Milliyetçilik ve Çok Milletli İmparatorluklar

Tarihte gelmiş geçmiş büyük imparatorlukların çoğunun dinleri, dilleri ve âdetleri birbirinden farklı tebaları olmuştur. Benim kanaatime göre "çok milletli imparatorluk" terimi ancak modern anlamdaki milliyetçiliğin doğuşundan sonra kullanılabilir. Bizim anladığımız mânadaki milliyetçilik XVI’ıncı yüzyıldan önce mevcut olmadığı gibi, Fransa İhtilâlinden evvel de meydana gelmiş sayılamaz. Bundan önce de dil ve din farklarının önemi sık sık görülmüşse de, bu faktörlerin milli bağımlılığı gerektirecek yeni bir milliyetçilik anlamı ortaya koyacakları hiç düşünülmemişti. Yeni çağdan önce gelmiş imparatorluklarda, durumları ilahi hukuk kavramına göre tesbit edilmiş tebalardan, hükümdarlarına sadakatle itaat ve hizmet etmeleri isteniyordu. Kral Tanrı tarafından tayin edilmiş ve yalnız Tanrı'ya karşı sorumlu bir hükümdardı. Ve buna karşılık tebalarının bağımlılığını kabul ederek, onları korumak görevini üzerine almıştı . Fakat bundan hükümdarın tebaları arasında eşitlik olduğu mânası çıkarılmamalıdır. Zengin ile fakir arasında sosyal imtiyazlar ve hiyerarşi bulunduğu gibi, belirli bir kitleye mensup bütün fertleri de ikinci sınıf tebalar olarak görmek mümkündü.