An Ethno-Archaeological Approach to the "Monumental Rock Signs" in Eastern Anatolia

Urartu kalelerinin dışında, surlara yakın alanlardaki uygun kayalık alanlara oyulmuş çeşitli geometrik şekiller “anıtsal kaya işaretleri” olarak adlandırılmıştır. Van Gölü Havzası ve Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde daha yoğun olmak üzere Kuzeybatı İran’daki kimi merkezlerde de aynı türden işaretlerin varlığı bilinmektedir. Söz konusu işaretlerin anlam ve işlevleri konusunda kimi görüşler öne sürülmüştür. Dinsel içerikli anlamlandırmalar daha çok ağırlık kazanmış ve bilimsel makalelerde genellikle dinsel kült alanları olarak yorumlanmıştır. Urartu’nun gizemli kült törenlerine ev sahipliği yaptığı düşünülen bu “anıtsal kaya işaretleri”nden kurban kanlarının akıtılmış olabileceği düşünülmüştür. Urartu kalelerini dinsel yönden kutsamak ve tehlikelere karşı korumak amacıyla yapılmış olabileceği de öne sürülmüştür. Form ve boyut olarak standart bir karakter sunan bu işaretlerin buluntu yerleri, biçimleri ve işleniş tarzları, kanımızca bugüne değin anlamları konusunda öne sürülen açıklamalarla örtüşmemektedir. Ahşap araba aksamlarına uygun biçimi vermek için yapılmış kalıplar olduğunu düşündüğümüz kaya işaretlerinin aslında oldukça geniş yelpazede kullanılmış olabileceği de göz ardı edilmemelidir. Genel anlamda söz konusu işaretlerin araba yapımı yanında tarım aletleri, mobilya vb. gibi belirgin kıvrımlara sahip keresteleri elde etmeye uygun olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle araba yapımının en zor aşamasını oluşturan tekerleğin günümüze değin uygulanan yapım teknikleri göz önüne alındığında, bu oldukça düzgün dairesel oyukların aynı ölçülere sahip standart tekerlek üretimi için ne kadar uygun kalıplar olabileceği daha iyi anlaşılır. Diğer oyukların formları ve ölçekleri düşünüldüğünde, bir at arabasının üretimi için gereken temel parçaların hemen hemen tümünün kalıplarının aynı alanda bulunduğu gözlenmektedir. Burada söz konusu kalıpların araba aksamlarıyla ilgili olanları tartışılmıştır. Bunun yanında aynı alanlarda bulunan ve tanımlayamadığımız bazı şekillerin de temelde keresteye şekil vermek için kullanıldığı bizce en kabul edilebilir görüştür. Söz konusu kalıpların kronolojisi burada çok fazla tartışılmamıştır. Bilindiği gibi bu kalıpların yer aldığı yerleşmelerde Urartu ve sonrasına ilişkin kalıntılar bulunabilmektedir. Bu nedenle belli bir tabakaya ait görülmeyen bu kalıpların kronolojisi de net değildir. Buna karşın at arabaları veya savaş arabalarının Urartu’da oldukça yoğun bir kullanım alanı olduğunu bilmemiz ve bunlarda kullanılan teknoloji bizi bu kaya kalıplarının Urartu Dönemine tarihlendirilmesi konusunda daha da cesaretlendirmektedir. İşaretlerin dağılımına baktığımızda merkezi Urartu bölgesinde araba üretiminin ağırlık kazandığı görülmektedir. Özellikle Yukarı Anzaf Kalesi başkent çevresindeki en büyük araba yapım merkezi olarak önerilebilir. Yine daha kuzeyde Atabindi ve Pekeriç diğer önemli araba üretim merkezlerindendir. Bu atölyelerden bütün Urartu ülkesinin ve hatta daha uzak bölgelerin atlı araba ihtiyacı karşılanmış olmalıdır. Söz konusu işaretlerin dinsel anlamları üzerine öne sürülen fikirlerin bizce hiçbir arkeolojik, dilbilimsel ve etno-arkeolojik açıklaması yoktur. Urartu tasvir sanatında bu türden işaretlerin hiçbirine rastlanmaz. Ayrıca bu türden işaretlerin hiçbiri Urartu Dinsel yapıları veya açık hava kült alanlarının yakınında da yer almaz. Bize göre, standart boyutlarda üretilmiş kaya işaretleri, birçok konuda yaratıcı çözümler üreten Urartu toplumunun pratik uygulamalarından birisi olarak, yani atlı araba aksamı üretimi için tasarlanmış kalıplar olarak görülmelidir.

___

Başgelen, N. 1988 “Kars ve Ağrı İllerinden Bazı Kaleler Hakkında Gözlemler”, Arkeoloji ve Sanat 40/41: 2–5.

Başgelen, N. 1990 “Atabindi Kaya İşaretleri”, Arkeoloji ve Sanat 46/49: 24-27.

Belli, O. 1989 “Urartu Kalelerindeki Anıtsal Kaya İşaretleri-Monumentale Felszeichen im Bereich urartäischer Festungsanlagen”, Anadolu Araştırmaları 11: 65-123.

Belli, O. 1992 “Van-Anzaf Urartu Kaleleri Kazısı”, Arkeoloji ve Sanat 54/55: 13-30.

Belli, O. 1997 Doğu Anadolu’da Urartu Sulama Kanalları-Urartian Irrigation Canals in Eastern Anatolia, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul.

Belli, O. 1999 Anzaf Kaleleri ve Urartu Tanrıları, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul.

Belli, O. 2000 “Doğu Anadolu’da Urartu Krallığı’na Ait Anıtsal Kaya İşaretlerinin Araştırılması”, Türkiye Arkeolojisi ve İstanbul Üniversitesi, (ed. O. Belli), İstanbul: 403-408.

Belli, O. 2001 “Surveys of Monumental Urartian Rock Signs in East Anatolia”, İstanbul University’s Contributions to Archaeology in Turkey (1932-2000) (ed. O. Belli), İstanbul: 365-369.

Belli, O. 2007 “Anzaf Kaleleri”, National Geographic Türkiye 69: 75.

Gündüz, S. 2002 “M.Ö. I. Binyılın İlk Yarısında Önasya Krallıklarında Araba Tekerleklerinin Özellikleri ve Yapım Teknikleri”, Belleten LXVI: 789-818.

Kellner, H. J. 1991 Gürtelbleche aus Urartu, Prähistorische Bronzefunde XII/3, Stuttgart.

Kleiss, W. 1981 “Felszeichen im Bereich urartäischer Anlagen”, Archäologische Mitteilungen aus Iran 14: 23-26.

Küçükerman, Ö. 2000 Anadolu Tasarım Mirasının Ayak İzlerinde Türk Otomotiv Sanayi ve Tofaş, İstanbul

Littauer, M. A. – J. H. Crouwel 1979 Wheeled Vehicles and Ridden Animals in the Ancient Near East, Leiden-Köln.

Merhav, R. 1991 “Chariot and Horse Fitting: Chariot Accessories”, Urartu, a Metalworking Center in the First Millennium B.C.E. (ed. R. Merhav): 52-78.

Özgen, E. 1983 “The Urartian Chariot Reconsidered: I. Representational Evidence, 9th-7th Centuries B.C.” Anatolica X: 111-31.

Özgen, E. 1984 “The Urartian Chariot Reconsidered: II. Archaeological Evidence, 9th-7th Centuries BC.” Anatolica XI: 91-105.