Bir Müfessir Olarak Süddî el-Kebîr

Tefsir ilmi, Kur’ân’ın nâzil olmaya başlaması ile birlikte ve Hz. Peygamber’in kendisine vahyedilen ayetleri insanlara tebliği ve gerekli yerleri açıklaması suretiyle tatbiki olarak başlamıştır. Hz. Peygamber’in vefatından sonra sahabîler Kur’ân’a dair Hz. Peygamber’den öğrendikleri bilgileri gerek sadece naklederek gerekse yorumlamak suretiyle kendilerinden sonraki nesil olan tâbiîlere aktarmışlardır. Tâbiîn dönemi, İslam topraklarının genişlemesi, farklı ırk ve kültürden olan insanların da İslam’ı kabul etmesiyle birlikte ortaya çıkan yeni soru ve sorunların Kur’ân ışığında anlaşılması ve yorumlanmasına dair farklı yaklaşımların tezahür ettiği bir dönemdir. Bu dönemde Mekke, Medine ve Kûfe’de oluşan tefsir medreselerinde yetişen tâbiîler, sahabîlerden aldıkları bilgiler ışığında Kur’ân’ın anlaşılması ve uygulanması hususunda yöntem olarak birbirlerinden ayrışmaya başlamışlardır. Ayrıca bu dönem,   tefsire dair bilgilerin müstakil risaleler halinde telif edilmeye başlandığı bir zaman dilimidir. Süddî el-Kebîr de Hicaz’da doğmuş Kûfe’de yaşamış ve tefsire dair naklettiği pek çok rivayetle sonraki dönem müfessirlerine kaynaklık etmiş tâbiînin önde gelen şahsiyetlerinden birisidir. Bilhassa İbn Abbas ve İbn Mes‘ûd’dan nakillerde bulunan Süddî’nin kendisine atfedilen tam bir tefsirinden kaynaklarda bahsedilse de günümüze ulaşan bu vasıfta bir eser bulunmamaktadır. Süddî’den gelen tefsir rivayetleri, bilhassa rivayet tefsirleri içerisinde dağınık olarak yer almaktadır. Bu rivayetler incelendiğinde onun, Kur’ân’ı Kur’ân ve sünnet ile tefsir yöntemlerini kullandığı, nüzul sebepleri ve tarihî bilgilerden istifade ettiği, yer yer şer‘i hükümler çıkardığı, nesh ve müteşabih gibi konularda fikir beyan ettiği görülmektedir. Naklettiği rivayetlerde Süddî’nin en çok eleştiri aldığı nokta ise isrâiliyyâta yoğun bir şekilde yer vermesidir. Bu çalışmada Süddî’nin hayatı, ilmî yönü ve hakkındaki Şîilik iddiaları değerlendirilecek, kendisinden gelen tefsir rivayetleri ekseninde onun tefsir yöntemi ve müfessir yönü ortaya konulmaya çalışılacaktır.

___

  • Ahmed b. Hanbel, Ebû Abdullah Ahmed b. Muhammed eş-Şeybânî, el-‘İlel ve Ma‘rifetü’r-Ricâl, thk. Vasiyyullah b. Muhammed Abbâs, Dâru’l-Hânî, Riyad, 1422.
  • Albayrak, Halis, Tefsir Usûlü, Şule Yayınları, İstanbul, 1998.
  • Âlûsî, Şihabuddin Mahmud, Rûhu’l-Me‘ânî fî Tefsîri’l-Kur’ani’l-Azîm ve’s-Seb‘i’l-Mesânî, Dâru İhyâi’t-Turâsi’l-Arabî, Beyrut, t.y.
  • Aydemir, Abdullah, Tefsirde İsrâiliyyât, Beyan Yayınları, İstanbul, 2000.
  • Aydın, Muhammed, Genel Tefsir Kuralları, Nûn Yayıncılık, İstanbul, 2009.
  • Bilmen, Ömer Nasuhi, Büyük Tefsir Tarihi: Tabakâtü’l-Müfessirîn, Bilmen Yayı-nevi, İstanbul, 1973.
  • Buhârî, Ebû Abdullah Muhammed b. İsmail, et-Târîhu'l-Kebîr, Dâiretü’l-Meârifi’l-Osmâniyye, Haydarabad, t.y.