Hitit Kenti Ankuwa'nın Tarihçesi ve Lokalizasyonu Hakkında

M. Ö. III. binyılın sonlarıyla ilgili efsanevi nitelikte ve sonraki devirlerde Hititli kâtipler tarafından Hurri etkisiyle kaleme alınan bazı kaynaklar bir tarafa bırakılacak olursa, en erken Anadolu tarihine ışık tutan otantik yazılı belgelerin, M. Ö. II. binyılın başlarında Asurlu tüccarların Kappadokya'ya gelip ticaret kolonileri kurmalarıyla başladığı görülür. Çivi yazısı ve eski Asur şivesiyle yazılmış olan ve Kültepe - Kaniš/Neša, Boğazköy - Hattuša ve Alişar'da ele geçen bu belgeler, çoğunlukla ekonomik karakterdedir ve bundan dolayı Orta Anadolu'nun o zamanki siyasi tarihi hakkında çok kıt ve ancak dolaylı olarak bilgi vermektedir. Buna rağmen Kappadokya Tabletleri denilen ve geçen asrın sonlarından itibaren bir çok dünya müzeleri ve özel kolleksiyonlara dağılan bu belgeler, bize Anadolu'nun o zamanlar çok sayıda şehir beyliklerinden oluşan (en az 20 adet) siyasi tarihi ile Hattiler, Hititler, Luviler, Palalar, Hurriler, Samiler v. s. gibi oldukça renkli etnik bir görünüm arzeden kavimler topluluğu hakkında değer biçilmez bazı bilgiler vermektedir. Sonradan aynı topraklar üzerinde kurulan Hitit devleti zamanında önemli rol oynayan Anadolu kentlerinden hemen hepsinin kökeninin Hitit öncesi devirlere gittiğini, gene bu tabletlerden öğreniyoruz. Arkeolojik verilerin de gösterdiği gibi, bir kaç istisna dışında, Hititler tarafından kurulmuş bir Anadolu kenti mevcut değildir; çünkü daha neolitik çağda (M. Ö. VII - VI. binyıl) kentsel kültüre geçen Anadolu insanı, Hitit göçlerinden çok daha önceleri, kent konumuna elverişli bütün önemli noktalara birer yerleşim merkezi kurmuştur. Ankuwa da bu Hitit öncesi kentlerden biridir ve —uwa suffixiyle türetilmiş olmasının gösterdiği gibi, (Proto) Hatti kökenli bir kenttir.

A Proposal for Research on Indo - Turkish Relations

Interchange between India and Turkish world is older than Islam and there is little doubt that Indians and Turks during the Hittite period have several common religious concepts and even political contacts. It is generally believed that the first contact of the Turks took place with the compaigns of Mahmud Ghaznavi in India in the first decades of the II th. century A. D. but in fact India came into direct contact with the Turks through Turkish states first established on Indian soil in the first century B. C. long before the advent of Muslims in India. This was the first phase of Indo-Turkish relations which ended with the fail of the Turk Shahi dynasty. Later on in the second century of Christian era a famous Turk ruler emerged in India and made his way to the glory and renown. He is known as Kanishka (120-162 A. D.). Warahmehra, in his well-known Sanskrit work of Rajtrangi, describes the emperor Kanishka and his successors as belonging to Turushka family. The details of description of this emperor available to us, positively point to the fact that Kanishka belonged to Turkish race and not to Mongols. His coins bears the title of "Shaunanushah" which is a Turkish word.