Epistemik Açıdan Mantıksal Bilgi

İslam dünyasında kaleme alınan klasik mantık kitaplarının giriş kısmında bilgi tasavvur ve tasdik olarak iki kısma ayrılmaktadır. Bu ayrım yapılırken bilgi kelimesi mutlak bir şekilde zikredilmekte yanı sıra bir sıfat almamaktadır. Man-tıksal bilginin kapsamına içine giren tüm bilgiler tasavvur ve tasdik formu ile sı-nırlı olduğu için tasavvur ve tasdik türünden olmayan diğer bilgilerin varlığı mutlak bir şekilde bırakılan bu bilginin aslında belirli vasıflarla kayıtlı olmasını gerektirmektedir. İşte bu bilginin müteceddid veya husûlî bilgi olduğunu belir-ten literatürdeki ilk isimler Şihâbuddin Sühreverdî ile onun şârihî Kutbuddin Şîrâzi ve takipçileridir. Kutbuddin Şîrâzî bilgiyi husûlî ve hudûrî olmak üzere iki kısma ayırır. Ona göre tasavvur ve tasdik diye ikiye ayrılan bilgi husûlî bilgidir. Tanrı’nın bilgisi, mücerret varlıkların bilgisi ile insanın kendine ve nefsânî halle-rine ilişkin bilgisi hudûrî bilgi olup mantıksal bilginin tamamen dışındadır. Bu makalenin amacı mantıksal bilginin ne olduğunu belirleyen ilk metinleri tespit ederek metin içeriklerini tahlil etmektir.

The Logical Knowledge from the Epistemic Aspect

In the introduction of classical logic books written in the Islamic world, knowledge is divided into two parts as imagination and confirmation. While making this distinction, the word knowledge is mentioned in an abso-lute way, not taken an adjective. Since all the information included in the scope of the logical information is limited to the form of imagination and confirma-tion, the existence of other information that is not conceived by the imagina-tion and validity of the knowledge is left to be registered with certain charac-teristics. Here, the first names in the literature indicating that this knowledge is retaliatory or rational knowledge is Shihab al-Din Suhrawardi and his follow-ers Qutb al-Din Shirazi and his followers. Qutb al-Din Shirazi divides knowledge into two parts: rational and given. For him, encompassing knowledge as imagination and confirmation is rational knowledge. The knowledge of God, the knowledge of the absolute beings, the knowledge of man concerning his self and bodily states is given knowledge and completely except the logical knowledge. The aim of this article is to fix the first texts that determine what the logical information is and analyze their contents.

