Turkey between the Balkans and the Caucasus in the Post-Cold War Era: 'Insulator' or Player State?

1990 sonrasında bölgeselleşme yeni bir eğilim olarak ortaya çıktığında, Türkiye’nin Balkanlar ve Kafkaslarla eskiye dayanan ilişkileri değişik bir bağlamda gelişmeye başlamıştır. Türkiye’nin, Batı’nın bir parçası olarak, yaklaşık elli yıl uluslararası sistemin iki kutuplu yapısı nedeniyle iki bölge arasında rolünü yalıtıcı olarak yerine getirmiş olması karşısında, şimdi bu bölgelere yönelik yeni ilgisi, birtakım ortak özelliklerle şekillenmiş motivasyonları beraberinde getirmiştir. Bu ortak özellikler, Türkiye’nin eski yalıtıcı rolünün “player” rolüne çevrilmesinde işlevsel olmuştur. Bu ortak özellikler, Türkiye’nin ABD ile ittifakına,bölgelerin Avro – Atlantik yapılara entegrasyon çabalarına, Türkiye’nin bu bölgelerle olan ortak geçmişineve daha ziyade yeni bir işbirliği alanı olan enerjiye dayanmakla birlikte, bunlarla sınırlı değildir. Geçmişebakıldığında, her iki bölgedeki parallel dağılma süreçleri, Türkiye’nin “player” olarak yeni Soğuk Savaşsonrası rolünü test eden iki sınav olmuştur; ileriye yönelik beklentiler ise Türkiye’nin bu yeni rolünden geriye dönüş olmayacağı ipuçlarını vermektedir

Turkey between the Balkans and the Caucasus in the Post-Cold War Era: 'Insulator' or Player State?

Keywords:

-,