-Ma'rife, Beyrut, 1975, I/24.
  • Muhammed el-Behiy, İslam Düşüncesinin İlahi Yönü, (çev: Sabri Hizmetli), Ankara,
  • 199~, s.44.
  • eş-Şehristaru, a.g.e., 1/26; Ahmet Akbulut, Sahabe Dönemi İktidar Kavgası, Pozitif Matbaaalık,
  • Ankara, 2001, s. 141; İsa Doğan, İmam Zeyd b. Ali, Türkiye Diyanet Vakfı Yay.,
  • Ankara, 2009, s.l7, 28.