Gazavat-ı Hayreddin Paşa

Akdenizde nam salan ve bugünkü Cezayir'in ilk kurucusu telâkki edilebilecek olan ünlü korsan ve Osmanlı donanmasının büyük Amirali, Barbaros Hayreddin Paşa'nın hayatı, Türkçe bir eserde anlatılmıştır. Bu eserden elimizde, biri mensur, diğeri manzum olmak üzere iki orjinal nüsha bulunmaktadır. Manzum olanda da hemen hemen mensur olandakinin aynı olaylar anlatılmaktadır. Ayrıca bu eserin muahhar başka nüshaları da mevcuttur. Bu orjinal eserin ikisi de çeşitli eserlerin yazarı, denizci bir aydın kişi olan Seyyid Murad tarafından kaleme alınmıştır. Bu iki eser Osmanlı tarih yazıcılığının özel bir çeşidi olan Gazavat-name, diğer bir deyişle "Cihad"la ilgili savaşlar üzerinde duran eserlerden olup, hatta bu türün de başlıca örnekleri durumundadır. Gazavat-name'lerin kaynağı Arap ve İran kahramanlık efsanelerine dayanmakla birlikte, bunlar doğrudan doğruya XIII. ve XIV. yüzyılın dini kahramanlık hikayeleriyle ilgilidir ve ilk Osmanlı kroniklerinin de kaynağını teşkil etmektedir. Bu türün özellikleri, halkın anlayacağı bir dille yazılarak, kâfirlere karşı savaş ruhunu aşılamayı, barışta ve savaşta bu ruhu canlı tutmayı amaç edinmiş olan kahramanlık hikayeleri olmasıdır.

A Proposal for Research on Indo - Turkish Relations

Interchange between India and Turkish world is older than Islam and there is little doubt that Indians and Turks during the Hittite period have several common religious concepts and even political contacts. It is generally believed that the first contact of the Turks took place with the compaigns of Mahmud Ghaznavi in India in the first decades of the II th. century A. D. but in fact India came into direct contact with the Turks through Turkish states first established on Indian soil in the first century B. C. long before the advent of Muslims in India. This was the first phase of Indo-Turkish relations which ended with the fail of the Turk Shahi dynasty. Later on in the second century of Christian era a famous Turk ruler emerged in India and made his way to the glory and renown. He is known as Kanishka (120-162 A. D.). Warahmehra, in his well-known Sanskrit work of Rajtrangi, describes the emperor Kanishka and his successors as belonging to Turushka family. The details of description of this emperor available to us, positively point to the fact that Kanishka belonged to Turkish race and not to Mongols. His coins bears the title of "Shaunanushah" which is a Turkish word.