German Cultural Imperialism and the Culture of Imperialism in the Ottoman Empire

Arkeoloji, Ondokuzuncu Yüzyıl Ortadoğusunda Batı’nın emperyal ve sömürgeci projelerinin en önemli rollerinden birisini oynamıştır. Arkeolojik materyalin emperyal bir ilgi üzerinden kavramsallaştı- rılması, Batı’nın tarihsel paradigmasıyla ilişkili bütüncül bir tarihsel isteğe bağlıdır. Bu bağlamda, arkeolo- ji, bütün Batılı emperyal güçler tarafından kullanılmış ve müzeler, imparatorluk ve toprakları arasındaki etki ve yeniden bölgeselleştirmeye dayanan emperyal hayali mekânlar olarak tasarlanmıştır. Her ne kadar Osmanlı coğrafyası Almanya’nın resmen kolonisi olmasa da, bu makalede Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Alman kültürel emperyalizmi Theodor Mommsen’in bir kavramı olan Großwissenschaf ve Edward Said ile Eric J. Hobsbawn’un kuramsal tartışmaları üzerinden araştırılmıştır. Bu çalışma, aynı zamanda, politi- ka ile kültür etrafında dönen tartışmaları ve diğer Avrupalı emperyal güçlere karşı Alman İmparatorlu- ğu’nun keskin ve güçlü imajı için yaratılan kurumları göstermeyi amaçlamaktadır

German Cultural Imperialism and the Culture of Imperialism in the Ottoman Empires

T Archaeology played one of the main roles to construct the structures of Western imperial and colonial projects on the Middle East in the Nineteenth Century. The re-construction of archeological material through imperialist patronage was adapted to holistic historical demands related with Western historical paradigms. In this context, archaeology was used by all Western imperial powers, and museums were modularly designed as imperial imagined spaces based on imperial re-territorialization and interaction between empire and her territories. In this article, German cultural imperialism in the Ottoman Empire— although she was not a formal colony of the German Empire—is investigated both through Großwissenschaft—a term borrowed from Theodor Mommsen—and theoretical discussions of Edward Said and Eric J. Hobsbawn. At the same time, this article aims to address various debates around the relation of politics to culture, and to institutions created by the German Empire for its trenchant and powerful images against other European imperial powers.