___

  • Abdulhakîm Siyelkûtî. (1612). Hâşiyetu şerhi’l-Mevâkıf. Hâşiyetu şerhi’l-Mevâkıf içinde (C. I). Kum: İntişârât-ı Şerîf Rızâ.
  • Abdullah b. Hüseyin Yezdî. (t.y.). Haşiye ala Tehzîbi’l-mantık (2. bs.). Kum: Islami Publishers affiliated to the Group of Lecturers of Islamic Seminary of Qum.
  • al-Khunaji, A. al-Din. (2010). Kashf al-Asrar an Ghawamid al-Afkar. (K. el-Rouayheb, Ed.). Tihrān: Iranian Institute of Philosophy & Berlin Free Uni-versity.
  • Ali b. Ömer Kâtibî. (2005). er-Risâletü’ş-Şemsiyye fi’l-kavâidi’l-mantıkiyye (3. bs.). Kum: Menşûrât-ı Bidarfer.
  • Ali b. Ömer Kâtibî. (t.y.-a). Câmiu’d-dekâik.
  • Ali b. Ömer Kâtibî. (t.y.-b). ’Aynu’l-kavâid.
  • Ali b. Ömer Kâtibî. (t.y.-c). Bahru’l-fevâid.
  • Eşref Altaş. (2013). Varlık kavramının Bedâhetine Delil Getirilebilir mi? Müteah-hirîn Merkezli Bir Tartışma. İslam Araştırmaları Dergisi, (30), 59-80.
  • Fahreddin Râzî. (2005). Şerhu’l-İşârât ve’t-tembihât. (Ali Rıza Necefzade, Ed.). Tahran.
  • Hasan Çelebi. (1612). Hâşiyetu şerhi’l-Mevâkıf. Şerhu’l-Mevâkıf içinde (C. I). Kum: İntişârât-ı Şerîf Rızâ.
  • İbn Kemmûne. (1402). el-Cedîd fi’l-Hikme. (Ahmet Kubeysî, Ed.). Bağdat: Câmiatu Bağdâd.
  • İbn Sînâ. (2005). İşaretler ve Tenbihler. (Ali Durusoy, Çev.). İstanbul: Litera.
  • İbn Sînâ. (2008). Talîkât. (Hasan Mecîd Ubeydî, Ed.). Dimeşk: Dâru’t-Tekvîn.
  • Kutbuddîn Râzî. (1375). Şerhu şerhi’l-İşârât ve’t-Tembîhât (Muhâkemât). el-İşârât ve’t-Tembihât içinde (1. bs., C. 1-3, C. 1). Kum: Neşru’l-Belâğa.
  • Kutbuddîn Râzî. (2004). el-Risaletü’l-mamule fi’t-tasavvur ve’t-tasdik. Risâletâni fi’t-tasavvuri ve’t-tasdîk içinde (Mehdî Şeriatî.). Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye.
  • Kutbuddîn Râzî. (2005). Tahrîru’l-kavâidi’l-mantıkıyye fî şerhi risâleti’ş-Şemsiyye (Muhsin Bidarfer.). Kum: Menşûrât-ı bidar.
  • Kutbuddin Şirâzî. (2002). Şerhu Hikmeti’l-işrak-ı Sühreverdi. (Abdullah Nurani ve Mehdi Muhakkik, Ed.)Silsile-i daniş-i İrani; 50 (C. 556 s.). Tahran: Müessese-i Mütalaat-ı İslami Danişgah-ı McGill Şube-i Tahran.
  • Mîr Muhammed Bâkır Dâmâd. (1376). Takvîmu’l-Îmân. (Ali Ûcebî, Ed.). Tahran: Müessese Mutâlâlat-ı İslamî.
  • Muhammed Takiyy Misbâh Yezdî. (1431). el-Menhecu’l-Cedîd fî Ta’lîmi’l-Felsefe. Kum: Müessetü’n-Neşri’l-İslâmî.
  • Muhammed Tehanevî. (1996). Mevsuatu Keşşafu ıstılahati’l-fünun ve’l-ulum. (Refik el-Acem, Ed.); Beyrut: Mektebetu Lübnan [Librairie du Liban].
  • Muhammed Zahid Herevî. (2004). Şerhu el-Risâleti’l-ma’mule fi’t-tasavvur ve’t-tasdik (Risâletâni fi’t-tasavvur ve’t-tasdik içinde). (Mehdi Şeriati, Ed.). Beyrut: Dâru’l-kütübi’l-ilmiyye.
  • Murtaza Mutahharî. (1427). Durûs fi’l-felsefeti’l-islamiyye: Şerhun Müvesse’un li’l-Manzûme. y.y.: İntişârât Talî’a-i Nûr.
  • Nasîruddîn Tûsî. (1375). Şerhu’l-İşârât ve’t-Tembîhât. Kum: Neşru’l-Belâğa.
  • Rifai, A. (2005). Mebadiü’l-felsefeti’l-İslamiyye. ; Beyrut : Darü’l-Hadi.
  • Sadruddin Şirâzî. (1375). Mecmûatu Resâil Felsefî. (Hâmid Nâcî Isfahânî, Ed.). Tah-ran.
  • Sadruddin Şîrâzî. (1375). el-Hikmetü’l-Müte’âliye fî’l-Esfâri’l-‘Akliyyeti’l-Erba’a. (Hâmid Nâcî Isfahânî, Ed.). Tahran: Dâru İhyâi’t-Turâs.
  • Sadruddin Şirâzî. (1380). el-Mebde ve’l-Meâd. (Celâluddîn Aştiyânî, Ed.). Tahran: Encümen-i Hikmet ve Felsefe-i Îrân.
  • Sadruddin Şirâzî. (2004). Risâletu’t-tasavvur ve’t-tasdik. (Mehdi Şeriati, Ed.); (C. 146 s.). Beyrut: Darü’l-Kütübi’l-İlmiyye.
  • Seyyid Şerif Cürcâni. (1612). Şerhu’l-Mevâkıf (C. I). Kum: İntişârât-ı Şerîf Rızâ.
  • Şihâbuddin Sühreverdi. (1380). Hikmetü’l-İşrâk. (Abdullah Turânî ve Mehdi Mu-hakkik, Ed.). Tahran: Müessese Mutâla’at-i İslâmî.
  • Türker, Ö. (2010). İbn Sina felsefesinde metafizik bilginin imkanı sorunu. İSAM yayın-ları; 89 (C. 272 s.). İstanbul : Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM).