Truva-İlion'daki Athena mâbedi, H. Schliemann'ın define aramağı göz önünde bulunduran tahripkâr kazılarını ilmi bir mecraya sokan Alman arkeolog mimarlarından W. Dörpfeld'in neşretmiş olduğu Troja und Ilion adlı iki ciltlik eserinin birinci cildinde çok muhtasar bir şekilde ele alınmıştı. Bunun da sebebi bu eserin her şeyden önce prehistorik kültür tabakalarını incelemek ve bunları birbirinden ayırt etmek amacından ileri geliyordu. Dörpfeld'in bu mâbed hakkında yazmak istediği monografi meydana gelememiştir. Amerikalılar Cincinnati Üniversitesi adına C. Blegen'in idaresinde 1931 yılından itibaren Truva'da arkeoloji ilminin en modern metodlarına göre bir tabaka kazısı yapmağa başladıktan, Alman arkeolog mimarlarından H. Schleif 1932'de bu kazılara katılarak bu mâbed ve ona ait mimari parçaları incelemiş, bunların plan ve rölevelerini yapmış, o zamanlar genç yaşlarında bulunan Alman arkeologlarından F.W. Goethert ise 1932 ile 1935 yılları arasında keza bu kazılara stajyer olarak katılarak bu arada bu mâbade ait mimarî ve heykeltraşî parçalar üzerinde etüdlerde bulunmuştu.